Bağ-Kur prim borcunu sildirenlere haksızlık

 

13.06.2008

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Bağ-Kur prim borcunu sildirenlere haksızlık

Ekrem Sarısu - 13 Haziran 2008 Cuma - Posta

Soru: 25 Eylül 1967 doğumluyum. 2000 Haziran tarihinden itibaren Bağ-Kurluyum. 5458 sayılı kanunun 13. maddesiyle değiştirilen 1479 sayılı kanunun ek 19. maddesine göre borçlarımı ödemek için Ordu Bağ-Kur İl Müdürlüğüne müracaatta bulundum. 25.000YTL borcum olduğunu söylediler. Borcun 16.000 YTL sini 2007 Ağustos ayı itibarı ile ödedim. Geriye kalan borcumu da son çıkan af kanununa göre, geriye kalan borcumu ödemek için Ordu Bağ-Kur İl Müdürlüğüne müracaat ettim. Bana siz ek 19. madde hükümlerine göre müracaat ettiğiniz için, aftan yararlanamayacağım söylendi. Ben bu borcumu faiziyle beraber ödemiştim. Geriye kalan borcumu af kanunundan yararlanarak ödemek istedim ve bana yukarıdaki cevabı verdiler. Ek 19. madde hükümlerine göre, Ordu ilinde borcunun bir kısmını faizli olarak ödeyen bu şekilde müracaat eden bir kaç Bağ-Kurludan biriyim. Benim bir Bağ-Kur mağduru olarak nasıl bir yol izlemem gerekir? Yardımcı olursanız sevinirim.

Osman ÇAKMAK/ORDU

Cevap: Ek 19 ncu maddeden yararlanarak, Bağ-Kur prim borcunuzun 16.000 YTL sini Ağustos 2007 ayında ödediğiniz 9.000 YTL sini de sildirdiğiniz, 26 Mayıs 2008 de af kanunu çıktığında da, sildirdiğiniz borcunuzu aftan yararlanarak ödemek için başvuru yaptığınız, ancak başvurunuzun aftan yararlanmayacağınız gerekçesi ile reddedildiği anlaşılıyor.

5763 sayılı af yasasında Bağ-Kur Kanunun Ek 19 ncu maddeden yararlanarak prim borcunu sildirenlerin af yasasından yararlanamayacağına dair açık bir hüküm yok. Bize göre; ek 19 ncu maddeden yararlananların, ilk taleplerinden sarfınazar ederek(vazgeçerek) af kanun undan yararlanmaları gerekir. Ancak, kurum kanunda açık hüküm olmamasına rağmen, af kanunu uygulamasıyla ilgili olarak yayımlamış olduğu 3 Haziran 2008 arihi ve 2008/50 sayılı genelgesinde “….5458 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi ile değiştirilen 1479 sayılı Kanunun ek 19 uncu maddesi hükümlerinden faydalanmak üzere müracaat edenler ile 5458 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırma talebinde bulunup da yapılandırma anlaşmaları bozulanlardan 5510 sayılı Kanunun geçici 23 üncü maddesi hükümlerinden faydalanmak üzere yapılandırma anlaşmalarını ihya ettirenler (ihya kapsamındaki borçları için), geçici 24 üncü madde kapsamına müracaat edemeyeceklerdir….” Şeklindeki açıklamasıyla Ek 19 ncu maddeden yararlanarak prim borcunu sildirenlerin, af kanunundan yararlanmalarının önüne geçmiş bulunmaktadır.

Ordu İl Müdürlüğü Genelgeyi uygulamak zorunda olduğu için haklı. Kurum ne istiyorsa İl Müdürlüğü onu uygulamak zorundadır. Ek 19. maddeden yararlanarak borcu silinenlerin af kanundan yararlandırılmaması adil bir uygulama değil. Ek 19 dan yararlananlara yazık edildi. Oysa; yasaya veya genelgeye bir madde eklenerek, ek 19 dan yararlananlardan, ilk başvurularından sarfınazar edenlerin, borçları ihya edilip, aftan yararlandırılmaları daha adil bir uygulama olurdu. İnsanları sanki tuzağa düşürür gibi, önce Ek 19 uygulandı. Sonra af kanunu çıkartıldı. Doğrusu ise, önce Af kanunu çıkartılmalı. Af kanununa göre borcun ödenmesine fırsat verilmeli, daha sonra; gerçekten borcunu ödeyemeyenler içinde, ek 19 ncu maddedeki gibi bir düzenleme yapılarak, borçlarının silinmelerine imkan sağlanmalıydı.

