|
BİZE GÖRE
Kamu alacaklarının tecil yetkisi
Veysi Seviğ - 18 Temmuz 2005 Pazartesi - Dünya
Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasa'nın 48'inci maddesi uyarınca
"Amme borcunun vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut haczolmuş malların
paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından
yazı ile istenmiş ve teminat gösterilmiş olmak şartıyla alacaklı amme idaresince
veya yetkili kılacağı makamlarca; vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine
ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası ve gecikme zammı alacakları iki
yılı, bu alacaklar dışında kalan amme alacakları ise beş yılı geçmemek üzere
faiz alınarak tecil olunabilir."
Yasal düzenleme gereği "Tecil selahiyetini kullanacak ve bu selahiyeti
devredecek olanlar devlete ait amme alacaklarında ilgili vekiller vilayet özel
idarelerine ait amme alacaklarında valiler belediyelere ait amme alacaklarında
belediye başkanlarıdır. Bu bağlamda "...vergi, resim, harç, ceza tahkik ve
takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası ve gecikme zammı
alacaklarının iki yılı, bu alacaklar dışında kalan amme alacaklarının ise beş
yılı geçmemek üzere ve faiz alınarak tecil olunması" mümkün olup, buna göre
devlete ait alacaklarda tecil ve taksitlendirme koşullarını belirleme yetkisi
Maliye Bakanlığı'na ait bulunmaktadır.
Bir başka anlatımla yasa, idarenin mevcut yasal koşulların yerine getirilmesi
halinde faiz almak suretiyle amme alacağının türüne göre belirleyeceği süre için
tecil yetkisini kullanması mümkün bulunmaktadır.
Söz konusu yasal düzenlemede ifade edildiği üzere tecil işlemi mutlak olarak
yapılabilecek bir uygulama değildir. Mevcut koşulların varlığı halinde amme
alacağı tecil" olunabilir."
Yasa maddesi; taksitlendirme isteminin kabul edilip edilmemesi konusunda idareye
geniş bir takdir yetkisi tanımış ve bu konuda herhangi bir yüklenmemiş
bulunmaktadır. (Danıştay 7'nci Daire E. No: 1975/3002, K.No: 1976/453)
İdare, yetkisini alacak türlerine göre de kullanabilir. Örneğin bazı kamu
alacaklarında tecil istemini kabul etmeyebilir.
Diğer yandan idare amme borçlusunun tecil istemini inceleyerek değerlendirme
yetkisine sahip bulunmaktadır. Bu bağlamda borcunun tecilini talep eden, ancak
talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçlular söz konusu borçlarını reddin
tebliğ tarihinden itibaren idarece 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi
içinde ödedikleri takdirde söz konusu amme alacağı ödendiği tarihe kadar faiz
alınmak suretiyle tecil olunur.
Alacaklı amme idaresi tecil koşulları bulunsa dahi tecil yapma zorunda değildir.
Bu konuda oluşan yargı kararları idarenin tecil konusunda yasal yetkisini
dikkate almaktadır.
Ancak idare tecil hakkında karar verirken borçlunun öteden beri borçları ödemede
hüsnüniyet sahibi olup olmadığına bakmakta ve ayrıca borçlunun tecil istemi
tarihi ile tecilin yapıldığı tarih arasında geçen süre zarfında tecil isteminde
önerdiği taksit taahhütlerine göre kendiliğinden ödeme yapıp yapmadığı hususunu
da dikkate almaktadır. Bir başka anlatımla tecil de borçlunun hüsnüniyet durumu
ayrıca bir unsur olmaktadır.
İdare tecil istemini kabul etmeden önce gerek görürse borçlu hakkında inceleme
yapabilir. Bu inceleme borçlunun mali durumu ile tecil isteminin süresi
içersinde borcun ödenip ödenemeyeceği açısından da ayrıca değerlendirilmesine
yönelik olabilir.
Yasal düzenleme gereği olarak tecil isteminin reddi yazılı olarak istemde
bulunana bildirilir.
Tecil koşullarına uygun davranılmaması halinde tecil geçerliliğini yitirir.
Alacağın tamamı muaccel olur. Bu takdirde normal vade tarihinden itibaren
gecikme zammı uygulanır. Bu bağlamda varsa tahsil edilmiş olan tecil faizleri
hesaplanan gecikme zammından düşülür.
Taksitlerin vadesinde ödenmemesi hali eğer mucbir sebepten kaynaklanıyorsa, bu
takdirde mücbir sebep halleri taksit ödemelerinde de geçerli sayılmaktadır.
Uygulamada Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'nın 48'inci
maddesinde yer alan tecil işleminin idarece uyulması zorunlu bir düzenleme
olduğu kanısı vardır. Oysa bu kanı yanlıştır. Konuya ilişkin olarak idarenin
takdir ve değerlendirme yetkisi vardır. Bu bağlamda da yasada öngörülen
koşullara uygun olmayan bir amme borcu için, idare tecil hükümlerini
uygulayamaz. Maliye Bakanlığı bu konudaki takdir yetkisini aynı hukuksal durumda
olan yükümlüler arasında ayırım yapmaksızın uygulamakla görevlidir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|