|
|
|
|
|
Destek primi ödüyorsunuz ikinci destek primine gerek yok |
|
30.06.2008 |
|
| ||
|
Destek primi ödüyorsunuz ikinci destek
primine gerek yok Ekrem Sarısu - 27 Haziran 2008 Cuma - Posta Destek primi ödüyorsunuz ikinci destek primine gerek yok Soru:1998 yılından bu yana SSK emeklisiyim, aynı zamanda 2004 - 2006 yılları arasında kendi adıma işyeri açtım. Yine 1998 yılından bu yana özel bir şirkette kesintisiz olarak çalışmaktayım. Dolayısıyla destekleme primi ödüyorum. İşyeri açmış olduğum 2004-2006 yılları arasında destekleme primine tabi SSK’lı olarak çalıştığım halde, yinede Bağ-Kur’a işyerimden dolayı % 10 destekleme primi ödemem gerekiyor mu? Mevcut af yasasından yararlanmayı düşünüyorum. Ali ÜNYE-İstanbul Cevap: Emekli olduğunuz şirketteki çalışmanızdan dolayı kesintisiz destek primi ödemişsiniz. Destek primi ödeyerek çalışmanızı sürdürürken 2004-2006 yılları arasında adınıza açmış olduğunuz işyerinden dolayı, ikinci kez destek primi ödemenize gerek yok. SSK lı olarak bir işyerinde çalışırken, kendi nam ve hesabına işyeri açarak, Bağ-Kurlu olmayı gerektiren bir faaliyete başlayanlar, nasıl ki SSK sigortasına ara vermediği sürece Bağ-Kurlu olmasına gerek yoksa, sizinde destek primi ödeyerek ücretli olarak çalışmanıza ara vermediğiniz sürece, işyerinizden dolayı destek primi ödemenize gerek yok. Esasında ücretli çalışmanızdan dolayı her ay 183 YTL destek primi ödemektesiniz(işveren payı dahil), oysa işyerinizden dolayı destek primi ödemiş olsanız ayda 71.5 YTL ödemeniz gerekecekti. Sonuçta kuruma ayda 71.5 YTL yerine 183 YTL destek primi ödüyorsunuz. Kurum bu işte daha karlı. Yurt dışı kısmi aylıkla emekli olabilirisiniz Soru: Ben liseyi bitirdikten sonra Almanya'ya gittim ve 12 yıl orada kaldım. 1962 doğumluyum ve Almanya'dan temelli dönüş yaptıktan sonra, 1992 Mayıs ayında 30 yaşında ilk sigorta numarası alarak İstanbul'da çalışmaya başladım. Almanya’da Üniversiteye başlamadan önce sigortalı olarak çalışmıştım ve hiçbir hak almadan temelli dönüş yaptım. Orada ödenmiş primlerim duruyor. Askerlik görevimi de Almaya' dan dönmeden önce 2 ay bedelli olarak Burdur'da yaptım. Ben bu Almaya' da geçen süreyi nasıl değerlendireceğim? Sigorta başlangıcı olarak Almanya’daki başlangıcı saydırarak, SSK'ya prim borcu ödemesi yapabilir miyim? Kadir Yanık Cevap: Almanya’daki çalışma süreniz ile Türkiye’deki çalışma sürenizin toplamı emekli olmanıza yeterli olduğunda, Yurtdışı kısmi yaşlılık aylığı ile emekli olabilirsiniz. Toplam Türkiye’deki çalışma sürenizin toplam çalışma süresine oranı nispetinde Türkiye’den aylık bağlanır. Aynı şekilde Almanya’daki çalışma sürenizin toplam çalışma sürenize oranı nispetinde de, Almanya sosyal güvenlik kurumundan kısmi aylık alırsınız. Almanya başlangıcından sonraki aradaki primi boş günleri borçlanmanız mümkün değil. Ancak; Almanya’daki çalışma sürenizi ve bu sürenin arasında ve sonundaki her biri bir yıla kadar olan işsiz günleri borçlanarak Türkiye’de değerlendirebilirsiniz. Bunun dışındaki boş günleri borçlanmanız mümkün değil. 48 yaşınızı dolduracağınız 2012 de emekli olabilirsiniz Soru: 1964 doğumluyum. 1983’den itibaren sigortalı çalışmaya başladım. 60 gün prim ödemem var. 1 Eylül 1985’te Bağ-Kur’lu oldum. 22 yıl 9 ay 16 gün Bağ-Kur pirimim vardır. Ne zaman emekli olabilirim? Ömer KAĞIT Cevap: Bağ-Kurda emekli olmak için; 25 tam yıl prim ödeme ve 48 yaş şartlarına tabisiniz. SSK ya 735 gün daha prim ödeyerek prim ödemenizi 25 tam yıla doldurmanız şartıyla, 48 yaşınızı dolduracağınız 2012 de emekli olabilirisiniz Prim borcu olmayan aftan yararlanamaz Soru: 2003 yılında isteğe bağlı SSK’lı oldum. Hiç para yatırmadım. Yeni çıkan Af Yasası’ndan yararlanabilir miyim? Mehmet BUGUR/Adana Cevap: Üç ay art ardına prim ödenmediği zaman isteğe bağlı sigortası sona ermektedir. 2003 de isteğe bağlı sigortalı olmanıza rağmen, hiç prim ödemediğinizden isteğe bağlı sigortanız, tescil tarihiniz itibariyle sona ermiştir. Dolayısıyla ortada af kanunundan yararlanarak prim borcunuz bulunmadığından aftan yararlanmazsınız. Tazminat almak için prim ödemenin yanında 25 yıllık süreninde dolması gerek Soru: 1969 yılı doğumluyum. 10 Haziran 1992 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başladım. Şu ana kadar 4500 gün prim ödemem vardır. Emekliliğe hak kazanabilmem için kaç günlük prim gün sayısını doldurmam gerekiyor. Kaç yaşında emekli olabilirim. Ayrıca 1989 - 1991 yılları arasında 18 ay askerlik görevimi yerine getirdim. Askerden geldikten sonra SSK’lı oldum. Bu durumda borçlanıp askerlik bedelini yatırma şansım var mı? Eğer var ise bedeli yatırmam durumunda yaş haddim daha öne çekilir mi? Ve ne kadar yatırmam gerekir? Birde şuan 10 yıldır aralıksız olarak özel bir firmada çalışıyorum. Prim gün sayım dolduğu anda şirketten tazminat isteme hakkım var mı? Yoksa tazminat içinde yaş haddini mi beklemek gerekiyor? Yavuz VAROL Cevap: Askerliğinizi sigorta başlangıç tarihinden önce yaptığınızdan borçlanmanız halinde, sigorta başlangıç tarihiniz 18 ay geri gider ve emekli olmak için; 25 Yıl sigortalılık süresi, 5525 gün prim ödeme ve 52 yaş şartlarına tabi olursunuz. 485 gün daha prim ödeyerek, askerlik dahil 5040 gün olan prim ödemenizi 5525 güne çıkartmanız şartıyla, 52 yaşınızı dolduracağınız 2021 de emekli olabilirsiniz. Askerliğinizi borçlanmazsanız, 1100 gün daha prim ödeyerek, prim ödemenizi 5600 güme çıkartmanız şartıyla 53 yaşınızı dolduracağınız 2022 de emekli olabilirsiniz. İşyerinden tazminat alarak ayrılmak için prim ödeme şartının yanında 25 yıllık sigortalılık süresinde doldurmak gerekiyor. Yaşı bekleme mecburiyeti yok. Örneğin, askerliğinizi borçlanmanız halinde sigorta başlangıç tarihiniz 10 Ekim 1990 tarihine gitmektedir. Prim ödemenizi 5525 güne tamamlamanız şartıyla 25 yıllık sigortalılık sürenizi dolduracağınız 10 Ekim 2015 de kıdem tazminatınızı alarak işinizden ayrılabilirsiniz. Uzun süreli yüksek kazanç bildirimi emekli aylığını yükseltir Soru: 1 Mart 1961 doğumluyum. 8 Eylül 1989 tarihinde ilk kez SSK'lı olarak işe başladım. Bugüne kadar 3342 gün ödenmiş primim var. Askerliğimi borçlandım. 20 ay üzerinden askerlikle beraber 3942 gün oldu. Bugüne kadar asgari ücret üzerinden primim yattı. Kalan günümü 1 Ekim 2007' den sonra 1.600 YL kazanç üzerinden îsteğe bağlı yatırıyorum. Emekli maaşıma bir etkisi olur mu? Yoksa fuzulî prim mi ödüyorum? Osman YASA Cevap: Emekli aylığını iki parametre belirliyor. Bunlardan biri üstünden prim ödenen kazanç. Diğeri de prim ödeme süresi. Üstünden prim ödenen kazanç tutarı ne kadar yüksek olursa, ortalama kazanç tutarı da yüksek olacağından, emekli aylığı tutarı da yüksek olur.Örneğin; aylık bağlama oranı yüzde 60 olan ve ortalama kazanç tutarı 1.000 YTL olan birine aylık 600 YTL emekli aylığı bağlanırken, ortalama kazanç tutarı 2000 YTL olan birine yüzde 60 aylık bağlama oranı ile, aylık 1.200 YTL emekli aylık bağlanmaktadır. Prim ödeme gün sayısı ne kadar çok olursa, aylık bağlama oranı da o kadar yüksek olacağından, emekli aylığı da o derece yüksek olur. Örneğin; 9000 gün prim ödeyen birinin aylık bağlama oranı yüzde 65 iken, 7200 gün prim ödeyen birinin aylık bağlama oranı yüzde 55 dir. Bu kişilerin ortalama aylık kazancının 1.000 YTL olduğunu varsaydığımızda aylık bağlama oranı yüzde 65 olana 650 YTL emekli aylığı bağlanırken, aylık bağlama oranı yüzde 55 olana 550 YTL emekli aylığı bağlanmaktadır. Kısa süreli yüksek kazanç bildiriminin faydası olmazken, uzun süreli yüksek kazanç bildiriminin emekli aylığına faydası olmaktadır. 2006 yapılandırılmasını bozarak yeni af kanunundan yararlanabilirsiniz Soru: 2006'da ki Af yasasından yararlanarak prim borçlarımı yapılandırdım. Ve taksitlerimi düzenli olarak ödedim. Yeni çıkan af kanunundan yararlanabileceğimi zannediyorum. Bağ-Kur Düzce İl Müdürlüğüne kayıtlıyım. Bağ-Kur il Müdürlüğüne telefon ettiğimde böyle bir hakkımın olmadığını söylediler. Ama yazılarınızdan af kanunundan yararlanabileceğimi anlıyorum. Ne yapacağımı şaşırmış durumdayım. Düzce depreminden sonra güç şartlar altında hayata devam ediyorum. Yardımcı olursanız gerçekten çok sevinirim. Süheyda Ergürsel Cevap: 5763 sayılı yasanın 27. maddesiyle 5510 sayılı yasaya eklenen Geçici 24 ncü madde hükümlerine göre, sizin gibi 2006 da prim borçlarını yapılandıran ve taksitlerini düzenli olarak ödeyenler isterlerse, yazılı olarak başvurup, 2006 yılındaki yapılandırılmasının bozarak yeni af yasasından yararlanabilirler. Nitekim af kanunun uygumla esaslarını belirleyen, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 3 Haziran 2008 tarih ve 2008/50 sayılı genelgenin “1.5- Kapsama Giren Borçları İlgili Kanunlar Gereği Tecil ve Taksitlendirilmiş veya Yapılandırılmış Olan Borçluların Geçici 24 üncü Madde Kapsamına Alınmasının Usul ve Esasları” başlıklı bölümünde bu husus açıklanmakta ve örnekler verilmektedir. 2 nolu örnekte sizin durumunuzla bire bir aynıdır. Genelgenin belirttiğimiz bölümünü, aftan yararlanamayacağınız söyleyen ilgililere hatırlatın. Ancak, 2006 yapılandırılmasının bozulması ve yeni yasadan yararlanma talebinde bulunanların, ince bir hesap yapması gerekmektedir. Çünkü, yapılandırma bozulduğunda prim borcu ilk haline getirilmekte ve vadelerine göre yeniden gecikme zammı hesaplanmakta, ödenen taksit tutarları, vadesi en eski prim borcu ve gecikme zammından başlamak üzere mahsup edilmekte ve kalan borç yeni yasaya göre, tekrar yapılandırılmaktadır. Borcun vadesi ve tutarına bağlı olarak her kişiye göre farklı avantaj ve dezavantaj doğmaktadır. Peşin ödemede bazı borçlulara yeni yasa avantaj sağlarken, bazılarına avantaj sağlamadığı gibi dezavantaj dahi sağlayabilmektedir. En doğru olan, kurumla görüşerek yeni af yasasına göre ödenecek prim tutarını öğrenip, 2006 affıyla ödenmesi gereken tutarla karşılaştırdıktan sonra karar vermektir. Annenizin aylığının yükseltilmesi lazım Soru: Kız kardeşim babamdan yetim aylığı alıyordu. Ancak 2 yıl önce SSK 'lı olarak işe girdi. SSK’ya müracaat ederek yetim aylığını kestirdi. Kız kardeşimden kesilen yetim aylığını almak için annem müracaat etti. Fakat SSK dan olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadık. Annem kız kardeşimden kesilen yetim aylığını alamaz mı? Bu konuyu bani aydınlatırsanız size çok minnettar kalırım teşekkürlerimi sunuyorum. Talat kıyıcı Cevap: Kız kardeşiniz babasından dolayı SSK dan yetim aylığı bağlattığında annenizde dul aylığı bağlatmıştır. Kız kardeşinizin aylık oranı yüzde 25, annenizin aylık oranı yüzde 50 dir. Kardeşiniz sigortalı olarak işe girdiğinde aylığını kestirmesi gerektiğinden doğru bir iş yaparak yetim aylını kestirmiş. Kız kardeşiniz yetim aylığını kestirdiğinde, annenizden başka aylık alan kalmamışsa, yani anneniz babanızdan dolayı ölüm aylığı alan tek kişi ise, dul aylığı oranı yüzde 50 den yüzde 75 e yükseltilmesi gerekir. Başvuru yapmışsanız, talep tarihinden itibaren aylığı yükseltilir. Fark aylıklarını toplu olarak alırsınız. İlk müracaatınızdan bahsederek işinizin hızlandırılması için tekrar başvuruda bulunun. İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |
Ekrem Sarısu
Okunma: 1471 | |||
|
Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı
| ||||
