|
BİZE GÖRE
Sirkülerler ve muktezalar
Veysi Seviğ - 23 Eylül 2005 Cuma - Dünya
Vergi Usul Yasası'nın 413'üncü maddesi gereği olarak yükümlüler, Maliye
Bakanlığı'nın bu hususta yetkili kıldığı makamlardan vergi durumları ve vergi
uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında
izahat isteyebilirler.
Bu bağlamda yetkili makamlar yazı ile istenecek izahatı yazı ile veya sirkülerle
cevaplamak mecburiyetindedirler.
Alacakları cevaplara göre hareket eden mükelleflerin bu hareketleri cezayı
istilzam etse dahi ceza kesilmez.
Mükellefler ve vergi sorumluları zaman zaman duraksamaya düştükleri konularda
vergi idaresine başvurarak uygulamaya yönelik olarak idarenin görüşünü alma
zorunluluğunu hissetmektedirler. Böyle bir durumda idare görüşünü bildirmekte ve
genellikle de mükellefler ve vergi sorumluları idarenin uygulamaya yönelik
olarak vermiş bulunduğu görüş doğrultusunda işlem yapmaktadırlar.
Son yıllarda bazı yükümlü gruplarını ilgilendiren konularda Maliye Bakanlığı
görüşlerini sirkülerler yayımlamak suretiyle duyurmaya başlamış bulunmaktadır.
Gerçekte; "Sirkülerler, mükellef nazarında uygulamada tereddüt yaratan
hususlarda, sadece Maliye Bakanlığı'nın konuya ilişkin görüşünün açıklanması
amacına yönelik toplulaştırılmış muktezalardır."
Bir başka anlatımla Vergi Usul Yasası'nda Maliye Bakanlığı'na sirküler yayımlama
konusunda verilen yetkinin amacı, mükelleflerin vergi durumları ve vergi
uygulaması bakımından müphem ve duraksama yaratan hususlarda istemiş oldukları
izahatın (açıklamanın) her mükellefe ayrı yazı ile verilmesi yerine; aynı
durumda bulunan tüm mükellefle, aynı anda ve tek işlemle duyurulmasının
sağlanmasıdır. Bu bağlamda açıklama izahat ise bir yasa hükmünden anlaşılması ve
yasa hükmünün nasıl ugulanması gerektiği konusundaki Maliye Bakanlığı'nın
görüşüdür.
Ancak uygulamada sirkülerler daha çok tebliğ niteğinde ve içeriğinde
düzenlenmekte ve yayımlanmaktadır. Bu bağlamda da sirkülerle belirlenen konulara
idare uygun işlem yaparken yükümlülerin de ilgili sirkülerlerde yer alan
hususlara uygun davranmaları istenmekte ve bu tutumları ayrıca denetim
elemanları aracılığı ile izlenmektedir.
Hukuki açıdan sirkülerlerin uygulamaya yönelik kural koyucu bir özelliği
bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla, içerdiği açıklamanın özelliği sebebiyle,
kural koyucu nitelik taşımayan sirkülerlerin, hukuk düzeninde herhangi bir
değişiklik oluşturması da söz konusu değildir.
Bu nedenle, ortada, düzenleyici nitelikte bir idari işlem bulunmadığından;
sirkülerle ilgili iptal davalarının açılması söz konusu olamaz.
Nitekim konuya ilişkin olarak ortaya çıkan bir başvuru ile ilgili olarak oluşan
yargı kararı da aynı görüş doğrultusundadır.
Şöyle ki;
"Sirküler, mükellefler nazarında uygulamada tereddüt yaratan hususlarda sadece
Maliye Bakanlığı'nın konuya ilişkin görüşünün açıklanması amacına yönelik
toplulaştırılmış muktezalardır. Bu sebeple, sirkülerlerin bağlayıcı soyut hukuk
kuralları koyan, normatif işlem niteliğindeki düzenleyici işlemler gibi
addedilip, iptal davasına konu edilmeleri mümkün değildir." (Danıştay, 7'nci
Dairesi E. No: 2004/3058, K. No: 2004/2438)
Kanımızca uygulamaya yönelik olarak yayımlanan sirkülerin içeriği ve yapmış
olduğu yönlendirmeler dikkate alınarak bu bağlamda hukuki açıdan taşıdığı
özelliklerin ayrıntılı olarak belirlenmesi gerekmektedir. Bir başka açıdan
sirkülerin içerik açısından irdelenmesi ve hitap ettiği yükümlü grupları dikkate
alınarak hukuki nitelemesinin yapılması halinde, son yıllarda yayımlanan
sirkülerlerin bazı hallerde tebliğ niteliğinde olduğu sonucuna da
varılabilmektedir.
Özellikle ülkemizde "Enflasyon Düzeltmesi" ile ilgili işlemlerin sirkülerle
yönlendirilmesi hali bu bağlamda hukuki açıdan tartışılmalıdır.
Diğer yandan son zamanlarda Maliye Bakanlığı'nın çeşitli zamanlarda vermiş
bulunduğu muktezaların tam aksine sonuç doğurabilecek incelemeler yaptırdığı, bu
bağlamda elinde konuya ilişkin özelgesi (muktezası) bulunanlara karşı da bu
muktezalar bizi bağlamaz diyebildiği gözlenmektedir.
Mali idarenin vermiş bulunduğu görüşler duraksamaya düşen yükümlüleri
aydınlatmak içindir. Ancak verilen muktezaya aykırı bir işlemin yapılması, en
azından idareye olması gereken güveni zayıflatabilecektir. Bu bağlamda da
verilen muktezalarla örtüşmeyen işlemlerin riskini dikkate almakta yarar vardır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|