İstihdam edenlerin mesuliyeti ve ödenen tazminatlar |
12.08.2008 |
|
| ||
Türk Borçlar Yasası'nın 55'inci maddesi uyarınca "Başkalarını istihdam eden
kimse, maiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa
ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldur. Şu kadar ki böyle bir zararın
vuku bulmaması için hal ve maslahatın icap ettiği bütün dikkat ve itinada
bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna
(oluşumuna) mani olamayacağını ispat ederse mesul olmaz."
Yasal düzenleme gereği olarak işveren konumunda olanların tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için kendisinin yani işverenin kusuru şart olmadığı gibi, emrinde çalışanların dahi kusuru tazminat ödenmesinde önem arz etmemektedir. Burada gerek işverenin ve gerekse işveren nezdinde çalışanın kusurlu olması şartı aranmamaktadır. Bu bağlamda zararın istihdam edilen kişinin faaliyetinden doğmayıp, başka bir sebepten doğmuş olması halinde işverenin tazminat ödemesi söz konusu değildir. Örneğin çalışanın işi dışında yapmış olduğu bir fiilden dolayı herhangi bir zarara neden olması halinde bu zarardan işverenin sorumlu tutulması hukuken öngörülmemektedir. Zarara sadece istihdam edenin hareketinden değil, fakat zarara uğrayanın hareketinin veya diğer bir nedenin beraberce sebebiyet vermiş olduğu hallerde ise Türk Borçlar Yasası'nın 44'üncü maddesi uyarınca hâkim duruma göre kendi takdir hakkını kullanabilmektedir. Diğer yandan işveren konumunda olanların çalıştırdıkları kişilerin fiillerinden dolayı manevi tazminatla sorumlu tutulabilmesi için ne kendisinin ve ne de istihdam ettiği kişinin kusuru şart değildir. Bu bağlamda da hâkim illiyet ilişkisi bulunmak koşuluyla özel durum ve şartları dikkate alarak tazminat ödenmesine karar verebilir. İstihdam edenlerin sorumlulukları Borçlar
Yasası'nda hükme bağlanmasına karşın bu tür ödenen tazminatların ticari
faaliyette giderleştirilmesi konusu hem kurum ve hem de Gelir Vergisi
mükellefleri açısından önem arz etmektedir. Bu hüküm istihdam edenlerin yani yanlarında eleman çalıştıranların bu elemanların kusurundan kaynaklanan zararları ödemeleri halinde yaptıkları ödemeleri giderleştirmelerine olanak sağlamaktadır. Örneğin istihdam edilen şoförün yaptığı trafik kazasında meydana gelen hasar için ödenen tazminat ile işletmeye ait aracın sebebiyet verdiği kazada sakat kalan kişiye veya ölen şahsın yakınlarına mahkeme kararına istinaden ödenen tazminatlar giderleştirilebilmektedir. Ancak bu şekilde ödenen tazminatın işletme sahibinin kusurundan kaynaklanmamış olması gerekmektedir. (Beyanname Düzenleme Kılavuzu, 2008, HUD Yayınları, Sf: 32) Aynı şekilde sözleşmeye, ilama ve kanun emrine dayanmak ve teşebbüs sahibinin kusurundan kaynaklanmamak koşuluyla iş kazaları sonucu ödenen tazminatlar da gider olarak dikkate alınmaktadır. Günümüzde istihdam edilenlerin vermiş oldukları
zararların işverence ödenmesine yönelik fiiller giderek artmakta ve bu bağlamda
da yapılması talep edilen ödemeler genellikle iki ayrı alanda sorun
yaratmaktadır. * Öncelikle istihdam edilenin kendisine verilen görevi ifa ederken bir başkasına zarar vermesi halinde işverenin bu zararı karşılamaması veya söz konusu zararı karşılamaktan imtina etmesi (kaçınması) nedeniyle bu durum zarara muhatap olan ile zarar neden olanla, istihdam eden arasında uyuşmazlık konusu olmakta, söz konusu konunun karara bağlanması zaman almaktadır. * Böyle bir konunun varlığı halinde istihdam edenin ortaya çıkan zararı sulh yoluyla ödemesi halinde ise Gelir Vergisi Yasası'nın mevcut hükmü nedeniyle yapılan ödemeler genel olarak inceleme aşamasında reddedilmektedir. Çünkü söz konusu yasa hükmü gereği olarak ödenecek zarar, ziyan ve tazminatın giderleştirilebilmesi için; - Mevcut bir sözleşmeye dayalı ödenmiş olması, Sözleşmeye bağlanmış olan zarar ve ziyan ödemelerinin giderleştirilmesi bu bağlamda hukuken mümkün olamamaktadır. Bir başka anlatımla "Bir kimsenin verdiği tazminatın masraflara geçirilebilmesi için hukuken bu tazminatın ödenmesinin zorunlu bulunması gerekmektedir." İstihdam edilen kişilerin işlerini ifa ederken ortaya çıkan zararların ödenmesinde, söz konusu zararın öncelikle Borçlar Yasası'nın 55'inci maddesi uyarınca yargı kararına bağlanmış bulunması zorunludur. Bu bağlamda da oluşan bir yargı kararı gereği olarak "işçinin dikkatsizliği sonucu meydana gelen iş kazası sebebiyle mahkeme ilamına ve yasa hükmüne göre istinaden ödenen tazminatın gider yazılması gerekir." İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |
Veysi Seviğ
Okunma: 608 | |||
Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı
|