|
Bir zamanlar Kastelli vardı
Veysi Seviğ - 07 Haziran 2008 Cumartesi -
Referans
Bir zamanlar İstanbul'un sayfiye yerlerinden
Bostancı'da Şenesenevler Kocayol adresinde bir evde mütevazı bir yaşam sürdüren
genç Cevher Özden devletin üretmiş bulunduğu tasarruf bonolarının alınıp
satılabileceğini ilk düşünen kişilerden birisidir.
İlk yıllarda, ücretliler açısından önem arz eden ve brüt ücret üzerinden
hesaplanarak banka hesaplarına aktarılan tasarruf bonosu bedellerine karşılık bu
bonoların basılıp hak sahiplerine verilmesi belli bir zaman almıştı.
Eğer yanılmıyorsak ilk bonolar, tasarruf bonosu kesintilerinin başladığı
tarihten yaklaşık iki-iki buçuk yıl sonra hak sahiplerine verilebilmişti.
Söz konusu bonolar üzerinde yazılı miktarlara göre renkli olarak basılmış ve
faiz kuponlarını da içerecek şekilde düzenlenmişti.
Periyodik olarak faiz ödemelerinin tahsili ise ilk yıllardan itibaren gecikmeli
olarak yapılabiliyordu. Bu nedenle tasarruf bonoları, üzerinde yazılı bedelin
yüzde 15-30'u arasında bir değerle piyasada satılabiliyordu. Söz konusu bonolar
bazı hallerde ihalelerde teminat olarak kabul edildiği gibi yine bazı hallerde
belli vakıflara bağışlanması halinde yapılan bu tür bağışlar vergi
mükelleflerinin beyanlarından indirim konusu yapılmaktaydı.
Bazı aracılar piyasadan düşük fiyatla topladıkları bu bonoları yine bazı ticari
kazanç sahiplerine belli bir bedel karşılığı satarak önemli kazançlar elde
etmeye başlamışlardı. Bonoları satın alanlar bu bonoları bağıştan yararlananlara
satıyor, bağış yapanlar da bonoların üzerinde yazılı miktarları matrahlarından
indirim konusu yaparak daha az vergi ödeme olanağına kavuşuyorlardı. Konuyu ilk
kavrayanların başında Kastelli olarak anılan geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz
Cevher Özden geliyordu.
Cevher Özden o günlerden hayatta kalanların tanımladığı gibi sıcak kanlı,
konuşkan, genç bir Karadenizliydi. Ben de o yıllarda aynı semtte oturan bir
ailenin yükseköğrenimde olan çocuklarından birisiydim.
Zaman içerisinde Cevher Özden tasarruf bonolarından mevduat sertifikası
pazarlamasına geçti. Tasarruf mevduatı sertifikası birebir karşılığı bulunan ve
ülkemizde ilk defa gerçekleştirilen bir menkul kıymetleştirme ürünüydü. Ürünü
pazarlayan Cevher Özden'di ve bu tür menkul kıymetlendirme işlerine ortak katkı
sağlamayı yine ilk defa "O" akıl etmişti.
Kısa zamanda menkul kıymetlendirme işlemlerine yönelik olarak yapmış olduğu
pazarlama faaliyetinde büyük bir güven sağlamış, bunun sonucunda yine ülkemizde
kendisine özgü bir menkul kıymet ve türev piyasası oluşturmayı başarmıştı.
Cevher Özden üç dört yıl içerisinde Türkiye'de finans sektöründe adeta bir tek
piyasa oluşturmuştu. O dönemlerde henüz böyle bir resmi organizasyon ülkemizde
mevcut değildir. "O" kendisine göre kuralları ve işleyişi olan bir borsanın var
olacağını kanıtlamıştı.
Onun İstanbul 4'üncü Vakıf Han'daki işyerine gösterilen ilgi her yönü ile
incelenmeye değer bir olgudur. Ülkemizin sayılı üniversiteleri ile müşterek
olarak düzenlediği bilimsel toplantılar, kamu kesiminden "Kastelli"ye transfer
ettiği yöneticiler, nezdinde "part-time" çalıştırdığı bilim adamları o günlerin
bilinmeyenleri arasındadır.
Cevher Özden ile yine o günlerde randevu almadan görüşmek imkânsızdı. Bazı
bakanlar dahi görüşmelerini randevu ile yapabiliyorlardı.
1980'li yıllar Cevher Özden'in sıkıntılı yıllarıdır. Esasında Kastelli dış
etkenlerden daha çok içerden de darbe yemiştir. Daha açıkçası kendi
profesyonelleri Özden'i yanıltmıştır.
Kastelli'nin tasfiyesini yürüten kurulun Başkanı Sayın Sezai Onaral'ın titiz ve
özverili çalışması sayesinde daha o zamanlarda Cevher Özden bazı suçlamalardan
kurtulmuştur.
Gerçekte Emlak Bankası bünyesinde kurulan söz konusu resmi tasfiye kurulunun
çalışmaları o dönemin özelliklerini en iyi gösteren resmi belgelerle bugün dahi
ilginçliğini muhafaza etmektedir.
Üzülerek belirtelim ki, Cevher Özden'in bir bunalım sonucu hayatına son vermesi
nedeniyle düzenlenen radyo, televizyon yayınlarında söz konusu kişinin devlet
arşivlerinde saklı kalan gerçek özelliklerine kimse değinmemiştir.
Ülkemizde her nedense bu tür olaylarda hep tevatüre dayalı konuşmalar
yapılmaktadır. Ancak bu konuşmaların ve aynı zamanda yayınların gerçeklerle
ilişkisi yok gibidir.
Cevher Özden en görkemli günlerinde, çalışanlarının da ihanetine uğramış, piyasa
denetiminin olmayışından yararlanmak isteyenler Kastelli şemsiyesi altında büyük
servetlerin oluşmasına neden olmuşlardır.
Hatası ve sevabı ile Cevher Özden'in ülkemizde oluşturduğu ilkler vardır.
Özden'in menkul kıymetler piyasasına sağladığı olanaklar ve atılımlar ileride
araştırmacılara önemli bir kaynak ve miras niteliğindedir.
Kendisi tüm heyecanına karşın yeterli kadrolaşmayı ve üstlendiği işin gereği
denetimi oluşturamadığı için yanılmış ve yanıltılmıştır.
Ne yazık ki tüm sorumluluğu üstlenen ve sonuçta yaşadığı sorunlar nedeniyle
hayatına son veren Özden'in sırtından zenginleşenler ona yıktıkları suçların
"gerçek failleri olmalarına" rağmen, günümüzde yaşamlarını büyük bir rahatlık
içerisinde sürdürmektedirler.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |