Çöp Vergisini binayı kullanan öder

 

12.03.2008

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Çöp Vergisini binayı kullanan öder

Ekrem Sarısu - 12 Mart 2008 Çarşamba - Posta

Soru: Zeytinburnu Belediye hudutları içerisinde ve kirada olan 2 işyeri için 1996 senesinde beyanname vererek Çevre Temizlik Vergisi(ÇTV) ödemekte ve kiracılardan tahsil etmekteyim. Bu sene Belediye ödediğim verginin tek işyerini kapsadığını ileri sürerek, ikinci işyeri için benden 1996 senesinden buyana birikmiş vergileri ve tabi ceza ve faizleri ile, talep etmektedir. Kendilerine neden zamanında kiracıdan ÇTV talep etmediklerini sorduğumda, böyle bir mükellefiyetleri olmadığını, benim her kiralama döneminde Belediyeye dilekçe ve kontrat sureti vererek kiracımın mükellef yapılmasını talep etmem gerektiğini ileri sürüyorlar. Mal sahiplerinin, işyerlerini kiraya verdiklerinde Belediyeye dilekçe vererek kiracılarını ÇTV mükellefi yapmaları konusunda yasal bir zorunluluk var mıdır? Beni bu konuda bilgilendirirseniz çok memnun olurum.

Ecz. Koray Altan

Cevap: Belediye Gelirleri Kanununun 44 ncü maddesince alınmakta olan, Çevre Temizlik Vergisinin(çöp vergisi) mükellefi; her ne sıfatla ve ne şekilde olursa olsun binaları kullanan gerçek ve tüzel kişilerdir. Gerek yasada gerekse yasa ilişkin olarak Maliye Banaklığının yayımlamış olduğu genel tebliğiler de, Bildirim yükümlülüğü mükelleflere, yani binayı kullananlara verilmiştir. 01.01.2004 tarihine kadar boş binalarda vergi kapsamında olduğundan, boş binalarda mükellef, malik veya malik gibi tasarruf edenler olarak belirlenmiştir. 01.01.2004 tarihinden itibaren de, boş bulunan ve hiçbir şekilde kullanılmayan binalar, Çevre Temizlik Vergisine tabi tutulmamaktadır.

Muhtemelen işyerleriniz boş olduğundan 1996 yılında bildirimde bulunarak adınıza mükellefiyet tesis ettirmişsinizdir. İşyerinizi kiraya verdiğinizde, mükellefin şahsında değişiklik meydana geldiğinden, takip eden taksit döneminde tekrar bildirimde bulunarak mükellefiyetinizi kapattırmanız gerekirdi. Bu işlemi yapmadığınızdan, belediyedeki dosyada mükellef görünmektesiniz. Dolayısıyla vergide sizden isteniyor. Şayet daha önce bildirimde bulunmamışsanız, mal sahibinin bildirimde bulunacağına dair bir mecburiyet yoktur. Verginin yasa ile konacağı, yasa ile değiştirileceği ve yasa ile kaldırılacağı Anayasa hükmüdür. Belediye, Kanun koyucu yerine geçerek, mal sahiplerini vergi mükellefi yapamayacağı gibi, mal sahiplerine bildirim yükümlüğünde getiremez. Çünkü; yasa Çevre Temizlik Vergisi usul ve esaslarını belirlemeye Maliye Bakanlığına yetki vermiş olup, Maliye Bakanlığı da bu yetkisini yayımlamış olduğu Genel Tebliğlerle kullanmış ve kullanmaya da devam etmektedir. Bu tebliğlerde mal sahibinin bildirimde bulunacağına dair bir hüküm yoktur.

Hem dul hem de yetim aylığı alabilirsiniz

Soru: Bir sorum olacak, aydınlatırsanız çok sevinirim. 5 yıldır dul bir bayanım. Eşimden kalan emekli aylığıyla geçinmekteyim. Eşim öldükten sonra eşimin kızı sırf babasının maaşını almak için eşinden boşandı. Ona da aylık bağlandığından bana kalan maaşım yetmiyor artık. Babamda Bağ-Kur emeklisiydi. Babam vefat etmiş durumda. eğer müracaat edersem, babamdan aylık bağlanır mı? Eşim ve babamdan, yani ikisini birden alabilir miyim? Cevabınızı bekliyorum.

R.Y.

Cevap: Eşinizin kızı babasından yetim aylığı bağlanması için kağıt üstünde boşanıp, fiilen evliliğini sürdürüyorsa, bu aylık bağlatmak için, sahte boşanma işlemidir. Sahte boşanmadan, SSK’nın haberi olması veya re’ sen tespit etmesi halinde, aylığı kestiği gibi, ödenen aylıkları kanuni faiziyle birlikte geri ister.

Bağ-Kur; sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışmayan ve bu kurumlardan kendi çalışmalarından dolayı gelir ve aylık almayan bekar, evlenmiş olsa da boşanan veya dul kalan kız çocuklarına ana ve babalarından dolayı yetim aylığı bağlar. Sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışmadığınızdan ve kendi çalışmanızdan dolayı bu kurumlardan gelir ve aylık almadığınızdan dolayı Bağ-Kurdan babanızdan dolayı yetim aylığı alabilirsiniz. Eşinizden dolayı SSK dan aldığınız dul aylığı Bağ-Kurdan yetim aylığı almanıza mani olmaz.İki aylığı da alabilirsiniz.

Şirket ortaklığından çıkmadığınız sürece Bağ-Kurdan kurtulmazsınız


Soru: 1970 doğumluyum. 1984 yılında SSK ya kayıt oldum. Bildiğim kadarı ile 42 yaşımda emekliliğimi hak kazanıyorum. 1997 yılında Şirket kurduğum için, Bağ-Kur'a kayıt olmak zorunda kaldım. Fakat şirketi devam ettiremedim ve Bağ-Kura hiç ödeme yapmadım. Şu an sigortalıyım. Bağ-Kur kaydımı dondurmadığım için, acaba ileride sorun olur mu? Veya ne yapmam gerekiyor? Yardımcı olursanız sevinirim.

G.GÜL

Cevap: Limitet şirket ortakları ile Anonim Şirket kurucu ortakları ve yönetim kurulu üyeleri Bağ-Kur sigortalısı olmak zorundalar. Şirket ortaklığınızı sona erdirip, Bağ-Kur kaydınızı kapatmadığınız sürece SSK sigortalısı olamazsınız. Sigortaya prim ödeseniz emekli olacağınız zaman Bağ-Kur sorun çıkartır ve SSK ya ödediğiniz primler sayılmaz.

Öncelikle şirket ortaklığından çıkıp, Bağ-Kur sigortanızı kapatın. Bağ-Kur prim borçlarından da 2007/47 sayılı genelge hükümlerince, sigortalılığınızı durdurmak suretiyle kurtulun.

İleride mali durumunuz prim borçlarını ödeyecek duruma geldiğinde de, primlerinizi ödeme günündeki değerler üstünden ödeyerek, günlerinizi geri kazanabilirsiniz.

Başlangıç tarihiniz 23.05.2002 ve öncesi bir tarihse SSK da emekli olmak için; 20 yıl sigortalılık süresi, 5000 gün prim ödeme ve 40 yaş şartlarına, sonrası bir tarihse, 41 yaş şartlarına tabisiniz.

Ölüm aylığı için 900 gün primin yanında 5 yıllık sürede gerekiyor

Soru: Babam 02.10.1964 yılında Etibank Bakır İşletmelerinde sigortalı olarak işe başladı. 23.02.1966 tarihinde çalışıyorken kendi eceli ile vefat etti. 1946-1949 yılları arasında 3 yıl fiili askerlik yaptı. Yaptığım araştırmaya göre 318 gün sigortası bulunmaktadır. Şu anda 78 yaşındaki yaşlı anneme ölüm aylığı bağlanabilir mi? Konu hakkında e-maille aydınlatıcı bilgiler verebilirseniz sevinirim.

Cuma ÇİFTÇİ

Cevap: Bugünkü yasaya göre SSK da; 5 yıllık sigortalılık süresi ve 900 gün prim şartıyla sigortalının hak sahiplerine ölüm(duş-yetim) aylığı bağlanmaktadır. Babanızın askerliğini borçlanarak prim ödemesini 900 güne tamamlamanız mümkün. Ancak, askerlik süresinin tamamını bile borçlansanız, sigortalılık süresi 4 yıl 4 ay 20 gün olup, 5 yılı tamamlamadığından, annenize maalesef ölüm aylığı bağlatamazsınız.

Altı ay borçlanma yeterli olmuş

Soru: 20.02.1962 Doğumluyum. SSK giriş tarihim 08.05.1984 dür. Askerliğimi 02.03.1982-04.11.1983 tarihleri arası yaptım. 6 altı ay Askerlik borçlanması yaptım. ( Altı Ay ) 2005 ve 2006 yıllarında çalışmadım Şu an halen çalışmaktayım Sorum Şu: Borçlanma yapmadan önce, SSK internet sitesinde emekliliğim 20.02.2010 olarak gözüküyor. SSK Müd. personelinin bir kısmı şubat 2009 da emekli olabilmem için, 20 ay borçlanmam gerektiğini, bir kısmı 5-6 altı ay borçlanmamın yeterli olduğunu söyledi. Bende mantıken 6 altı ay borçlandım. SSK ilk girişim 08.05.1984 olması itibarıyla 6 ay borçlanmam, SSK girişim 8.11.1983 olarak lehime oluşur mu? Bu altı ay borçlanmamdan ötürü 20.02.2009 tarihinde emekli olabilir miyim?

Murat Yaralı-Adana

Cevap: Askerliğinizi sigorta başlangıç tarihinden önce yaptığınızdan, borçlanma sigorta başlangıç tarihinizi 6 ay geri götürerek emekli olmak için; 25 yıl sigortalılık süresi 5150 gün prim ödeme ve 47 yaş şartlarına tabi olmanızı sağlıyor. Prim ödemeniz yeterli olduğundan, bundan sonra prim ödemeseniz de, 47 yaşınızı dolduracağınız 20.02.2009 tarihinde emekli olabilirsiniz. 6 aydan fazla borçlanma bir şey kazandırmazdı. 6 aylık borçlanma yeterli olmuş.

1800 gün primi ve yüzde 66.66 raporu olan malulen emekli olabilir

Soru: 1995 te, 45 günlük sigortam var. Ve şuanda on bir buçuk aydır çalışıyorum. 1997 diyalize girmeye başladım. % 90 özürlü raporum var. Ne zaman malulen emekli olabilirim?

Yasemin Çatalkaya

Cevap: 1800 gün prim ödemesi olan ve çalışma gücünün 2/3 nü(yüzde 66.66 sını) kaybedenler malulen emekli olabiliyor. Ancak, malulen emekli olmak için ilk defa sigortalı olunduğu tarihte, özürlü veya rahatsızlığı olanlar malulen emekli olamıyor. İlk defa sigortalı olduğunuz 1995 yılında rahatsızlığınız yoksa, raporunuz yeterli olduğundan, prim ödemenizi 1800 güne tamamlayacağınız tarihte malulen emekli olabilirsiniz.

Evlilik yardımı için yetim aylığı alana verilir

Soru: 30 Nisan 2000 tarihinde evlendim. Eşim; babası Ekim 1999 tarihinde vefat ettiğinden dolayı evlilik yardımı almak için başvuru yaptı. Ancak, SSK'dan gelen yazıda eşimin yararlanamayacağı belirtildi. Eşime evlilik yardımını neden ödenmedi? Şimdi alabilir miyiz? Bu konuda bir bilgi verir misiniz?

