Bir efsane hocayı, Prof. Dr. Cumhur Ferman'ı ebediyete uğurladık

28.03.2009

Arşiv Arama

Önceki Sayfa

Veysi Seviğ - 28 Mart 2009 Cumartesi - Referans

Pazartesi günü meslektaşım Doç. Dr. Sayın Bülent Bali'den telefonla almış olduğum acı haber beni bir anda geçmişe yönelik kırk yılı aşkın bir döneme götürdü.

Bülent; "Hocam, Cumhur Ferman Hoca'yı kaybettik" diye söze başlayınca, öncelikle hocanın silueti gözümün önüne geldi. Yaklaşık 42 yıl önce Cumhur Hoca ile kurduğum öğrenci-hoca ilişkisinin yanında onun yetiştirmiş olduğu binlerce öğrenciden tanıdıklarım olanlar birbir gözümün önünden geçti. O dönemin Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde lisans üstü eğitim aldığım günler sanki dün gibi yakındı.

Ankara'da görevli olduğum dönemlerde, Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Cumhur Ferman Hoca'nın yönetimini üstlendiği lisans üstü programa katılmış ve bu bağlamda da hocayı yanılmıyorsam 1967 yılında tanıma fırsatı bulmuştum.

Hoca dersinde ciddi, ders dışında hoca-öğrenci ilişkisinde son derece ölçülü ve yol gösterici bir kişiliğe sahipti.

Programın açış dersinde yaklaşık 15-16 kişilik gruba hoş geldiniz diyerek derse başlamış ve bu eğitimin fakültede yeni başladığını söyledikten sonra lisans üstü yapılacak olan çalışmanın önemini anlatmış "Bu eğitimin bitiminde her biriniz kendi eserinizi kaleme alacaksınız, bu çalışmanızın üzerinde sizin adınız olacak" diye sözlerini bitirene kadar hepimiz hocayı hayranlıkla dinlemiştik.

Hoca; Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara ve İstanbul üniversiteleri siyasal bilgiler fakülteleri dekanlık görevlerini üstlenmiş, bu görevlerini ifa ederken yüksek eğitime yapmış olduğu katkılarla hemen anımsanan bir eğitimci konumuna gelmişti. Ben bir süre hocanın İstanbul'da dekanı olduğu Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde oldukça uzun sayılabilecek bir süre görev üstlenerek Cumhur Ferman Hoca'yı daha yakından tanıma ve onun yanında çalışma fırsatını buldum.

Cumhur Ferman Hocam öncelikle eğitim kalitesini yükseltmeyi düşünen ve bu bağlamda da tam anlamı ile "fedakârca" çalışan bir eğiticiydi.
İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde dekanlık görevini sürdürürken bir yandan eğitimin kalitesini yükseltmek için çaba göstermiş, diğer yandan kıt kaynaklarla oluşturmaya çalışılan fakültenin kütüphanesini ve öğrencilere dinlenme ve çalışma mekânlarını sağlama açısından mucizevi bir yapılanmaya imza atmıştır.

Gerçekte Cumhur Hocam bir yandan öğrencilerinin çok iyi yetişmesi için olağanüstü başarılara imza atarken, diğer yandanda ülkemize bugün sayısını hatırlayamayacağım, ancak gördükçü ve tanıdıkça öğrendiğim bilim adamı, idareci ve yönetici yetiştirmiştir.
Günümüzde ülkemizde gerek kamu idaresinde ve gerekse özel sektörde üst düzey görev üstlenmiş birçok kişinin yetişmesinde hocamızın unutulmayacak emeği vardır.

Cumhur Ferman Hocamız hem Ankara ve hem de İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin akıllardan çıkmayacak efsane dekanı ve hocası olarak ömrü boyunca eğitime üst düzeyde katkı sağlamıştır.

Hocamızın aramızdan ayrılışı, yeri doldurulamayacak bir kayıptır. Ancak halen mülki ve idari makamlarda görevini sürdüren birçok siyasal bilgili onun öğrencisi olup, ondan feyiz alarak bu makamlara ulaşabilmişlerdir.

Hocamızın İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi dekanlığı sırasında zaman zaman, onun deneyimlerinden yararlanmak için makamına uğradığımda bana devamlı olarak "bilgili ve sorumluluk üstlenerek öğrenci yetiştirilmesi için verilen uğraşın eğitimin önkoşulu olduğunu" söyler, bir yükseköğrenim kurumunun ancak yetiştirmiş olduğu öğrencilerinin iş yaşamlarındaki başarıları ile değer ifade edebileceğini örnekleri ile açıklardı.
Hocamın engin deneyimi ve hocalık vasfı kanımca onun beklentilerine yanıt verebilecek iki önemli ve aynı ismi taşıyan fakültenin varlığı ile bugün bütünleşmiş bulunmaktadır.

Cumhur Hoca, hocalık vasıflarının tümünü simgeleyen örnek bir kişiydi. Onun yine çok değerli bir öğretim üyesi olan ve genç yaşta kaybettiğimiz Prof. Dr. Latif Çakıcı'nın ölümü nedeniyle büyük bir üzüntü içersinde "Latif'i kaybettik. Büyük kayıp. Ne büyük talihsizlik, öğrenciler Latif'ten feyz alamayacak" diye duygularını ifade etmesi beni çok etkilemiştir.

Cumhur Hoca FMV Işık Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyet Başkanlığı yapmış, ülkemiz yükseköğrenimine yeni bir üniversitenin kazandırılmasına öncülük etmiştir.
Hocamız Irmak okullarının kuruluşunda da görev almak suretiyle bilgi ve deneyimini devamlı suretle ülkemiz eğitim düzeyinin yükselmesine katkı sağlayıcı şekilde kullanmıştır.

İşletme, muhasebe bilim dalları yanında matematik ve finans konularında da gelişmeleri takip ederek öğrencilerinin özellikle işletmecilik alanında yetişmesine "üniversite" ve "fakülte"ler bünyesinde ortam hazırlamış, çağdaş gelişmelerden hem öğrencilerini haberdar etmiş ve hem de bu alanda yeniliklere açık ve duyarlı, ülkemizde çağdaş yönetici kadrolarının oluşmasına öncülük etmiştir.

25 Mart 2009 günü onu ebediyete uğurladık. Ondan aldığımız bilgi ve çalışma aşkı tüm öğrencileri tarafından geleceğe taşınacaktır.
Tüm öğrencilerine, eşine, çocuklarına, torunlarına ve sevgili Murat'a başsağlığı dilerim. Nur içinde yat hocam.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

Veysi Seviğ

Okunma: 1285

Diğer Yazıları

Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı