|
BİZE GÖRE
Borç yükü ve dış ticaret açığı sorunu
Veysi Seviğ - 08 Kasım 2005 Salı - Dünya
Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Yasası'nın 4'üncü maddesinde tanımı yapıldığı
üzere "Kamu maliyesi, gelirlerin toplanması, harcamaların yapılması, açıkların
finansmanı, kamunun varlık ve borçları ile diğer yükümlülüklerinin yönetimini"
kapsamaktadır. Söz konusu yasanın 6'ncı maddesi gereği olarak da merkezi yönetim
kapsamındaki kamu idarelerinin gelir, gider, tahsilat, ödeme, nakit planlaması
ve borç yönetimi Hazine birliğini sağlayacak şekilde yürütülür.
Türkiye; son onbeş yıldır kamu harcamalarının finansmanında borçlanmaya ağırlık
vermiş ve bunun sonucunda da borçlanmanın sürdürülebildiği tartışmaları gündeme
gelmiştir.
Borçlanmanın iç ve dış borçlanma tercihlerine göre değişimi, maliyet sorunu;
uygulanan politikaların zaman içersinde karmaşık bir sistem üzerine
oturtulmasına neden olmuştur.
Ülkemizde kamu borç yönetiminde şeffaflığın artırılmasını ve performansa dayalı
borçlanmanın asgari maliyet ve makul bir risk seviyesinde gerçekleştirilmesini
sağlamak amacıyla 2004 yılından itibaren "stratejik ölçüt" uygulamasına
geçilmiştir. Bu bağlamada 2004 yılında;
. Borçlanmada karşı karşıya kalınan faiz ve döviz kuru risklerinin
hafifletilmesine yönelik olarak borçlanmanın daha çok sabit faizlik ve YTL
cinsinden gerçekleştirilmesi,
. İç borçlanmada vadenin piyasa koşulları da dikkate alınarak bir yılın üzerine
uzatılması,
. Nakit ve borç yönetiminde oluşacak likidite riskinin azaltılması amacıyla yıl
boyunca yeterli düzeyde rezerv tutulması,
temel ölçüt olarak belirlenmiştir.
Ülkemizde 2004 yılında iç borç stoku cari fiyatlarla önceki yıla göre yüzde 15.5
oranında artarak 224.5 milyar YTL olmuştur. İç borç stoku 2005 Ağustos ayı sonu
itibariyle 215.5 milyar YTL'si tahvil, 24 milyar YTL'si bono olmak üzere toplam
239.5 milyar YTL'ye yükselmiş olup, önceki yıl sonuna göre yüzde 6.7 oranında
artış göstermiştir. (TC Maliye Bakanlığı Yıllık Ekonomik Rapor Sf: 87)
2004 yılında nakde bağlı borç stoku toplam iç borç yüzde 73.8'i iken bu oran
Ağustos 2005 ayı sonu itibariyle yüzde 77.1'e yükselmiştir.
Teknik tanımı ile iç borç stokunun pazar arzına (M2Y) bölünmesi ile elde edilen
orana "Mali Baskınlık Oranı" denilmektedir: Bu oranın yüksekliği konuya ilişkin
riski göstermektedir. Söz konusu oran 2004 yılı sonunda yüzde 121.7 iken 2005
yılının Ağustos ayı sonu itibariyle söz konusu oran yüzde 87.51'e düşmüştür.
Aşağıdaki tabloda iç borç stokunun oluşumu yer almaktadır.