Şevket DELİOĞLU- İzmit

Cevap: Toplumda çeyiz parası olarak da adlandırılan “evlilik yardımı”, SSK dan ana veya babalarından dolayı yetim aylığı almaktayken evlenen kız çocuklarına verilmektedir. Evlenen kız çocuğunun yetim aylığı kesildiğinden, buna karşılık 24 aylık tutarının da bir defaya mahsus olmak üzere, evlilik yardımı adı altında bir ödeme yapılmaktadır. SSK dan evlilik yardımı alabilmek için, öncelikle kız çocuğunun SSK dan yetim aylığı alıyor olması gerekir. Eşiniz muhtemelen SSK dan yetim aylığı almıyordu. Yetim aylığı almadığından dolayı da, SSK evlilik yardımı talebini reddetti. Yoksa eşiniz yetim aylığı alıyor olsaydı, evlilik yardımını ödemesi gerekirdi. Şayet eşinin yetim aylığı alırken evlenmiş ve evlilik yardımı ödenmemişse, İş mahkemesine dava açmanız, yargı yoluyla evlilik yardımı almamanız için hiçbir neden yok.

Yüzde 50 oranında aylık bağlanması gerekir

Soru: Kendim emekli öğretmenim. Emekli Sandığından maaş almaktayım. Eşim de emekli sandığı üyesi idi. Eşimden aldığım dul yetim maaşı % 49 dur. Emekli Sandığına yazdığım dilekçeye cevap olarak eşim de emekli sandığı üyesi olduğu için eşimden alacağım dul maaşının %49 u geçemeyeceği belirtildi. Gerçekten böyle bir şey var mı? Bilgilendirirseniz sevinirim.

Necla Şahin

Cevap: Ölen Emekli Sandığı iştirakçilerin hak sahiplerine bağlanacak aylık oranları, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunun 68. maddesinde belirlenmiştir. Söz konusu madde de “…Emekli, adi malul, vazife malullüğü aylığı alan veya iştirakçi olan dul eşe % 50 oranında dul aylığı bağlanarak ödenir.” hükmü yer almaktadır. Emekli Sandığı iştirakçisi olduğunuzdan, söz konusu madde hükmünce eşinizden dolayı sandıktan yüzde 50 oranında aylık almanız gerekir. Ancak eşinizden dolayı sizden başka dul ve yetim aylığı alan varsa, bağlanan dul-yetim aylıkları toplamı, eşinizin emekli aylığından fazlaysa, fazlalık dul ve yetim aylıklarından orantılı şekilde indirilmesi gerekir.

SSK ile Bağ-Kurda yaş şartınız aynı değil

Soru: 06.11.1970 doğumluyum. İlk sigorta giriş tarihim askerden geldikten sonra 01.03.1992'dir. 31.12.1997 tarihine kadar sigortalı çalıştım ve primlerimin tamamını ödedim. 01.01.1998 tarihi itibarı ile vergi mükellefi olup Bağ-Kur'a kayıt oldum. Askerlik borçlanmamı geçen yıl Bağ-Kur'dan 10. basamaktan ödemesini yaptım. Bağ-Kur'umu aralıksız olarak ödüyorum. Bağ-Kur'da 9.000 iş günümü doldurduğumda kaç yaşında emekli olabilirim. Sigortaya geçersem yine Bağ-Kur da aranan yaşla mı emekli olurum? Girişim sigortalı olmama rağmen askerliğimi Bağ-Kur'dan ödedim bir problem yaşar mıyım?

Mustafa Bucak-Tekirdağ

Cevap: 01.06.2002 tarihi itibariyle Bağ-Kur’a 25 tam yıl prim ödeme süresini doldurmaya sizin gibi 17 yıldan fazla 18.5 yıldan az kalanlar, 25 tam yıl(9000 gün) prim ödeme ve 55 yaş şartlarıyla emekli olabiliyor. Bağ-Kurda prim ödemenizi 25 tam yıla çıkartmanız şartıyla 55 yaşınızı dolduracağınız 06.11.2025 tarihinde emekli olabilirsiniz. SSK ise, 25 yıl sigortalılık süresi, 5600 gün prim ödeme ve 53 yaş şartlarına tabisiniz. Bağ-Kur sigortanızı kapatıp, SSK ya geçmeniz halinde, en az 1260 gün prim ödeyerek SSK şartlarıyla emekli olabilirsiniz. Askerlik borçlanması sorun yaratmaz.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Ekrem Sarısu

 

Okunma: 3350

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Çöp Vergisini binayı kullanan öder