|
SORU VE CEVAP
Vergi danışmanınız
Veysi Seviğ - 15 Ekim 2005 Cumartesi - Dünya
SORU: Vergi dairesine vermiş bulunduğumuz katma değer vergisi beyannamesi
üzerine şirket kaşesi basılmasına rağmen imza atılması unutulmuştur. Vergi
dairesi bize iade etti ve beyanname verilmemiş gibi işlem yaptı.
Bize haber vermiş olsalardı, biz yetkili imza sahiplerini vergi dairesine
götürüp gerekli imzaları tamamlatırdık.
Verilmiş beyannamenin hiç verilmemiş gibi işlem yapılması doğru mudur?
YANIT: Vergi Usul Yasası'nın 30'uncu maddesinin birinci fıkrasının
birinci bendi hükmü gereği olarak vergi beyannamesinin kanuni süresi geçtiği
halde verilmemiş olması hali resen takdiri gerektirmektedir.
Diğer yandan hukuki anlamda imza iradenin yazıya dökülmesinde, hukuk kişisinin
iradesinin varlığını gösteren esasa etkili şekli unsur olduğundan, eksikliği
hukuk nazarında yokluk nedenidir. Bu itibarla imzasız beyanname, hukuken var
olmadığından, imzasız vergi beyannamesi resen takdiri gerektiren bir olay olarak
kabul edilmelidir.
Ancak Vergi Daireleri İşlem Yönelgesi'nin "Beyannamelerin Alınması Sırasında
Aranılacak Hususlar ve Yapılacak İşler" başlıklı bölümünde yer alan 37'nci
maddesinde, beyanname ve eklerindeki imzanın tamam olup olmadığının aranılacağı
belirtildikten sonra; aynı yönelgenin 46'ncı maddesinin 2'nci fıkrasının (c)
bendinde de, beyannamedeki imza eksikliğinin giderilmesi için mükellefe alma
haberli bir yazı ile süre verilerek, eksikliğin tamamlanmasının isteneceği,
verilen süreye rağmen imza eksikliğinin giderilmemesi halinde beyanname
verilmemiş sayılarak, beyanname vermeyen mükellefe ait işlemlerin yapılması
öngörülmüştür.
Dolayısıyla imzasız verilen bir beyanname için mükellefe durumun bildirilerek
kendisine 15 günlük bir süre verilmesi, bu süre içersinde imzasız verilmiş
bulunan beyanname üzerinde imzaların tamamlanmaması halinde resen tarh işlemine
başvurulması gerekmektedir.
SORU: Biz iki kardeş limited şirket halinde faaliyet gösterirken,
yurtdışından aldığımız bir teklif üzerine geçtiğimiz yıl şirketin tasfiyesine
karar vererek gerekli işlemlere başvurarak tasfiye gittik. Bu sırada tasfiye
işlemlerini yürütmek üzere görevlendirdiğimiz iki arkadaşımız da gerekli
çalışmalara başladı.
Bizim mesleğimiz gereği yurtdışında çalışmalarımıza başlamamız ve tasfiye
işlemlerini yürüten arkadaşların da tasfiye memuru olarak kendi adreslerinde
faaliyet göstermeleri nedeniyle işyerimizin fiilen faaliyet gösterdiği adreste
kalması mümkün değildir.
Ancak faal olarak çalışırken birçok ihracatçıya hammadde ve yarı mamul mal
teslimlerimiz olduğu için inceleme elemanları bizim işyeri adresimizde bizi
bulamadıkları için, aynen işyerinde bulunmadığımız gerekçesi ile hakkımızda
sahte fatura düzenlediğimiz konusunda rapor yazmışlar.
Bu raporlara istinaden bizden mal alan bütün kuruluşlar da katma değer
vergisinden dolayı cezalı hale gelmişler.
Müşterilerimizin bizi uyarısı üzerine durumu öğrenmiş bulunuyoruz. Bizim tüm
alışlarımız faturalı olduğu gibi, satışlarımız da faturalıdır.
Tasfiye memuru arkadaşlarımızın adresleri bellidir. Şirketin tüm defter ve
belgeleri incelemeye hazır vaziyette muhafaza edilmektedir.
Buna rağmen bizim sahte fatura düzenleyicisi olduğumuz yönünde rapor
yazılmıştır. Bu durumun düzeltilmesi mümkün müdür?
YANIT: Konuyu mali müşavirinizle görüşerek hakkınızda yazılmış bir rapor
ve tarhiyat varsa, bu tarhiyata karşı dava açma süreniz bitmiş bulunuyorsa, önce
düzeltme istemi ile başvuruda bulunmanız, bilahere durumu yargıya taşımanız
mümkündür. Hakkınızda ceza davası varsa, savunmanızda durumu açıklamanız
gerekir. Ayrıca konuyu Türkiye'de takip edebilecek bir meslek elemanına ve bir
uzman hukukçu ile görüşmenizde yarar vardır.
Diğer yönden sizden mal alanlar hakkında yapılan işlemlere karşı da onları
konuyla ilgili olarak aydınlatmanızda yarar vardır.
Konuyu bir başka açıdan şirketiniz tasfiye memurları ile de görüşerek çözüm
aramanızda yarar vardır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|