Dar mükellef ulaştırma kurumlarının vergilendirilmesi |
10.10.2008 |
|
| ||
Dar mükellef ulaştırma kurumlarının
vergilendirilmesi
Veysi Seviğ - 10 Ekim 2008 Cuma - Referans Genel ilke olarak, dar yükümlü kurumların niteliği itibariyle ticari kazanç olan ulaştırma işlerinden elde ettikleri kazançların Kurumlar Vergisi Yasası'nda yer alan hükümler doğrultusunda tam yükümlü kurum kazancının tespitine ilişkin hükümler çerçevesinde belirlenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla Türkiye sınırları içerisinde ulaştırma faaliyetinde bulunan dar yükümlü kurum kazancının tam yükümlülükle ilgili düzenlemeler çerçevesinde vergilendirilmesi zorunlu olmaktadır. Ancak kanuni ve iş merkezleri Türkiye dışında
bulunan kurumların ulaştırma işlerinde elde ettikleri kurum kazancının gerçek ve
safi tutarının belirlenmesi, işin niteliği dolayısıyla doğru olarak
saptanamamaktadır. Bu tür kuruluşların ana merkezleri Türkiye dışında
bulunduğundan, kurum safi kazancının Türkiye'ye isabet miktarının tespitinde
zaman zaman bazı zorluklarla karşılaşması kaçınılmaz olmaktadır. Bu nedenle özel
bir düzeleme ile Kurumlar Vergisi Yasası'nın 23'üncü maddesi gereği olarak
yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye tabi matrah olacak kurum kazancı,
sağladıkları hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle
hesaplanmaktadır. Kurumlar Vergisi Yasası'nın 23'üncü maddesi gereği olarak dar yükümlü ulaştırma kurumlarının hasılatına uygulanacak ortalama emsal oranları; a) Kara taşımacılığında yüzde 12 * Türkiye'deki yükleme limanlarından yabancı ülkelerdeki varış limanlarına veya diğer bir kurumun gemisine aktarma yapılacak yabancı limana kadar gerçekleşen deniz ve hava taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkaları tutarlar, * Türkiye dışındaki taşımacılık faaliyeti için kurumlar hesabına Türkiye'de sattıkları yolcu ve bagaj biletleri ile Türkiye'de yaptıkları navlun sözleşmeleri dolayısıyla kendilerine verilen komisyonlar ve ücretler, Kara taşımalarında, hasılatın Türkiye'de elde edilmiş sayılması için, taşımanın Türkiye sınırları içinde gerçekleşmiş olması yeterli olup, yol bedelinin Türkiye'de alınması şart değildir. Ancak deniz ve hava taşımacılığında hasılatın Türkiye'de elde edilmiş satılmasına karşınTürkiye'den yapılmasına bağlıdır. Yabancı ulaştırma kurumları tarafından yabancı ülkelerdeki yükleme veya kalkış limanlarından Türkiye'deki varış limanlarına kadar yapılan deniz ve hava ulaştırmalarında alınan yolcu, yük ve bagaj taşıma ücretleri bu kapsamın dışındadır. Dolayısıyla deniz ve hava taşımacılığında ücrete esas mesafe Türkiye sınırlarını aşmakta ve bir Türk limanından yabancı limana yapılan taşıma ücretinin tanımını kapsamaktadır. Deniz ve hava taşımacılığı hasılatın Türkiye'de elde edilmiş sayılması için yüklemenin Türkiye limanlarından yapılması gerekli ve aynı zamanda yeterli olup, taşıma işi karşılığı ücretin Türkiye içinde veya dışında alınmış olmasının herhangi bir önemi yoktur. Taşıma işine aracılık yapanlar çoğu kez bilet ve navlun bedelleri ile birlikte, Türkiye'deki bazı kurumlar adına aidat veya hisseler tahsil etmekte ve bunlar için de bir komisyon almaktadırlar. Bu komisyonlarda Türkiye'de elde edilmiş hasılat sayılmaktadır. Vergi Usul Yasası'nın 207'nci maddesi gereği olarak yabancı ulaştırma kurumları ve bunları Türkiye'de temsil eden şube ve acenteleri "Hasılat defteri" tutmakla yükümlüdürler. Kurumlar Vergisi Yasası'nın 23. maddesi hükmü gereği olarak belirlenen ve hasılat defterlerine kayıt edilen toplam hasılat tutarlarına ortalama emsal oranları uygulanmak suretiyle dar yükümlü ulaştırma kurumlarının kurum kazançları hesaplanmaktadır. İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |
Veysi Seviğ
Okunma: 697 | |||
Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı
|