Prim ve faiz borcunu ödeyen aftan yararlanarak iade alamaz

Soru: İki sorum olacak:

1) 8 Haziran 2006 tarihide Bağ-Kur sigortalısı oldum. Ama prim ödemesinde bulunmadın. 30 Haziran 2007 tarihinde şirketi kapattığımdan dolayı Bağ-Kur kaydım son buldu. Toplam prim borcum ve faizleri ile birlikte 28 Nisan 2008 tarihinde ödedim. Mart ayında basından okuduğum kadarı ile, SSK ve Bağ-Kur borçları ve faizlerine ilişkin af yasası yürürlüğe girdi. Bu aftan yararlanma imkânım var mı? Acaba varsa ne gibi bir başvuruda bulunmam lazım?

2)Bir diğer sorumda SSK girişim meslek lisesi zamanında staj yaparken başlamıştı. 1 Ekim 1990 olarak sigorta kartımda gözüküyor ama SSK Web sayfasında hizmet dökümüne baktığımın zaman staj sonrası ilk işe başladığım tarih olan 10 Temmuz 1992 olarak gözüküyor. Acaba sigorta başlangıç tarihi olarak hangisi dikkate alınacak

Hakan KAYMAKÇALAN

Cevap: 1)26 Mayıs 2008 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5763 sayılı af yasası, ödenmemiş SSK ve Bağ-Kur primi, gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarına ödeme kolayı getirdi. Yasadan yararlanmak için ortada prim borcu olması gerekiyor. Prim borcunuzu ödediğinizden, ortada yasadan yararlanacak prim borcunuz yok. Yasanın yürürlüğünden önce sizin gibi prim borcunu ödeyenlerin, aftan yararlanarak ödedikleri gecikme zammı ve cezasının bir kısmının iade alması mümkün değil. Yasanın yürürlüğe girmesinden bir ay önce borcunuzu ödemeniz bu yönüyle bir talihsizlik gibi düşünülebilir. Ancak, mali gücünüz o veya bu nedenle prim borcunuzu ödemeye müsaitmiş ki borcunuzu ödemişsiniz. Af yasası prim borcunu ödeyemeyenler için çıkartıldığı göz ardı etmemek gerek.

2) Meslek lisesindeki öğrencilik dönemin de zorunlu staj nedeniyle yapılan sigortada, kişiyi emekli eden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına prim ödenmediğinden emeklilik açısından başlangıç sayılmıyor. Bu dönemde alına sigorta sicil numarası ve sicil kartının emekli olana kadar kullanılması ve bu dönemde hastalık, iş kazası ve meslek hastalığı sigortalarına prim ödendiğinden, staj süresince sağlık yardımı alınması, sigortalıları sizde olduğu gibi yanıltıyor. Sonuç olarak, emeklilik açısından staj sigortanız değil, stajdan sonraki 10 Temmuz 1992 deki sigortanız başlangıç sayılacak.

İsteğe bağlı prim ödemenizin Bağ-Kurda değerlenecek olması sizi etkilemeyecek

Soru: Doğum tarihim 7 Kasım 1958 olup, Sigortalı olarak işe başlama tarihim 1 Temmuz 1990 dır. 1 Mayıs 1997 ye kadar sigortalı çalışarak primlerimi ödedim. 1 Ocak 1998 den 1 Ekim 2000 tarihine kadar isteğe bağlı sigortaya prim ödedim. 1 Ekim 2000 de sigortalı bir işe başladım ve 1 Şubat 2002 tarihine kadar çalıştım. 1 Haziran 2005 ten itibaren isteğe bağlı ödemeye başladım. Halen isteğe bağlı sigortaya prim ödemeye devam ediyorum. Ne zaman emekli olabilirim? Yeni yasa ile, isteğe bağlı ödenen primler Bağ-Kurda değerlendirilecekmiş. Bu doğru mudur? Bu durum hangi zaman itibari ile kimleri etkiler? İsteğe bağlı sigortayı bırakıp sigortalı olarak çalışmak daha mı doğrudur?

