Kurumların yurtdışından elde ettikleri iştirak kazançları

 

05.04.2006

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Kurumların yurtdışından elde ettikleri iştirak kazançları

BİZE GÖRE

Kurumların yurtdışından elde ettikleri iştirak kazançları

Veysi Seviğ - 05 Nisan 2006 Çarşamba - Dünya


Kurumlar Vergisi Yasası'nın 8'inci maddesinin (9) numaralı bendi hükmü uyarınca 01.01.2005 tarihinden geçerli olmak üzere "Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan anonim veya limited şirket mahiyetindeki bir şirketin (esas faaliyet konusu finansal kiralama veya her nevi menkul kıymet yatırımı olanlar hariç) sermayesine, kazancın elde edildiği tarihe kadar devamlı olarak en az iki yıl süreyle yüzde 25 veya daha fazla oranda iştirak eden kurumların, bu iştiraklerin kanuni veya iş merkezinin bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az yüzde 20 oranında (esas faaliyet konusu finansman temini veya sigortacılık olanlarda en az, Türkiye'de uygulanan kurumlar vergisi oranında) kurumlar vergisi benzeri vergi yükü taşıyan ve en az yüzde 75'i ticari, zirai veya serbest meslek kazancı niteliğinde olan kazançları üzerinden elde ettikleri ve elde edildiği vergilendirme dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye'ye transfer ettikleri iştirak kazançları" kurumlar vergisinden istisna edilmiş bulunmaktadır.

Bu istisnanın uygulanabilmesi için;

. İştirak edilen yabancı kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye'de bulunmaması, daha açıkçası yabancı bir ülkede olması,

. İştirak edilen yabancı kurumun anonim veya limited şirket mahiyetinde hukuki yapıya sahip bulunması,

. İştirak edilen kurumun ana faaliyet konusunun finansal kiralama veya her nevi menkul yatırımı ve dolayısıyla menkul kıymet alım-satımı olmaması,

. İştirak edilen yabancı kurumun sermayesine kazancın elde edildiği tarihte devamlı bir biçimde en az iki yıl süre ile yüzde 25 ve daha fazla oranda iştirak edilmiş olunması,

. İştirak edilen yabancı kurumun esas faaliyet konusunun finansman temini ve sigortacılık olması durumunda kurumlar vergisi ve benzeri vergi yükünün Türkiye'deki kurumlar vergisine eşit veya daha fazla olması,

. İştirak edilen yabancı kurum tarafından dağıtıma tabi tutulan iştirak kazancının en az yüzde 75'inin ticari, zirai ve serbest meslek kazancı niteliğinde olması,

. Elde edilen iştirak kazançlarının elde edildiği vergilendirme dönemi ile ilgili kurumlar vergisi beyannamesinin verilme tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi,

zorunlu olmaktadır.

Ancak, Kurumlar Vergisi Yasası'na 5228 sayılı yasa ile aynı yasa maddesine eklenen bir başka fıkra hükmü gereği olarak "...vergi yükü, kanuni veya iş merkezinin bulunduğu ülkede ilgili dönemde tahakkuk eden toplam kurumlar vergisi benzeri verginin, bu dönemde elde edilen toplam dağıtılabilir kurum kazancı ile tahakkuk eden kurumlar vergisi toplamına oranlanması suretiyle tespit edilir."

Yine aynı yasa maddesine eklenen bir başka fıkra hükmü uyarınca "...kurumlar vergisi ve benzeri vergi yükünün; en az yüzde 15 olması durumunda, iştirak kazancı "kurum kazancının 1/2'sine, en az yüzde 10 olması durumunda ise iştirak kazancının 1/3'üne uygulanacaktır.

Yasal düzenleme gereği olarak vergi yükü hesaplanırken kurumlar vergisi düşünldükten sonra kalan toplam dağıtılabilir kazancın tespit edilmesi zorunlu olmaktadır. Bu bağlamda işletmede bulunan ancak karşılık olarak veya yedek akçe olarak ayrılan kazanç tutarları da dağıtılabilir kârın bir unsuru olarak kabul edilmektedir (Beyanname Düzenleme Kılavuzu 2006. HUK sf. 475). Buna karşılık bulunduğu ülke mevzuatına göre vergiye tabi kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmeyen ancak fiilen yapılmış olan gerçek mahiyetteki giderler nedeniyle dağıtılabilir kazançta azalmaya yol açan unsurlar dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınabilecektir.

Diğer yandan istisnanın uygulanmasında aranacak en önemli koşullardan birisi de, dağıtıma tabi tutulan kazancın oluşumudur. Çünkü yasal düzenleme gereği, içinden iştirak kazancı elde edilen yabancı kurum kazancının en az yüzde 75'inin aktif faaliyetlerden elde edilen ticari, zirai veya serbest meslek kazancı niteliğinde olması gerekmektedir. Bu nedenle eğer iştirak edilen yabancı kurumun dağıtıma tabi tuttuğu kurum kazancının yüzde 75'inden fazlası bu tür gelirlerden oluşmuş bulunuyorsa, elde edilen iştirak kazancının tamamı istisna konusu olabilecektir.

İstisnanın uygulanabilmesi için Türkiye'deki kurum tarafından iştirak kazancının elde edildiği dönem ile ilgili kurumlar vergisi beyannamesinin veriliş tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması zorunludur. Bu nedenle söz konusu transferin yapılmaması halinde istisna uygulaması söz konusu olamıyacaktır.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

Veysi Seviğ

 

Okunma: 631

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Kurumların yurtdışından elde ettikleri iştirak kazançları