Yurtdışındaki parasını isteyen getirir istemeyen getirmez zorunluluk yok

 

13.09.2009

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Yurtdışındaki parasını isteyen getirir istemeyen getirmez zorunluluk yok

Ekrem Sarısu - 13 Eylül 2009 Pazar - Posta

Soru: Yurtdışındaki bankalardaki hesaplarda dövizi bulunanlar varlık barışı kanununa göre beyanda bulunarak dövizini Türkiye’ye getirmek zorunda mı? Yetkililerin dövizini Varlık Barışı kapsamında Türkiye’ye getirmeyenler, vergi incelmesine alınarak hesap sorulacak açıklamaları ne derce doğru? Yabancı ülkedeki bankalardan örneğin İsviçre bankalarından hesapların detayları alınabilir mi?

Z.T

Cevap: 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun kapsamında yurtdışında bulunan para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’ye getirilmesi ve gayrimenkullerin kayda alınması uygulamasında zorunluluk yok. Yasadan yararlanmak kişilerin keyfine kalmış. İsteyen yurtdışındaki para vd. varlığını Türkiye’ye getirir. İstemeyen getirmez. Yetkililerin Türk vatandaşlarının İsviçre ve diğer yabancı ülke bankalarındaki paralarıyla ilgili olarak yapmış olduğu açıklamalar da basına yanlış yansımış durumda. Çünkü, bu paraların zorla Türkiye’ye getirilmesi ve bu paralar hakkında sorgulama yapılması mümkün değil. Vergi kanunlarımıza göre, kişilerin sahip olduğu varlık için nereden buldun sorusu sorulamıyor. Ancak, bu varlıkların getirisi örneğin dövizin banka mevduat hesaplarında değerlendirilmesinden elde edilen faiz gelirin neden beyan edilmediği sorulabilir. Tabi varlığa ulaşıp, elde edilen gelirin tespit edilmesi koşuluyla. Bu da oldukça güç. Çünkü, yurtdışındaki bankalardan bilgi almak kolay değil. ABD bile yıllarca mahkemeyle uğraştıktan sonra sadece İsviçre bankalarından biri olan UBS de bulunan 4500 Amerikalının hesabına ulaşabildi. Gizlilik esas olduğu için hesapların bir kısmın da isim yok. Numara var. Çoğu hesap vergi cenneti ülkelerde kurulu şirketler adına(şirketin sahibi Türk. Ama kağıt üstünde şirket yetkilisi yabancı görünüyor.) Sonuç olarak isteyen yurt dışındaki parasını getirir istemeyen getirmez. Zorunluluk yok.

Dikkat etmezseniz ev alıyorum derken vergi borcu alabilirsiniz

Soru: Yeni bir daire alıyorum. Vergi yönünden cezalı duruma düşmemek için yapmam gereken işlemler nelerdir? Nelere dikkat edip, hangi işlemleri yapmalıyım?

Zübeyir BAKKAL

Cevap: Sürpriz yaşamamak için daireyi satın almadan önce, satın aldığınız kişinin geçmiş yıllara ilişkin emlak vergisi borcu olup olmadığına bakın. Şayet borç varsa daire aldığınız kişiye ödetin. Aksi takdirde eski malikin ödenmeyen emlak vergisi borcunu belediye sizden isteyebilir. Dairenin tapu tescilinde gerçek alım satım bedeli üstünden(emlak vergi değerinden az olmamak üzere) Tapu harcı ödemeye dikkat edin. Gerçek satış bedelinin altında bir bedel üstünden harç ödediğinizde, daha sonra cezalı harç ödemek durumunda kalırsınız. Dairenin tapusunu Eylül 2009 ayı içinde alırsanız en geç yıl sonuna kadar, 1 Ekim’ den sonra alıyorsanız daireyi alış tarihinden itibaren üç ay içinde, belediyeye emlak vergisi bildiriminde bulunmanız gerekiyor.Emlak bildirimi üstüne, 1 Ocak 2010 dan itibaren adınıza tahakkuk edecek olan emlak vergisini, Mayıs ve Kasım 2010 aylarında iki eşit taksitte ödemeniz lazım. Şayet süresi içinde emlak vergisi bildiriminde bulunmazsanız, adınıza vergi tahakkuk etmez. İleride emlak vergilerini cezalı ödemek zorunda kalırsınız.

Borçlanma için işten ayrıldıktan sonraki 300 gün içinde doğum şartı aranıyor

Soru: 15 Ocak 1967 doğumluyum. 1 Nisan 1984 tarihinde SSK lı olarak çalışmaya başladım. 28 Ocak 1985 tarihinde işten ayrıldım.16 Temmuz 1987 tarihinde 1 nci, 15 Ekim 1992 tarihinde 2 nci doğumumu yaptım. 1 Şubat 2002 tarihinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeye başladım.31 Ekim 2003 tarihinde sigortadan ayrıldım. 7 Kasım 2003 tarihinden bu güne kadar SSK lı bir işte çalışmaktayım. Doğum borçlanması yapabilir miyim? Yapabilirsem veya yapamazsam ne zaman emekli olabilirim?

