|
BİZE GÖRE
Kurumlar Vergisi Yasası değişirken...
Veysi Seviğ - 20 Eylül 2005 Salı - Dünya
IMF'ye verilen taahhütler çerçevesinde, Kurumlar Vergisi Yasası'nda değişiklik
yapılmasını öngören ve içeriği henüz açıklanmamış bulunan bir tasarının kısa
sürede TBMM'ye sevk edilerek yasallaşması beklenmektedir. Bu bağlamda basında
yer alan ve yetkililerce de ifade edildiği üzere söz konusu tasarı içeriği
konusunda IMF yetkilileri ile mutabık kalınmıştır.
Halihazırda yürürlükte bulunan Kurumlar Vergisi Yasası üç kısım, son hükümler ve
48 ana madde ile 35 geçici maddeden oluşmaktadır. Ayrıca yasa içersinde üç
mükerrer madde yer almaktadır. Bu maddeler;
. İş ortaklıkları, (Mükerrer madde: 6)
. Zarar mahsubu ve diğer indirimler, (Mükerrer madde: 14)
. İndirim ve istisnaların sınırı, (Mükerrer madde: 45)
konularını içermektedir.
Yasada yer alan kısımlar ise;
. Mükellefiyet (madde: 1-12)
. Verginin tarhı; (madde: 13-39)
. Verginin ödenmesi, (madde: 40-44)
ile ilgili olup her kısım kendi içersinde bölümlere ayrılmış bulunmaktadır. Son
hükümler ise yasanın 46-48 maddeleri arasında olup, bu maddeler;
. Kıyas yoluyla uygulanacak hükümler, (madde: 45)
. İndirim ve istisnaların sınırı, (Mükerrer madde: 45)
. Kaldırılan hükümler (madde: 46)
. Yürürlük, (madde: 47)
. Yetki, (madde: 48) konuları ile ilgilidir.
Yürürlükte bulunan yasanın dikkat çekici olan ve üzerinde en çok tartışılan
hükümleri "mükellefiyet" başlıklı birinci kısmının ikinci bölümünde yer alan
"muaflık ve istisnalar" ile ilgili olanlarıdır. (Madde: 7-8) Bu hükümlere ek
olarak 5228 sayılı yasanın 32 maddesi ile 31.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren
"zarar mahsubu ve diğer indirimler" başlıklı mükerrer 14 madde kapsam itibariyle
uygulamada farklılık yaratan düzenlemeleri içermektedir.
Diğer yandan yıllardır yasa içersinde yer alan "örtülü sermaye" (madde: 16),
"örtülü kazanç" (madde; 17) ile ilgili hükümler uygulamada devamlı tartışma ve
uyuşmazlık kaynağı olmuştur.
Kurumlar vergisinin yasal düzenleme gereği olarak üçer aylık dönemler halinde
hesaplanan ve beyan edilen matrahlar üzerinden yüzde 30 oranında cari yıl
içersinde alınmasını sağlayan düzenleme (madde: 25) uygulamada bazı yakınmalara
neden olmaktadır.
Ayrıca 2003 yılı sonu itibariyle yapılması öngörülen enflasyon düzeltmesi
işlemlerinin 2004 yılı bilançosunun düzenlenmesini de kapsamına alınması
nedeniyle kurumlar üzerinde oluşan bazı sorunları gündeme getirmiş ve
yakınmaları daha da artırmıştır.
Ülkemizde kurumlar vergisi uygulamasında en çok yakınılan konulardan birisi de
söz konusu verginin oransal olarak yüksekliğidir. Bu bağlamda çeşitli yayın
organlarında diğer ülkelerde uygulanan kurumlar vergisi oranları örnek
gösterilmek suretiyle zaman zaman karşılaştırmalar ve değerlendirmeler
yapılmaktadır.
Bu konuda fikir sahibi olmaya yönelik 2005 yılında Avrupa Birliği ülkelerinde
uygulanan kurumlar vergisi oranları gösterilmiş bulunmaktadır.
Avrupa Birliği ülkelerinde kurumlar vergisi oranları
Ülkeler Vergi Ülkeler Vergi
oranı oranı
. Avusturya 25 . Yunanistan 32
. Belçika 33 . Macaristan 16
. Güney Kıbrıs 10 . İrlanda 12.5
. Çek Cumhuriyeti 28 . İtalya 33
. Danimarka (x) 30 . Lüksemburg 22
. Estonya (xx) 31.58 . Malta 35
. Finlandiya 26 . Hollanda 31.5
. Fransa 33.33 . Polonya 19
. Almanya 25 . Portekiz 25
. İngiltere 30 . Slovakya 19
. İspanya 35 . İsveç 28
Kaynak: I.B.F.D, 2005 sayfa .9
(x) Bu oranının düşürülmesi söz konusudur.
(xx) Kurum kazancı dağıtıldığı vakit uygulanmaktadır.
Yukarıdaki oranlar AB bir anlamda resmi yayın organından alınmış bulunmaktadır.
Dünya vergiciliğinde teorik olarak yeni yaklaşımlar gündeme getirilmekte ve bu
bağlamda da kurumlar vergisinin kaldırılması yönünde birbirinden farklı
çalışmalar üzerinde giderek farklı görüşler üretilmektedir. Ancak yukarıdaki
tablodan da anlaşılacağı üzere Avrupa Birliği ülkelerinde kurumlar vergisi
önemini henüz yitirmemiş bulunmaktadır. Bu bağlamda birliğe yeni dahil olan
ülkelerde İrlanda örneğinde olduğu gibi bazı ülkelerde kurumlar vergisi oranının
düşük olduğu, Güney Kıbrıs'ta ise bu oranın halihazırda yüzde 10 oranında
uygulandığı görülmektedir.
Türkiye'de ise kurum kazançlarının dağıtılması halinde stopaj (tevkifat) yoluyla
yüzde 10 oranında gelir vergisine tabi tutulması, bu verginin kurumlar üzerinde
ek bir yük haline dönüşmesine neden olmuştur. (x)
Her şeyden önce ülkemizde uygulanan vergi sisteminin özelliğinden kaynaklanan
bir durumun üzerinde tartışmakta yarar vardır.
Kurumlar üzerindeki vergi yükünü sadece kurumlar vergisini dayanak alarak
değerlendirmek doğru değildir. Çünkü kurumlar yasal düzenleme gereği birçok
verginin sorumlusu ve mükellefi olarak hesaplayıcısı, toplayıcısı ve
ödeyicisidir. Buna ek olarak diğer bazı kamu paylarının da ilgili kurumlara
yatırılmak üzere muhatabı durumundadırlar.
Bu durumda özellikle büyük ve orta çaplı kurumlar ile bazı gelir vergisi
mükellefleri bir anlamda başta vergi olmak üzere diğer bazı kamu paylarını
toplayarak, topladıkları vergi ve diğer kamu paylarını ilgili yerlere yatırma
zorunluluğu baskısı altında bırakılmışlardır. Bu aşamada toplayamadıkları
veyahut da alamadıkları başkalarına ait kamu paylarından da sorumlu
tutulmuşlardır.
Konuyu bu açıdan değerlendirdiğimiz vakit özellikle kurumların karşılaştığı
sorunları çözmek daha kolay olacaktır.
(x) Söz konusu vergi kâr payını elde edenin beyanda bulunması halinde beyan
üzerinden hesaplanan vergiden indirilmektedir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|