İhtiyari beyan ile ilgili özellikler

 

03.02.2009

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

İhtiyari beyan ile ilgili özellikler

Veysi Seviğ - 03 şubat 2009 Salı - Referans

Gelir Vergisi Yasası'nın geçici 67'nci maddesinin 17'nci fıkrası uyarınca söz konusu maddede yer alan oranları her bir kazanç ve irat türü ile bunları elde edenler itibariyle yatırım fonları katılma belgelerinin fona iade edilmesinden elde edilen kazançlar için fonun portföy yapısına göre ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya yüzde 15'e kadar artırmaya bakanlar kurulu yetkili kılınmıştır. Bakanlar kurulu son olarak bu yetkisini 14272 sayılı kararı ile kullanarak "Tam mükellef gerçek kişi ve kurumlar tarafından hisse senetlerinin alım-satımından elde edilecek kazançlar üzerinden uygulanmakta olan yüzde 10 oranındaki tevkifatı (stopajı) 14 Kasım 2008 tarihinden itibaren yüzde sıfır olarak belirlemiş bulunmaktadır. (13 Kasım 2008 gün ve 27053 sayılı Resmi Gazete.)

Söz konusu kararname uyarınca 14 Kasım 2008 tarihinden itibaren Gelir Vergisi Yasası'nın 67'nci maddesi kapsamında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören hisse senetlerinden elde edilen gelirler sıfır oranında menkul kıymetler yatırım ortakları hisse senetlerinden elde edilen gelirlere ise yüzde 10 oranında tevkifat uygulanmaktadır. (Gelir Vergisi 269 sayılı Genel Tebliğ)

Diğer yandan Gelir Vergisi Yasası'nın sözü edilen maddesinin 11 numaralı fıkrası uyarınca "Dar mükellefler de dahil olmak üzere, bu madde kapsamında tevkifata tabi tutulan ve yıllık veya münferit beyanname ile beyan edilmeyeceği belirtilen menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından doğan kazançlar için takvim yılı itirabiyle yıllık beyanname verilebilmektedir. Beyan edilen gelirden aynı türden menkul kıymetler için yıl içinde oluşan zararların bu beyanname üzerinde indirim konusu yapılması mümkündür.

Sözü edilen yasa maddesinde özellikle ve açık olarak "Beyan edilen gelirden aynı türden menkul kıymetler için yıl içinde oluşan zararların tamamen mahsup edilir" şeklinde bir hüküm yer almaktadır. Bu hüküm gereği olarak verilecek beyanname üzerinde yıl içinde oluşan zararların tamamen mahsubu öngörülmüş bulunmaktadır.

Bilindiği üzere 2008 yılında dünya üzerinde yaşanan finansal krizin etkisi ile hisse senetlerinin alım satımında yaşanan değer kayıpları yine söz konusu değer kayıpları kadar olmasa bile değer artışları, geçmiş dönemlere (yıllara) göre daha hareketli olmuştur. Bu durum 14.11.2008 tarihinden itibaren hisse senetleri alım satımından elde edilen kazançların sıfır oranında vergi tevkifatına tabi tutulması dolayısıyla özellikle bu tarihe kadar olan işlemler açısından önem arz etmektedir.

Bu bağlamda Gelir Vergisi Yasası'nın geçici 67'nci maddesinin (1) numaralı fıkrasında üç aylık dönem içinde aynı türden menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası araçları ile ilgili olarak birden fazla yapılan alım-satım işlemlerinin tek bir işlem olarak dikkate alınacağı hususu hükme bağlanmış olup, hangi menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının aynı türden sayılacağı hususu tevkifat matrahının tespiti ve zarar mahsubu uygulaması açısından önem arz etmektedir.

Konuya ilişkin olarak 257 ve 258 numaralı Gelir Vergisi genel tebliğlerinde aynı türden menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı sınıflandırmasında esas alınmak üzere;

I) Sabit getirili menkul kıymetler,
II) Değişken getirili menkul kıymetler,
III) Diğer sermaye piyasası araçları,
IV) Yatırım fonları katılma belgeleri,

adları altında dört grup oluşturulmuştur. Ancak Gelir Vergisi 269 seri numaralı tebliğ ile 14.11.2008 tarihinden itibaren "Yatırım fonları katılma belgeleri" başlıklı grup "Yatırım fonları katılma belgeleri ve yatırım ortaklıkları hisse senetleri" olarak değiştirilmiştir. Bu nedenle de Gelir Vergisi Kanunu Geçici 67/11'inci maddesine göre ihtiyari beyanda bulunan mükellefler için yıllık Gelir Vergisi beyannamesi yeniden şekillendirilmiştir.

Beyan aşamasında alım-satım işlemlerinde tevkifat matrahının tespitinde dikkate alınacak giderler ve komisyon iadelerine ilişkin açıklamalara 257 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "2.4 tevkifat matrahının tespiti" başlıklı bölümünde yer verilmiş olup, bu açıklamalar çerçevesinde iade edilen tutarların komisyonunun doğduğu işleme bağlı olmaksızın iadenin gerçekleştiği döneme ilişkin tevkifat matrahına dahil edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda da söz konusu düzenleme, komisyon iadelerinin ilgili olduğu işlemin gerçekleştiği üç aylık dönemden sonra yapılması nedeniyle geriye dönük olarak düzenleme işleminin yaratacağı zorlukları ortadan kaldırmak amacıyla yapılmış olup, iadenin yapıldığı dönemde işlemin gerçekleştiği dönemden farklı bir tevkifat oranının yürürlükte olması durumunda komisyonun gider olarak dikkate alındığı dönemdeki tevkifat oranı uygulanacaktır. Bu nedenle 2008/14272 sayılı bakanlar kurulu kararının yürürlüğe giriş tarihinden önceki bir tarihte gerçekleşen hisse senedi işlemlerine ilişkin olarak 14.11.2008 tarihinden sonra yapılacak komisyon iadelerinde yüzde 10'luk tevkifat uygulanması öngörülmüştür.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 554

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

İhtiyari beyan ile ilgili özellikler