|
Sahte vekaletle daire satışı
Ekrem Sarısu - 15 Ocak 2008 Salı - Posta
Soru: Bir yakınınım apartman dairesinin sahte vekaletle başkasına satıldığını
tesadüf eseri öğrendik. Bu işi yapanları tanımıyoruz, yerlerini ve yurlarınıda
bilmiyoruz. Yakınım olan hanım perişan durumda. Bu konuda ne yapmamı tavsiye
edersiniz?
C.T. -İstanbul
Cevap: Yakınız ağlamayı sızlamayı bırakıp, vakit geçirmeden olayı yargıya
taşısın. Çünkü; hakkını arayabileceği tek yer yargı. Daire satışı belirttiğiniz
gibi sahte belgeyle yapılmışsa, öncelikle satış işleminin iptali için dava
açmanız lazım. Satışta kullanılan belgelerin sahte olduğunun ispatı ve
belgelerin sahte olduğunun kolaylıkla anlaşılıp anlaşılmaması, açacağınız dava
açısından son derece önemli. Çünkü; sahte olup olmadığı tartışmalı olan
belgelerde, dava yıllarca uzayabileceği gibi, istenilen şekilde
sonuçlanmayabilirde. Şayet; sahte belge ile satış yapıldığını kesin olarak
ortaya konabiliyorsanız, sahte belgeyle dayalı olarak vekaletname hazırlayan
noter ve buna bağlı olarak işlem yapan tapu dairesi aleyhine, uğradığınız
zararın karşılanması amacıyla maddi ve manevi tazminat davası açmanız da mümkün.
Olayınıza benzer konularda Yargıtay’ın emsal kararları bulunuyor. Örneğin,
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin E.2004/16580 ve K.2006/1098 . nolu kararı
olayınıza emsal teşkil edecek bir karar. Bu kararın tam metnine, www.yaklasim.com
adresinden ulaşmanız mümkün.
Dava açma ve takip işlemleri uzmanlık gerektirdiğinden, en kısa sürede bir
avukatla görüşmenizde yarar var.
Oğlunuzun kesilen aylığını alamazsınız
Soru: Eşim 2000 yılında vefat etti. SSK'sı olduğundan, bana ve 2 çocuğuma maaş
bağlandı. Çocuklarımın biri kız, biri erkek. Çocuklarımdan erkek olanın aylığı
liseyi bitirince kesildi. Kızım 14 yaşında ve eğitimini sürdürdüğü için aylık
140 YTL, bende 280 YTL aylık alıyorum. Size 2 sorum olacak;
1 – Oğlumun kesilen aylığını alma imkanım var
mı?
2 - Aldığım maaştan hariç, kızım ve ben dul ve yetim aylığı alabilir miyiz?
Gülcan ALMIŞ
Cevap: 1) Oğlunuz yüksek öğrenime devam etmiyor olmalı ki, liseyi bitirdiğinde
aylığı kesilmiş. Yüksek öğrenime devam etse 25 yaşını doldurana kadar aylık
alabilirdi. Oğlunuzun kesilen aylığını alamazsınız. Çünkü, sizden başka aylık
alan bir çocuğunuz daha var. Şayet ileride kızınızın aylığı da kesilirse, yüzde
50 olan aylık oranınız yüzde 75 e yükselir. Başka bir ifadeyle çocuklarınızdan
birinin aylığını alabilirsiniz.
2) Ölüm aylığı, toplumda dul ve yetim aylığı olarak adlandırılıyor. Eşinizin
vefatı üzerine size dul aylığı, çocuklarınıza da yetim aylığı bağlanmış. Ayrıca
başka bir adla aylık almanız mümkün değil.
Çalışan emeklide Kıdem tazminatı alır
Soru: Babam 1989 da özel bir bankadan emekli oldu. 1993-1994 yılında bir
işyerinde çalışmaya başladı. İşyeri babamın bordrosundan işveren kesintisi ve
işçi kesintisi gibi kesinti yaparak maaşını ödüyor. Emekli biri olarak çalışmak
zorunda olduğu için, SSK prim günü nasıl hesaplanır? Babam banka emeklisi
olarak, ecza deposundaki çalışması nedeniyle emekli aylığı artar mı? İşyerinden
ayrılırsa tazminat alabilir mi? Net cevaplara ulaşamadık. Bu konuda bizi
aydınlatabilir misiniz?
F.Şahin
Cevap: Sorunuzdan babanız emekli aylığını kestirmeden, başka bir ifadeyle emekli
aylığını alarak çalıştığı anlaşılıyor. Emekli aylığını kestirmeden çalışanlar,
babanız gibi Sosyal Güvenlik Destek primi ödemek zorunda. Sosyal Güvenlik Destek
Priminin oranı yüzde 30 dur. Bunun yüzde 7.5 unu çalışan emekli, yüzde 22.5 unu
ise işveren öder. Babanız emekli aylığını kestirerek çalışmış olsaydı, normal
çalışanlar gibi, tüm sigorta kollarına prim ödeyecek ve işinden ayrıldığında,
tekrar emekli aylığı hesaplanırken, emeklilik dönemindeki yaklaşık 15 yıllık
çalışmaları da dikkate alınacağından emekli aylığı tutarı yükselebilecekti.
Maalesef destek priminin çalışana hiçbir faydası yok.
Emeklilik döneminde çalışanlar kıdem tazminatı uygulaması açısından, normal
çalışanların tabi olduğu şartlara tabi. Normal çalışan hangi şartlarda kıdem
tazminatı alıyorsa, çalışan emeklide aynı şartlarda kıdem tazminatı alır.
Tazminat hakkınız yok
Soru:1961 doğumluyum. Sigorta başlangıç tarihim, Ekim 1982 ve 4000 is günü prim
ödemem var. Halen çalıştığım şirketten kıdem tazminatı alarak ayrılabilir miyim?
Veya emekli olabilir miyim? Bunun için nasıl bir dilekçe ile SSK nin hangi
birimine başvurmam gerekir? Başvurudan sonra hemen ayrılabilir miyim?
Esra Genceroglu
Cevap: Emekli olmak için; 20 yıl sigortalılık süresi 5000 gün prim ödeme ve 40
yaş şartlarına tabisiniz. Yaş ve süre şartını yerine getirmenize rağmen, 5000
gün prim ödeme şartını yerine getiremediğinizden, bugün için emekli olamazsınız.
1000 gün daha prim ödeyerek, prim ödemenizi 5000 güne tamamlayacağınız tarihte
emekli olabilirsiniz. Kıdem tazminatınızı da emekli olurken alırsınız.
Emekli olmadan, kıdem tazminatı alarak işten ayrılabilmek için, prim ve süre
şartını yerine getirilmesi, sadece yaş şartının yerine getirilmemiş olması
gerekiyor. Süre şartını yerine getirmenize rağmen, prim şartını yerine
getirmediğinizden, tazminat alarak işinizden ayrılamazsınız. Zaten prim şartını
yerine getirdiğinizde, yaş sorununuz olmadığından emekli olursunuz.
Askerlik borçlanması Son yedi yıl hesabına girmez
Soru: 01.01.1957 doğumluyum. Sigorta başlangıç tarihim (askerden sonra)
01.01.1988, çıkış tarihim ise 01.08.2007 dir. 06.09.2007 tarih itibarıyla, 3026
gün prim ödemem var. Bağ-Kur giriş tarihim 20.04.1982, çıkış tarihim 10.10.2002
toplam prim ödemem 4889 gündür. Bağ-Kur kaydımı SSK ya aktardığım için, şu anda
SSK lı olarak çalışmaktayım. 25 yıllık sürem 20.04.2007 tarihinde doldu. Fakat
SSK dan emekli olmak için, 1260 gün olması gereken prim ödemem, 06.09.2007
tarihine kadar 986 gündür. Askerlik borçlanması yapmadım. Ne zaman emekli
olabilirim?
Osman APAY
Cevap: Primi ödenmiş son yedi yılda, fazla prim ödenen kurumdan emekli
olunmaktadır. SSK şartlarıyla emekli olabilmeniz için, 274 gün daha prim
ödeyerek, tekrar sigortalı olduğunuz tarihten itibaren 986 gün olan prim
ödemenizi 1260 güne tamamlamanız gerekiyor. 274 gün daha prim ödemeniz halinde,
SSK da 25 yıl sigortalılık süresi, 5075 gün prim ödeme ve 46 yaş şartlarına tabi
olarak, prim ödemenizi 1260 güne tamamlayacağınız tarihte emekli olabilirsiniz.
Askerlik sürenizi borçlanmanıza gerek yok. Çünkü askerlik borçlanması, ilk defa
sigortalı olduğunuz 20.04.1982 den öncesine sayıldığından, 1260 gün hesabına
girmez.
Bağ-Kura geçmeniz yanlış olur
Soru: 1992 yılından sigortalıyım. 15 yıl sigortalılık sürem ve 4700 gün prim
ödemem var. 82 de yüzde 45 özürlü raporum var. Şu anda yüzde 39 özür raporu
verdiler. Emekli olabilmem için, ne yapmam lazım? 1967 doğumluyum. Bağ-Kurlu
olacağım. İlerde emekliliğimi etkiler mi?
Volkan Ali
Cevap: Yüzde 40 özürlü raporu alabilirseniz, vergi indirim hakkı alıp,
06.08.2003 tarihi itibariyle sizin gibi 9 yıldan fazla 12 yıldan az süredir
sigortalı olan, 3 ncü derece özürlülere tanınan, 16 yıl sigortalılık süresi,
3760 gün prim ödeme şartlarıyla emekli olabilirsiniz. Vergi indirimi almak için,
bulunduğunuz yerdeki vergi dairesi veya Defterdarlığa başvurun gönderdikleri
hastanenin sağlık kurulundan en az yüzde 40 oranında rapor almaya çalışın, bu
oranda bir rapor almazsanız, dava açın. Yüzde 39 raporu dava yoluyla yüzde 40’ a
çıkartacağınızı düşünüyoruz. Bağ-Kura geçmeniz doğru olmaz. Bağ-Kurda özürlülere
tanınan bir kolaylık yok. Ayrıca; Bağ-Kurdan emekli olabilmek için, en az 25 tam
yıl(9000 gün) prim ödemeniz gerekir. Oysa; SSK’da rapor alamasanız bile, 5600
gün prim ödemesiyle emekli olmanız mümkün.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |