Vergi Danışmanınız

 

07.05.2005

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

SORU VE CEVAP

Vergi Danışmanınız

Veysi Seviğ - 07 Mayıs 2005 Cumartesi - Dünya


SORU: Kurumlar vergisi mükellefleri geçici vergiyi üçer aylık dönemler üzerinden hesaplanan kazançları esas alarak yüzde 30 oranında ödemektedirler. İçinde bulunduğumuz 2005 yılının ilk üç aylık dönemi içersinde bilindiği üzere ülkemizde enflasyon oranının düşmesi sonucu ticaret hacminde de bir daralma söz konusu olmuştur. Satışlarda belli bir gerileme vardır. K‰r marjları daralmıştır.

Diğer yandan durgun giden piyasalar nedeniyle vadeli satışlarda artış vardır. Biz satışımızı vadeli dahi yapsak kesilen faturalar veyahut da verilen yazar kasa fişleri nedeniyle satış hasılatı esas alınmak suretiyle dönem kazançları hesaplanmaktadır.

Örneğin; 2005 yılının ilk üç ayı içersinde altı ay vadeli yaptığımız satışın geliri oluşmuş gibi hesaplama yaparak bu kazanç üzerinden geçici vergi ödemek zorunda kalıyoruz. Örneğin bir malı şubat ayı içersinde 1.200 YTL'ye altı ay vadeli satarsak, bu takdirde örneğin mart ayında bu satışımız nedeniyle sadece 200 YTL tahsilatımız olmaktadır. Ancak bu malın satışı nedeniyle doğan kazanç geçici vergi uygulaması açısından birinci üç aylık dönem olan ocak-mart aralığına ait olarak geçici vergi matrahına dahil edilmekte ve bunun sonucunda doğan kazancın yüzde 30'u kadar geçici verginin mayıs ayının 17'nci günü akşamına kadar ödenmesi söz konusu olmaktadır.

Kurumlar için geçici verginin oranı yüzde 30'dur.

Böyle bir durumda gerçekleşmeyen kazanç üzerinden bizim yüzde 30 oranında kurumlar vergisi ödememiz gerekmektedir.

Mayıs ayında her ay olduğu gibi katma değer vergisi ile muhtasar beyanname üzerinden hesaplanan vergileri ödemek zorunda kalıyoruz.

Diğer yandan istihdam ettiğimiz elemanlar için ücreti net ödediğimiz için bunlara ait gelir vergisi ile damga vergisini ve sigorta primlerini biz üstleniyoruz. Ay sonunda sigorta primlerini de götürüp yatırıyoruz.

Bu konuda iş alemi çok dertli, çoğu mükellef mayıs ayının kabusunu şimdiden yaşıyor.

Geçici vergi oranları düşürülemez mi?

Gelir vergisi mükelleflerine uygulanan yüzde 20 de dahil olmak üzere bu verginin oranı mesela yüzde 15 olamaz mı?

Mükellef sayısı gittikçe düşüyor. Bunun nedeni emin olun artık bir işletme olarak mevcut ödemeleri yapamaz hale geldik. Derdimizi kimse anlamak istemiyor.

YANIT: Son aylarda okurlarımızdan yukarıda benzer yakınma mektup ve e-mail almaya başladık. Bu yakınmaların kanımızca dikkate alınması gerekmektedir. Çünkü içinde bulunduğumuz ekonomik ortam içersinde yüzde 30 oranında kurumlardan alınan geçici vergi birçok kurumu finansman sıkıntısına sürüklemektedir.

Diğer yandan yine okurumuzun ifade ettiği gibi özellikle birinci üç aylık faaliyet dönemi içinde bulunduğumuz 2005 yılı için işletmeler açısından sorunlu olmuştur.

Kanımızca ülkemizde geçici vergi oranları; içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar dikkate alındığında yüksektir. Bu oranların düşürülmesinde yarar vardır.

SORU: Özel maliyet bedelinin ekonomik ömrünün başlama zamanı ne vakittir? Bu konuda uygulamada birbirinden farklı görüşler oluşmaktadır?

YANIT: Hesap Uzmanları Kurulu Danışma Komisyonu'nun 14.01.2005 gün ve 295/1 genel sıra numaralı kararından da anlaşılacağı üzere "Bir iktisadi kıymetin ekonomik ömrü, o iktisadi kıymetin ekonomik olarak kullanılabileceği ya da mal veya hizmet üretebilecek süredir. Bu süre de iktisadi kıymetin tamamlanıp aktife alınması ve kullanılmaya hazır hale gelmesinden itibaren başlar. Yatırım dönemi olarak adlandırılan ve iktisadi kıymetin meydana getirilmesi için geçen süre, iktisadi kıymetin ekonomik ömrüne dahil değildir."

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 880

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Vergi Danışmanınız