Ayşegül Çalıkoğlu

Cevap: 23 Mayıs 2002 tarihi itibariyle sizin gibi, 11 yıldan fazla 12 yıldan az süredir sigortalı olanlar emekli olmak için; 20 yıl sigortalılık süresi, 5450 gün prim ödeme ve 47 yaş şartlarına tabi bulunuyor. 440 gün daha prim ödeyerek 5010 gün olan prim ödemenizi 5450 güne tamamlamanız şartıyla 20 yıllık sigortalılık sürenizi dolduracağınız 1 Temmuz 2010 tarihinde emekli olabilirsiniz.

Yeni yasanın yürürlüğe gireceği 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigorta sadece Bağ-Kurda devam edecek.1 Ekimden sonra isteğe bağlı sigortaya ödenen primler Bağ-Kur sigortasına ödenmiş gibi dikkate alınacak. Ancak bu durum sizin için sorun teşkil etmiyor. Çünkü; primi ödenmiş son yedi yılda fazla prim ödenen kurumdan emekli olunduğundan, 1 Ekimden sonra, emeklilik için eksik olan 320 günü Bağ-Kur isteğe bağlı sigortaya ödeseniz bile(hatta 1 Temmuz 2010 kadar prim ödeseniz de durum değişmiyor), 20 yıllık süreyi dolduracağınız 1 Temmuz 2010 da SSK dan emekli olabilirsiniz.

Askerliğinizi borçlanmanız yararınıza


Soru: Doğum tarihim 12 Mart 1956 dır. 1 Mayıs 1988 tarihinden beri SSK sigortalısıyım. Emekli şartlarım nedir? Ne zaman emekli olabilirim?

S. Levent Solmaz

Cevap: 23 Mayıs 2002 tarihi itibariyle sizin gibi 14 yıldan fazla 15.5 yıldan az süredir sigortalı olanlar emekli olmak için; 25 yıl sigortalılık süresi, 5375 gün prim ödeme ve 50 yaş şartlarına tabi bulunuyor. 5375 gün prim ödemiş olmanız şartıyla 25 yıllık sigortalılık sürenizi dolduracağınız 1 Mayıs 2013 tarihinde emekli olabilirsiniz. İlk defa 32 yaşında sigortalı olarak çalışmaya başlamışsınız. Muhtemelen askerliğinizi başlangıç tarihinden önce yaptınız. Askerlik sürenizi borçlanmanız halinde, askerlik süreniz kadar erken emekli olabilirsiniz. Örneğin; sigorta başlangıç tarihinden önce 20 ay askerlik yaptığınızı ve borçlandığınızı varsaydığımızda 25 yıl sigortalılık süresi, 5300 gün prim ödeme ve 49 yaş şartlarına tabi olarak, 5300 gün prim ödeme şartıyla 25 yıllık sigortalılık sürenizi dolduracağınız 1 Eylül 2011 tarihinde emekli olabilirsiniz.

Noterde çalışmanız Kıdem tazminatı alarak işten ayrılmanıza mani değil

Soru:18 Ocak 2008 tarihli Posta Gazetesinde bir yazınız vardı. Bir okuyucu süre ve prim ödeme şartlarını yerine getirdiğini ve yaşını beklediğini yazmıştı. Kıdem tazminatını alarak işyerinden ayrılıp ayrılamayacağını sormuştu. Sizde cevap olarak süre ve prim ödeme şartlarını yerine getirdiği için, kıdem tazminatı alarak işyerinden ayrılabileceğini söylemiştiniz. Bende bu konuda sizden bir şey öğrenmek istiyorum. Bende süre ve prim ödeme şartlarını yerine getirdim. Kendi isteğimle istifa dilekçesi yazarak işimden ayrılırsam, kıdem tazminatımı alabilir miyim? Ben noterde işçi olarak çalışıyorum. Bizim tazminatımızı Türkiye noterler birliği veriyor. Yaşımın dolmasını bekliyorum. 2011 yılı Haziran ayında emekli olacağım.

