|
BİZE GÖRE
İşletme defterleri kalkıyor mu?
Veysi Seviğ - 22 Nisan 2005 Cuma - Dünya
Türk Ticaret Kanunu tasarısının "Ticari işletme" başlıklı birinci bölümünün
beşinci kısmı "Ticari defterler" ile ilgili hükümleri içermektedir.
(Tasarı madde: 64-88)
Öngörülen yasal düzenleme gereği "her tacir, ticari defterleri tutmak ve
defterlerinde, ticari işlemleriyle malvarlığıyla durumunu açıkça görülebilir bir
şekilde ortaya koymak zorundadır. "Bu bağlamda bundan böyle "Tutulacak defterler
Türkiye Muhasebe Standartları Kurul tarafından bir tebliğ ile belirlenecektir."
(Tasarı madde: 64)
Halen yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu'nun 66/3 maddesinde tacirin
"işletmesinin mahiyet ve önemine göre sadece işletme defteri" tutabileceği
hükmüne yer verilmiş olup, 76'ncı maddesinde "İşletme hesabı hülasası"
tanımlanmış, 77'nci maddesinde ise emtia üzerine iş yapanların emtia
hareketlerinin işletme hesabının masraf ve hasılat kısımlarında ayrı bir sütunda
gösterilmesini ve bir emtia envanterinin çıkarılmasını öngörmüştür.
Tasarıya göre tacir, ticari faaliyetinin başında ve her faaliyet döneminin
sonunda, varlık ve borçlarının tutarlarının ilişkisini gösteren finansal
tabloyu, bir başka anlatımla açılış bilançosunu ve yıl sonu bilançosunu çıkarmak
zorundadır. Bu bağlamda açılış bilançosunda, yıl sonu finansal tablolarının, yıl
sonu bilançosuna ilişkin hükümlerini uygulayacaktır. (Tasarı madde: 68)
Bir başka açıdan tasarının 66'ncı maddesine göre "Her tacir, ticari işletmenin
açılışında taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, nakit parasının tutarını ve
diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde gösteren ve varlıkları ile
borçlarının değerini teker teker belirten bir envanter çıkaracaktır.
Aynı yasal düzenleme gereği olarak "Tacir açılıştan sonra her faaliyet yılının
sonunda da bu tür envanter düzenleyecektir.
Yeni yasa tasarısında yer alan ve yukarıya kısmen aktarılan öngörülerden de
anlaşılacağı üzere bundan böyle tasarının yasallaşması ile birlikte bilanço
esasına göre kayıt tutmak, tüm tacirler açısından zorunlu olacaktır.
Gerçekte tacir sıfatına haiz olan kişilerin kayıtlarını bilanço esasına göre
tutmaları anlamlı mali tablo üretimi açısından önem arz etmektedir. Bir başka
anlatımla işletmelerin bilanço esasına göre kayıt tutmaları halinde söz konusu
işletmelerin mali yapısını değerlendirmek kolaylaşacak ve dolayısıyla da
özellikle kredilendirme aşamasında işletme yapıları dikkate alınabilecek ve
değerlendirilebilecektir.
Öngörülen yasal tanımlamaya göre de bilançoda, duran ve dönen varlıklar,
özsermaye, borçlar ve dönem ayırıcı hesaplar ayrı kalemler olarak gösterilecek
ve yeterli ayrıntıya inilerek şemalandırılacaktır. (Tasarı madde: 73)
Tasarının bir çok maddesinde olduğu gibi ticari defterlerle ilgi hükümlerin
yazılışında hukuk dili kullanımı açısından gerekli özen gösterilmemiştir.
Şöyle ki,
Tasarının 78'inci maddesi gereği olarak "(1) Yıl sonu finansal tablolarında yer
alan varlıklar ile borçlarla ilgili olarak, aşağıdakilerle sınırlı olmamak ve
Türkiye muhasebe standartlarında öngörülen ilkeler de dikkate alınmak üzere şu
değerleme ilkeleri geçerlidir.
a) Bir önceki dönemin kapanış bilançosundaki değerler ile, faaliyet döneminin
açılış bilançosundaki değerler birbirinin aynı olmalıdır.
b) Fiili veya hukuki duruma aykırı olmadıkça değerlemelerde işletme faaliyetinin
sürekliliğinden hareket edilir.
c) Bilançonun kapanış gününde, varlıklar ve borçlar teker teker değerlendirilir.
d) Değerleme ihtiyatla yapılmalıdır; özellikle de bilanço gününe kadar doğmuş
bulunan bütün olası riskler ve zararlar, bunlar bilanço günü ile yıl sonu
finansal tablolarının düzenlenme tarihi arasında öğrenilmiş olsalar bile,
dikkate alınır; kazançlar bilanço günü itibariyle gerçekleşmişse hesaba katılır.
e) Faaliyet yılının gider ve gelirleri, ödeme ve tahsilat tarihlerine
bakılmaksınız yıl sonu finansal tablolarına alınırlar.
f) Önceki yıl sonu finansal tablolarında uygulanmış bulunan yöntemler korunur."
Yukarıdaki madde orijinali içersinde yer alan tanımlamaların hukuk dili
açısından daha anlamlı yapılması mümkündür. Özellikle değerleme işleminin
ihtiyatla yapılması kavramı anlaşılabilir nitelikte değildir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|