|
BİZE GÖRE
Vergilendirme ve iktisadi işletme kavramı
Veysi Seviğ - 07 Ekim 2005 Cuma - Dünya
Kurumlar Vergisi Yasası'nın birinci maddesi uyarınca "Dernek ve vakıflara ait
iktisadi işletmelerin kazançları kurumlar vergisine tabidir. Yasal düzenleme
gereği olarak "Devlete, özel idarelere, belediyelere ve diğer kamu idarelerine
ve müesseselerine ait ve tabi olup" faaliyetleri devamlı bulunan sermaye
şirketleri ile kooperatifler dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin
kazançları kurumlar vergisine tabidir. Bu tür kuruluşların;
. Kazanç gayesi gütmemeleri,
. Faaliyetlerinin yasayla verilmiş görevler arasında bulunması,
. Tüzel kişiliklerinin olmaması,
. Bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine tahsil edilmiş sermayelerinin veya
işyerlerinin bulunmaması,
kurumlar vergisi yükümlülüğünü etkilememektedir.
Örneğin bir derneğe bağlı herhangi bir iktisadi işletmenin bulunması halinde bu
işletmenin kurumlar vergisi açısından yükümlülüğünün tesis edilmesi
gerekmektedir. Bir başka anlatımla söz konusu işletmenin kârlı çalışıp
çalışmaması, üyelerine maliyet bedeline mal veya hizmet sunması yükümlülük
durumunu değiştirmez.
Dernek ve vakıflar tarafından asıl amacın gerçekleşmesine yardım amacıyla, kâr
elde etmek üzere veya kâr amacı olmaksızın bir iktisadi işletme oluşturulması ve
işletilmesi halinde öncelikle bu işletmenin kurumlar vergisi yükümlüsü olarak
tescil edilmesi gerekmektedir. Bu tür iktisadi işletmeler tarafından
gerçekleştirilen faaliyetini ücret alınmaksızın üye aidatlarının ve/veya
üyelerin bağışları ile karşılanması da durumu değiştirmeyecek dolayısıyla
yükümlülükle ilgili görevlerin yerine getirilmesi gerekecektir.
Örneğin bir meslek birliğinin üyelerinin haklarını korumak için hukuki yollara
başvurması ve bu başvurular sonucunda tazminat ve benzeri nitelikte alınan
bedellerden birlik olarak pay olması halinde de dahi yapılan işin ticari
özelliği olduğunu kabullenmek gerekmektedir.
Bir başka örneğe göre de üyelerine verdiği kredi karşılığı faiz veya benzeri
nitelikte bir gelir sağlayan vakfın bu geliri kurumlar vergisine tabi olan
ticari kazanç niteliğindedir.
Gelir Vergisi Yasası'nın 37'nci maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyet
sonucunda elde edilen kazancın ticari kazanç olduğu belirtilmiş olup, ticari
faaliyetin en belirgin özelliğinin gelir sağlamaya yönelik olması, yapılan işin
en önemli unsuru olduğu hukuken kabul edilmektedir. Bir başka anlatımla ticari
faaliyetin en belirgin özelliği, gelir sağlama amacına yönelik olması,
faaliyetin ticari bir organizasyona dayalı bulunması ve devamlılık arzetmesidir.
İktisadi kamu müesseseleri ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin,
mesleki kuruluşların kazanç sağlamaya yönelik faaliyetleri ise vergisel açıdan
değerlendirildiğinde, bu tür faaliyetlerden zaman zaman kâr elde edilmesi dahi
yapılan işin özelliğinden dolayı yükümlülük işlemlerinin yapılması zorunlu
olmaktadır.
Konuya ilişkin olarak oluşan yargı kararlarına göre de;
. "Üyelerine verdiği kredi karşılığı faiz geliri elde eden... vakfın bu
faaliyetinin iktisadi işletme niteliğinde olduğu" (Danıştay 4. Daire E. No:
2002/3461, K.No: 2004/112)
. "Meslek birliğinin, tahsil olunacak tazminatlar ile aldığı diğer birlik
paylarının kurumlar vergisine tabi olduğu" (Danıştay E.No: 2003/1640 K.No:
2004/766)
sonucuna varılmıştır.
Buna karşılık;
"Derneğin sosyal amaçlı olarak kurs vermesinin ve kurs giderlerini karşılayacak
miktarda bağış almasının bu faaliyetin ticari amaç taşıdığını göstermeyeceği
yönünde farklı bir karar da olup, bu karara karşı oluşturulan azlık oyunda bu
faaliyetinde kurumlar vergisine tabi olması gerektiği belirtilmiştir. (Danıştay
4. Daire E.No: 2002/218, K.No: 2003/3138)
Gerçekte günümüzde değişik hukuki yapıya sahip kuruluşların belli faaliyetler ve
etkinlikleri yine belli bir ücret karşılığı gerçekleştirdiği bilinmekte ve
gözlenmektedir. Bu bağlamda gelir (kazanç) elde etmeye yönelik olarak belli bir
organizasyon çerçevesinde gerçekleştirilen bu faaliyetler vergilendirme
açısından giderek önem arz etmeye başlamış bulunmaktadır. Bu nedenle konunun
yasal açıdan yeni bir düzenlemeyi zorunlu hale getirdiği anlaşılmaktadır.
Not: Yazımıza konu olan Danıştay kararları "Vergi ve muhasebeciyle Diyalog
Dergisi"nin Ekim 2005 sayısından alınmış bulunmaktadır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|