Haciz işlemlerinde üçüncü şahısların sorumluluğu |
26.05.2009 |
|
| ||
Haciz işlemlerinde üçüncü şahısların
sorumluluğu
Veysi Seviğ - 26 Mayıs 2009 Salı - Referans Başka bir anlatımla İcra-İflas Yasası'nın 89'uncu maddesi uyarınca haciz takibine alınan herhangi bir kişinin, bir başkası nezdinde var olduğu düşünülen alacaklarının ve malvarlıklarının haciz altına alınması uygulaması da mümkün olabilmektedir. Nezdinde, haciz takibine uğrayan kişiye ait mal veya o kişiye ödenmek üzere bir borcu olan kişi söz konusu haciz ihbarnamesini tebellüğ ettiği tarihten (andan) itibaren borcunu alacaklıya değil icra dairesine ödemekle yükümlü olduğu gibi, yine nezdinde haciz takibine ait kişiye ait olan malı, sahibine iade edemez, ayrıca eğer bilmeden satarsa veya başka birisine devrederse bedelinden dolayı icra dairesine karşı sorumlu tutulur. Ancak buna karşılık, nezdinde haciz takibine uğrayan kişiye ait herhangi bir mal veya borcu bulunmayan üçüncü şahıslar söz konusu haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ilgili icra müdürlüğüne; * Hakkında haciz takibi yapılan kişiye ait bir
borcu bulunmadığını veya haciz takibinden önce borcun ödenmiş olduğunu veya
nezdinde bulunan malın tüketilmiş bulunduğunu veya kusuru olmaksızın zayi
olduğunu, nezdinde halihazırda söz konusu kişiye ait bir mal bulunmadığını, Üçüncü şahıs konumunda olan kişiler İcra-İflas Yasası'nın 89'uncu maddesi uyarınca kendilerine gönderilen haciz ihbarnamesine kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde (kendisinde) ve borç zimmetinde sayılmakta olup, bu bağlamda da kendisinde olduğu mal veya borç nedeniyle icra dairesine karşı sorumlu (borçlu) konumuna gelmektedir. Bu durum üçüncü şahsa ayrıca bir ihbarname ile bildirilir. İkinci ihbarnameyi tebellüğ eden üçüncü şahıs
ihbarnameyi tebellüğ ettiği tarih itibariyle yedi gün içinde ihbarnameye karşı
itiraz hakkına sahiptir. Buna göre eğer ikinci ihbarnameyi alan gerçek ve/veya
tüzelkişi yedi gün içinde; birinci ihbarnameyi tebellüğ ettikten sonra kendisine
tanınan itiraz konularına yönelik itirazı yapmaz ise bu takdirde kendisinden
esas borçluya ait borcu on beş gün içinde icra dairesine ödemesi
istenilmektedir. Hakkında haciz işlemi yapılan kişi için yakınlarına ve hatta akrabaları da dahil olmak üzere ticari ilişkide bulunduğu gerçek ve tüzelkişilere öncelikle birinci ihbarname gönderilmektedir. Birinci ihbarnameyi tebellüğ edenlerin birçoğu söz konusu ihbarname ile ilk defa karşılaştıklarından ihbarnamenin gereğini yerine getirebilmek için ne yapacaklarını bilememenin verdiği tedirginliği yaşamaktadırlar. Ticari yaşamda ihbarnamenin tebliği ile birlikte, söz konusu hakkında haciz işlemi yapılan kişiyle olan ilişkiler dolayısıyla borç-alacak bakiyelerinin tespiti ve ilgili icra dairesine yanıt için belli bir çalışmanın yapılması zorunlu olmaktadır. İhbarnamenin tebellüğ edildiği tarih çok önemli olmasına karşın yine uygulamada özellikle tüzelkişiyi temsile yetkili kişiye ihbarnamenin ulaşması bazen zaman almaktadır. Hakkında haciz takibi yapılan ve bu nedenle üçüncü şahıslara gönderilen ihbarnamenin yanıtlanması için verilen yedi günlük sürenin yeterli olmaması nedeniyle birçok halde birinci ihbarname ile ilgili sürede gerekli yanıt icra dairesine verilememektedir. Bu bağlamda hakkında haciz takibi yapılan kişilere verilen vadeli çekler uygulamada sorun yaratmaktadır. İcra-İflas Yasası'nın 89'uncu maddesi uygulamada, burada aktaramadığımız daha birçok soruna neden olmaktadır. İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |
Veysi Seviğ
Okunma: 558 | |||
Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı
|