Menkul kıymet depo sertifikaları ile ilgili vergisel sorunlar

 

15.03.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

BİZE GÖRE

Menkul kıymet depo sertifikaları ile ilgili vergisel sorunlar

Veysi Seviğ - 15 Mart 2006 Çarşamba - Dünya


Depo sertifikası; kısaca saklama kuruluşlarında depo edilen menkul kıymetleri temsilen çıkarılan ve temsil ettiği menkul kıymetlerin vermiş olduğu hakları aynen sağlayan, bunlara eş, hamiline yazılı, nominal değeri temsil ettiği yabancı menkul kıymetin para birimi cinsinden ifade eden sermaye piyası araçlarındandır.

Ülkemizde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, pazar, takas ve saklama yönetmelikleri hükümleri çerçevesinde borsada işlem gören menkul kıymetlerin bir kısmı, depo sertifikası şeklinde yurtdışına işlem görebilmektedir.

Mali Bakanlığı tarafından yayımlanan 257 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğ ile "menkul kıymetlerin, mülkiyetin şekil değiştirerek devri sonucunu doğuran" "American Depository Receipt" (ADR), "Global Depository Receipt" (GDR) ya da "Depository Receipt" (DR) gibi yurtdışı piyasalarda menkul kıymet olarak işlem görebilecek özel amaç araçları haline getirilerek bu araçların (esasında yeni tür menkul kıymet) yurtdışındaki başka bir hesaba gönderilmesi tarihine kadar oluşan elde tutma kazançları ile, yine bu tarihten bu araçların tekrar yurda getirilerek menkul kıymetlere dönüştürülüp elden çıkarılması tarihine kadar oluşan elde tutma kazançlarının tevkifata tabi tutulması öngörülmüş bulunmaktadır.

Uygulamada söz konusu kıymeti yurtdışına ihraç etmeyi üstlenen aracı kurum bu kıymetleri satın alarak, Türkiye'de çalıştığı saklama kurumu nezdinde saklamaya aldıktan sonra yurtdışında ilgili yabancı borsalarda gerekli işlemleri tamamladıktan sonra, Türkiye'de kendi namına saklanan kıymeti temsil eden depo sertifikasını yurtdışına balğantı kurduğu kuruma tevdi eder.

Bu aşamada söz konusu menkul kıymetlerin Türkiye'de mülkiyet hakkı devir edilmemekte, buna karşılık söz konusu menkul kıymetin muhfaza altında olduğunu belirleyen depo sertifikası yurtdışında işlem görebilmektedir.

Konuya ilişkin olarak yayımlanan Gelir Vergisi Tebliği ile aracı kurumun söz konusu menkul kıymetleri iktisap bedeli ile ihraç tarihindeki İMKB'de ilk seansta oluşan ağırlıklı ortalama fiyatı arasındaki farktan varsa indirim konusu oluşan giderler düşüldükten sonra kalan kısmın vergi tevkifatına konu edilmesi öngörülmüş bulunmaktadır.

Gerçekte; ihraç sonucunda depo sertifikası yurtdışındaki ilgili borsaya kote olmakta, alım-satım konusu yapılabilmektedir.

Burada üzerinde durulması gereken en önemli olay, bu işlemin vergiye tabi tutulmasını öngören idari görüşte hakim olan ilkenin dayanağıdır. Gerçekte Türkiye'de depo edilmiş bulunan menkul kıymet el değiştirmemekte, sadece o menkul kıymetlerin varlığını temsil eden sertifika üzerinde işlem yapılmaktadır.

Bir başka anlatımla menkul kıymetler aslında hukuki olarak, kendisini temsil eden depo sertifikalarını elinde bulunduranlar adına, saklama kurumunda saklanmaktadır. (Daha fazla bilgi için bakınız; Cin Ertuğrul "Menkul Kıymetlerin Tevkifat Yoluyla Vergilendirilmesini Tehdit Edebilecek Finansal Araçlardan Depo Sertifikaları (ADR, GDR, DR) ve Depo Sertifikalarına Yönelik GVK'nın Geçici 67'nci Maddesi Kapsamındaki Düzenlemelerin Değerlendirilmesi" Vergi Dünyası Dergisi Mart: 2006 Sf: 122-126).

Depo sertifikaları uygulamada yatırımcılar veyahut da spekülatörler tarafından alımsatım konusu yapılmakta, bu değişiklikler Türkiye'de yapılan depolandırma işlemini etkilemediği gibi depolamada sahip değişikliğine de neden olmamaktadır.

Depo konusu olan menkul kıymetlerin itfası aşamasında ise saklamayı gerçekleştiren kurum, gerekli vergi kesintisini yapmakla yükümlü bulunmaktadır.

İtfa aşamasında yapılacak tevkifat, uygulamada bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Çünkü itfa tarihi ile depo sertifikasının dolaşıma çıkma tarihi arasında depo sertifikasının el değiştirmesi söz konusu olduğundan, bu el değiştirmeler sırasında her bir aşama dış piyasada tevkifat konusu dışında kalmakta, sonuçta itfa aşamasında ülkemizde adına saklama yapılan tevkifatın da muhatabı olmaktadır.

Bir başka anlatımla, itfa aşamasında saklamacı kurum tarafından yapılacak olan tevkifat, ihraçtan itibaren depo sertifikasını elinde bulunduran tüm yatırımcılar adına olacaktır. Bu durumun tebliğ ile düzenleme ve yönlendirme yapılırken dikkate alınmamış olması kanımızca ileride konuya ilişkin birçok sorunu gündeme getirebilecektir.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 1952

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Menkul kıymet depo sertifikaları ile ilgili vergisel sorunlar