|
BİZE GÖRE
Faturaya itiraz ve faturanın muhatabına
ulaşması
Veysi Seviğ - 10 Ekim 2005 Pazartesi - Dünya
Türk Ticaret Kanunu'nun 23'üncü maddesinde hükme bağlandığı üzere "Ticari
işletmesi icabı bir mal satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir
menfaat temin etmiş olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini
ve bedeli ödenmiş ise bunun faturada gösterilmesini isteyebilir.
Bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı
hakkında bir itirazda bulunmamışsa, münderecatını kabul etmiş sayılır."
Yasal düzenleme gereği olarak "her tacir kendi ticari işletmesi icabı bir mal
satmış veya imal etmiş veyahut bir iş görmüş yahut bir menfaat temin etmiş ise,
diğer tarafın talebi üzerine, ona bir "fatura" vermeye ve şayet bedeli
ödenmişse, bunu da faturayı akide etmek suretiyle göstermeye zorunludur." (Doğanay,
İsmail "Ticari Alım-Satım ve Nevileri" 2. Baskı Adalet Yayınları s. 35
Faturanın düzenlenmesi sırasında uyulması gereken ilkeler Vergi Usul Kanunu'nda
özel olarak hüküm altına alınmış bulunmaktadır.
Faturaya süresi içersinde itiraz edilmemiş olunması, satış akdinin varlığına
delil teşkil etmez. Bu nedenle faturanın düzenleyen açısından alacak hakkı
doğurması ancak faturada yazılı malların alıcıya teslim etmiş olması halinde
oluşur.
Bir başka anlatımla "satıcı tarafından düzenlenen faturalar, fatura muhtevası
malların, alıcıya teslim edildiğinin kanıtı olamaz." Bunun sonucunda da
"faturanın içeriğine sekiz gün içersinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece
faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar; yoksa faturanın
verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını
taşımaz. Ayrıca; tebliğ edilmiş olan fatura içeriğinin kesinleşmesi söz konusu
olamaz. Faturanın deftere kaydı, taşımanın gerçekleştiğine yalnızca karine
teşkil eder. Bu karinenin aksinin ispatı her zaman olanaklıdır." (Yargıtay 11.
Hukuk Dairesi E. No: 2004/7832, K. No: 2005/4738)
Türk Ticaret Kanunu'nun faturaya itiraz süresine ilişkin 23'üncü maddesi
hükmünün uygulanabilmesi için, her şeyden önce taraflar arasında böyle bir
alım-satım akdi ilişkisinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir.
Üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birisi de faturanın muhatabına
ulaşmış olması halinde hukuken bir anlam taşıyacağıdır. Çünkü faturaya itiraz
süresi ancak tebliğ tarihinden sonra başlamaktadır. Bu bağlamda "Tebliğ edilen
bir faturanın, tebellüğ eden muhatabı borç altına sokabilmesi için, her şeyden
evvel borç doğurucu bir hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın bu ilişki
sonucu düzenlenmiş olması icap eder." (Doğanay, age Sf: 52) Bu bağlamda da
faturanın alıcıya ulaştığının kanıtlanması yükümlülüğü de satıcıya ait
bulunmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde satıcı veya hizmeti yapan;
. Satmış olduğu malı alıcıya teslim etmek ve yapmış olduğu teslim işlemini
kanıtlamak,
. Satış dolayısıyla mal bedelini talep edebilmek üzere faturasını düzenlemek ve
düzenlenen faturayı da alıcıya teslim edildiğini daha doğrusu ulaştığını
kanıtlamakla yükümlüdür.
Satış sözleşmesine istinaden satıcı tarafından kendisine gönderilen faturayı
alan ve yedieminde bekletip, Türk Ticaret Kanunu'nun 23'üncü maddesindeki sekiz
gün geçtikten sonra satıcıya faturayı iade eden alıcı, fatura bedelini ödemekle
yükümlü olur. Ancak satıcı veya işi yapan kimse, müşteri adına düzenlediği
faturaya onun içeriği ile örtüşmeyen bazı koşulları da yazmış ise alıcı bu
koşulları dikkate almak zorunda değildir.
Uygulamada fatura konusunda gerek satıcılar ve gerekse alıcılar yeteri kadar
ciddi davranmamaktadırlar. Bunun sonucunda ortaya çıkan uyuşmazlıklar çoğu kez
tarafları zora sokabilmektedir.
Gerçekte faturayı alan müşteri veya işi yaptıran kişi, yasal süreci içersinde
faturaya karşı itiraz hakkını kullanmışsa, faturayı düzenleyen kimse fatura
içeriğinin doğruluğunu da kanıtlamakla yükümlü olmaktadır.
Ülkemizde fatura daha çok vergi hukuku açısından gündeme gelen ve üzerinde
tartışılan bir belge olarak bilinmektedir. Oysa fatura her şeyden önce menkul
malın kime ait olduğunu kanıtlayan bir ticari belge niteliğindedir ve bu
belgenin düzenlenmesi ve muhatabına gönderilmesi ve hukuken de anlam ifade
edebilmesi için birçok koşulun birlikte dikkate alınması kaçınılmaz olmaktadır.
Faturaya itiraz sadece tacirler için söz konusu olmayıp, tacirler dışında
kalanlar da faturaya itiraz edebilirler.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|