Katma Değer Vergisi'nde stopaj uygulamasının özellikleri |
07.10.2008 |
|
| ||
Katma Değer Vergisi'nde stopaj uygulamasının
özellikleri
Veysi Seviğ - 07 Ekim 2008 Salı - Referans Maliye Bakanlığı bu yetkisini kullanarak uygulamada bazı mal ve hizmet alımlarında Katma Değer Vergisi tevkifatı yapılması zorunluluğunu getirmiş bulunmaktadır. Bu uygulama ile birlikte mal ve hizmet alımında bulunanlar, söz konusu alım bedelleri üzerinden hesaplanan Katma Değer Vergisi'ni tevkifat (kesinti) oranına isabet eden kısmını satıcıya veya hizmeti sunana ödemeyerek, bu miktarı sorumlu sıfatıyla vergi dairesine yatırmakla yükümlü kılınmıştır. Vergi tevkifatı gerçekte gelir ve kazançlar üzerinden alınan ve teknik olarak da dolaysız vergiler olarak tanımlanan vergilerde olduğu gibi, verginin Hazine'ye intikalini güvence altına almak için ödemeyi yapan tarafından yapılan ödeme üzerinden belli bir oranda hesaplanan verginin belli bir kısmının vergi dairesine intikal ettirilmesini (ödenmesini) öngören bir sistemdir. Bu sistemde satıcıya veya hizmeti sunana mal bedelinin tamamı ile tevkifat kapsamı dışında kalan miktar ödenmektedir. Uygulamada Katma Değer Vergisi kapsamında yapılan tevkifatı "tam tevkifat" ve "kısmi tevkifat" olarak iki ayrı grupta toplamak mümkündür. Şöyle ki; * Tam tevkifat konusu ödemeler aşağıdaki
konularda yapılmaktadır. * Kısmi vergi tevkifatı konusu olan işlemler
ise; Maliye Bakanlığı 108 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğ ile yapmış olduğu yönlendirme gereği Katma Değer Vergisi Yasası'nın 17'nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, yasa ile kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar, kanunla kurulan veya tüzelkişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler ve bakanlar kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların; - İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak,
ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetler, ile Diğer yandan mükellefler tarafından yapılacak olan teslimlerde faturada gösterilen işlem bedelinin hesaplanan Katma Değer Vergisi ile beraber Vergi Usul Yasası'nın 232'nci maddesine göre belirlenen fatura düzenleme sınırının altında olması halinde de tevkifat uygulaması yapılmayacaktır. Bu miktar 2008 yılı için 600 YTL'dir. Uygulamada bazı mükelleflerin aynı satıcıdan yapmış oldukları alımları 600 YTL'nin altında kalacak şekilde bölmek suretiyle tevkifat zorunluluğu dışında kalmaya çalıştıkları gözlenmektedir. Böyle bir durumun tespiti halinde vergi dairelerince bütünlük arz ettiği anlaşılan alımlar toplamının 2008 yılı için 600 YTL'yi aşıp aşmadığına bakılmak suretiyle işlem yapılacaktır. Katma Değer Vergisi Yasası'nın 17'nci maddesinin 4'üncü fıkrasının (a) bendi uyarınca Gelir Vergisi Yasası'na göre basit usulde vergilendirilen mükellefler tarafından yapılan teslim ve hizmetler Katma Değer Vergisi'nden bağışık tutulmuştur. Dolayısıyla Gelir Vergisi açısından basit usulde vergilendirilen mükellefler Katma Değer Vergisi Yasası'nın 18'inci maddesi uyarınca istisnadan vazgeçmedikleri sürece Katma Değer Vergisi sorumluluğu gerektiren bir mal teslimi veya hizmet yaptığında alıcıların ve hizmetten yararlananların Katma Değer Vergisi tevkifatı yapmalarına gerek bulunmamaktadır. İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |
Veysi Seviğ
Okunma: 862 | |||
Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı
|