İç borç stokunun yapısı (Milyon YTL)
2003 Yüzde 2004 Yüzde 2005 Yüzde
Nakit 130.484 100.0 165.579 100.0 184.624 100.0
Sabit getirili 68.614 52.6 94.930 57.3 96.188 52.1
Değişken faizli 29.080 22.3 36.309 21.9 54.710 29.6
Döviz cinsinden 16.839 12.9 26.608 16.1 28.776 15.6
Dövize endeksli 15.951 12.2 7.732 4.7 4.949 2.7
Nakit dışı 63.903 100.0 58.904 100.0 54.893 100.0
Sabit getirili 0 0 0 0 0 0.0
Değişken faizli 54.096 84.7 53.781 91.3 49.962 91.0
Döviz cinsinden 7.881 12.3 3.413 5.8 3.343 6.1
Dövize endeksli 1.926 3.0 1.709 2.9 1.588 2.9
Toplam 194.387 100.0 224.483 100.0 239.517 100.0
Sabit getirili 68.614 35.3 94.930 42.3 96.188 40.2
Değişken faizli 83.175 42.8 90.090 40.1 104.672 43.7
Döviz cinsinden 24.720 12.7 30.021 13.4 32.119 13.4
Dövize endeksli 17.877 9.2 9.441 4.2 6.538 2.7
Kaynak: Hazine Müsteşarlığı
Ülkemizde iç borçlanmada talep yaratıcı olarak bankalar aracılık etmektedir. Bir
başka anlatımla borçlanma kağıtlarının önemli bir bölümü bankalara
satılmaktadır. Bu bağlamda 2004 yılında ihraç edilen bono ve tahvillerin yüzde
85.8'i bankalar, yüzde 11.1'i kamu sektörü, yüzde 3.2'si ise özel sektör
tarafından satın alınmıştır.
2005 yılınını Ağustos ayı sonu itibariyle ihraç edilen 100.2 milyar YTL'lik bono
ve tahvilin yüzde 86.7'si bankalara, yüzde 9.9'u kamuya, yüzde 3.4'ü ise özel
sektöre satılmıştır.
Bu tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı üzere bankalara yönelen
tasarrufların ekonominin gelişimini sağlamak amacıyla özel nitelikteki
yatırımlara yönelmesi gerekli iken, bu tasarruflar kamu kesimi finansman
dengesinin sağlanmasında kullanılmaktadır. Bu bağlamda özel nitelikteki
yatırımların finansmanının devam eden sorunları ve tıkanıklıklar
giderilmemektedir.
Diğer yandan kamu ve özel sektör dış borç toplamı 2004 yılında bir önceki yıla
göre yüzde 11.3 oranında artmış, bunun sonucunda 161.8 milyar dolara
yükselmiştir. Dış borç stoku 2005 yılı Haziran ayı sonuna kadar bir önceki yıla
göre artış göstermemiştir.
2004 yılındaki 161.8 milyar doları dış borç tutarının 129.9 milyar dolara orta
ve uzun vadeli olup 31.9 milyar doları kısa vadelidir.
Geçtiğimiz 2004 yılında yüzde 6.2 oranında artan orta ve uzun vadeli dış borçlar
2005 yılı Haziran ayı itibariyle yüzde 1.2 oranında azalarak 128.3 milyar dolara
düşmüştür. Aşağıdaki tabloda "Dış borç stoku"ndaki değişim yer almaktadır.
Ülkemizde borçlanma politikalarına belli bir disiplin getirilmesine karşılık
Türk Lirası'nın aşırı değerli seyrinden kaynaklanan başka bir sorun gündeme
gelmiştir.
2004 yılında ihracatta yüzde 33.6'lık artışa karşılık yüzde 40.7 oranında
artması nedeniyle dış ticaret açığı yüzde 55.8 oranında artarak 22.1 milyar
dolardan 34.4 milyar dolara yükselmiştir.
2005 yılının ilk sekiz aylık dönemindeki dış ticaret açığı ise 2004 yılının aynı
dönemine göre ihracatın yüzde 17.4, ithalatın ise yüzde 20.7 oranlarında artması
sonucunda yüzde 26.5 artarak yüzde 28.6 milyar dolara ulaşmıştır. Bu oranın yıl
sonuna kadar daha da artması beklenmektedir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|