Cengiz Savan

Cevap: Noterler İş Kanununa tabidir. Dolayısıyla Kıdem tazminatı uygulamaları, noterlerde çalışanlar içinde geçerlidir. Noterlerin diğer işyerinden tek farkı, Kıdem tazminatı almayı hak edenlerin, kıdem tazminatını çalıştığı noterden değil, Türkiye Noterler Birliğinden almalarıdır. Emeklilik için aranan üç şarttan sigortalılık süresi ve prim ödeme şartını yerine getirmiş ve emekli aylığı bağlanması için sadece aranan yaş haddinin dolmasını bekliyorsanız, kıdem tazminatınıza alarak işinizden ayrılabilirsiniz. Bunun için, önce bağlı olduğunuz Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne başvurarak, süre ve prim ödeme şartını yerine getirdiğiniz ve emekli aylığı bağlanması için yaş haddini beklediğinizden, kıdem tazminatı alarak işinizden ayrılabileceğinize dair bir yazı almanız ve işyerinize bu yazıyla birlikte, kıdem tazminatı alarak işinizden ayrılmak talebi ile başvurmanız gerekmektedir

Mahkemeye gerek yok aftan yararlanıp borçtan kurtulun

Soru: 25.02.1999 tarihinde Bağ-Kur’dan emeklilik işlemim başladı. Vergi Dairesinden işyerimin halen faaliyette olduğuna ve vergi mükellefi olduğuma dair bir beyan verdim. Verdiğim tarih 25.02.1999 aylık maaş başlangıç tarihi 01.03.1999 şuan da çok büyük bir mağduriyet ile karşılaştım. Bağ-Kur çalıştığımı belgeleyen bir bilginin olmadığını ve 1.200.00 YTL ceza kesildiğini bunun faizlerle birlikte 4.472.00 YTL olduğunu söylüyor. Bugüne kadar bana yazılı hiçbir tebligat gelmediği halde, maaşımda düzenli olarak ödendi. 1999 yılında aldığım sağlık karnemin bitmesi nedeniyle yeni karne talebimde, bu durumla karşılaştım. Emekli olurken vermiş olduğum vergi mükellefi beyanım neden kabul edilmiyor? Ne yapmam gerektiği konusunda beni aydınlatır mısınız?

İlhan DİLER-İstanbul

Cevap: Emekli oldukları halde faaliyetine devam eden Bağ-Kur emeklilerinin emekli aylıklarının yüzde 10 Sosyal Güvenlik Destek primi olarak kesilir. Bağ-Kur faaliyete devam ettiğini tespit ettiğinde 1.200 YTL destek primi ve gecikme zammını istemiş. Buraya kadar yapılan işlem normal. Ancak; emekli olurken verdiğiniz dilekçenin bir örneğini saklamışsanız, Bağ-Kur kayıtlarından araştırın ve Bağ-Kura dilekçe vererek gecikme zammının kaldırılması için itiraz edin. Kaldırmazlarsa İş Mahkemesine dava açarak, emekli olurken faaliyetinize devam ettiğinizi Bağ-Kura bildirerek yükümlülüğünüzü yerine getirdiğinizi, emekli aylığınızdan destek primi kesilmemesinin Bağ-Kurun hatası olduğunu, kusurun sizde değil, Bağ-Kurda olduğunu iddiası ile gecikme cezası ve gecikme zammının kaldırılmasını talep edin. Mahkemede emekli olurken, faaliyetinize devam ettiğinizi Bağ-Kura bildirdiğinizi kanıtlayabilirseniz, gecikme zammı ve cezalarını yargı yoluyla kaldırtabilirsiniz. Ancak, bize göre mahkemeye gerek yok. Yeni çıkan af kanunundan yararlanarak, Haziran ayı içinde aftan yararlanmak için yazılı olarak başvurup, Temmuz ayı sonuna kadar destek priminin aslı ile, gecikme zam ve cezasının yüzde 15 ini peşin ödemeniz halinde, gecikme cezası ve zammının kalan yüzde 85 silinir. Sorunsuz olarak borçtan kurtulursunuz.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Ekrem Sarısu

 

Okunma: 4506

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Bağ-Kur prim borcunu sildirenlere haksızlık