Hacer YILMAZ

Cevap: Yasada olmamasına karşın, Sosyal Güvenlik Kurumu(SGK) doğum borçlanması için, doğum nedeniyle işten ayrılma şartı arıyor. İşten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde doğum yapanı da doğum nedeniyle işten ayrılmış sayıyor. SGK ya göre doğum borçlanması yapamazsınız. Emekli olmak için; 20 yıl sigortalılık süresi, 5000 gün prim ödeme ve 40 yaş şartlarına tabisiniz. 1970 gün daha prim ödeyerek 3030 gün olan prim ödemenizi 5000 güne tamamlayacağınız tarihte emekli olabilirsiniz.

Babanız 52 yaşını doldurması gerekiyor

Soru: Babam 1 Ocak 1960 doğumludur. SSK ya giriş tarihi 1 Ağustos 1991 dir. 1988-1989 tarihlerinde yaptığı 20 ay askerliğini borçlanmıştır. Babamın emeklilik tarihi nedir?

Konca ARAS

Cevap: Babanız emekli olmak için; 25 yıl sigortalılık süresi 5525 gün prim ödeme ve 52 yaş şartlarına tabi. 5525 gün prim ödeme şartıyla 52 yaşınızı dolduracağı 1 Ocak 2012 tarihinde emekli olabilir.

İşveren izinsiz iki gün işi gelmeyenin iş akdini fesih edebilir

Soru:9 Nisan 2007 den beri özel bir şirkette çalışıyorum. İşyerim kalan izinlerini kullan diye 19 gün izne çıkarttılar. Bugün iznimin 3 ncü günü. İş yerinde hiçbir problem olmamasına rağmen, şirketteki arkadaşlar yerime adam aramaya başladıklarını söyledi. İzne çık diye şifahen söylediler, yazılı, imzalı bir şey yok. Tazminat vermemek için 3 gün işe gelmedi haber vermedi kovduk diyebilirler mi? Tazminatımı nasıl alabilirim? Maaşım net 1000 TL. Ne kadar tazminat talep etmem lazım?

Cem ÇAVUŞOĞLU

Cevap: İşçi işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ard ardına iki işgünü işine devam etmemesi, işverene iş akdini haklı nedenle fesih hakkı verir. İşveren işe gitmediğiniz yönünde işlem yaparsa iş akdinizi haklı nedenle fesih edebilir. Bu durumda işveren tarafından yıllık izne gönderildiğinizi ispat etmeniz gerekir. Aksi takdirde, kıdem tazminatı alamazsınız. Vakit geçirmeden işverenle görüşüp, yıllık izin dilekçesi verin. Kabul etmezlerse, kıdem tazminatı alabilmek için yıllık izne işverenin gönderdiğini mahkemede ispat etmek durumundasınız. Her yıl için son aldığınız aylık brüt ücretiniz tutarında kıdem tazminatı alırsınız. Brüt ücretinizin 1.400 TL olduğunu varsayarsak yaklaşık 3.400 TL civarında kıdem tazminatı alırsınız.

27 gün prim emekli aylığını artırmaz

Soru: Belediyesinden bu ayın onbeşinde emekli oldum. Prim gün sayımı hesapladıklarında 8973 olduğunu gördük. Tekrar bir yerde çalışıp gün sayımı 9000 iş ğünü üzerine çeksem, tekrarında bu kanundan yararlanabilir miyim? Öyle olduğu takdirde şimdi bağlanacak olan maaşımdan ne ve ne kadar kesinti olur. İleriye yönelik artılarım ne olabilir?

Cengiz KANDEMİR/ANKARA

Cevap: Emekli aylığınızı kestirip 27 gün daha çalışarak 8973 gün olan prim ödeme gün sayınızı 9000 güne tamamlamanızın emekli aylığınız hiç bir faydası olmayacağı gibi, gereksiz yere bir iki ay emekli aylığından da olursunuz. Emekli aylığını artırmak için, emekli aylığına esas ortalama aylık kazanç tutarınızı yükseltecek süre kadar tavandan prim ödemeniz gerekir ki buda yıllarca yüksek tutarda prim ödemesi anlamına geliyor. Tekrar çalışmak yerine, emekliliğin tadını çıkartmakta yarar var.

Doğum yapan kadın sigortalı altı aya kadar ücretsiz izin alabilir

Soru: Doğum yapan kadın sigortalı doğum izninden sonra ne kadar süre ücretsiz izin alabilir.

AYFER

Cevap: Doğum yapan kadın işçi 16 haftalık doğum izninden sonra 6 aya kadar ücretsiz

izin alabilir.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Ekrem Sarısu

 

Okunma: 575

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Yurtdışındaki parasını isteyen getirir istemeyen getirmez zorunluluk yok