Şirket gayrimenkul satışları belirli durumlarda vergiye tabidir

 

06.11.2009

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Şirket gayrimenkul satışları belirli durumlarda vergiye tabidir

Ekrem Sarısu - 06 Kasım 2009 Cuma - Posta

Krizinde etkisiyle son günlerde şirket gayrimenkul satışlarının vergiye tabi olup, olmadığı vergiye tabi ise, hangi şartlarda ve ne oranda vergi ödenmesi gerektiği hususunda çok soru alıyoruz. Okurlarımızın hepsine bu yazıyla cevap vermek istedik.

Şirkete ait gayrimenkul satışında; KDV ve elde edilen kazanç üstünden de Kurumlar Vergisi(KV) ödenmesi söz konusu. Şirkete ait gayrimenkul satışından elde edilen kazancın KV ye ve KDV ye tabi olup olmadığını, gayrimenkulün şirket aktifte bulunma süresi belirliyor. En az iki tam yıl süreyle şirket aktifinde yer alan gayrimenkul satıştan elde edilen kazancın yüzde 75 i, belli şartlarda KV ye tabi değil. Satış kazancının yüzde 75 ini vergi dışında tutabilmek için; kazancı satışın yapıldığı dönemde vergi dışında tutulması, kazancı 5 yıl süre ile pasifte özel bir fon hesabında bekletilmesi, satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen iki takvim yılı sonuna kadar tahsil edilmesi, kazancı 5 yıl süre ile sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılmaması gerekmektedir. En az iki yıl süre ile şirket aktifinde bulunan gayrimenkul satışları KDV ye de tabi değil. Ancak, iki yıldan önce elden çıkartılan şirket gayrimenkul satışı, KDV ye tabi olduğu gibi, elde edilen kazanç üstünden de KV ödenmesi gerekiyor.

2009 yılı Yeniden Değerleme Oranı yüzde 2.2

Soru: Vergi artışlarında önemli rol oynayan Yeniden Değerleme Oranı nasıl belirleniyor? 2010 yılı vergi artışlarında dikkate alınacak Yeniden Değerleme Oranı belli oldu mu?

Durmuş CUMALI

Cevap: Vergi uygulamasında pek çok had, tutarın belirlenmesinde belirleyici rol oynayan yeniden değerleme oranı; Ekim ayında(Ekim ayı dahil) bir önceki yılın aynı dönemine göre TUİK tarafından belirlenen Üretici Fiyat Endeksinde(ÜFE) meydana gelen ortalama fiyat artış oranıdır. Yeniden değerleme oranı Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmekte ve Resmi Gazetede yayımlanmaktadır. Henüz Maliyece belirlenen ve Resmi Gazetede yayınlanan bir oran olmamasına karşın, 2009 yılı Yeniden Değerleme Oranını “yüzde 2.2” çıkmakta olup, Maliye’nde bu oranı açıklaması beklenmektedir.

2010 da kişi başına miras hissesinin 109.768 TL sine vergi yok

Soru: Kişi başına düşen mirasın ne kadarına vergi yok?

Aysel KARACI

Cevap: 2009 yılında, eş ve çocuklardan her birine isabet eden miras hissesinin 107.406 TL si, mirasçı çocuk bulunmaması halinde eşe isabet eden hissenin 215.336 Tl si veraset ve intikal vergisine tabi tutulmuyor. Henüz Maliye Bakanlığı açıklamasa da 2009 yılı yeniden değerleme oranı yüzde 2.2 çıkıyor. Bu istisna tutarları 2010 yılında yeniden değerle oranında artırılacağından, 2010 da eş ve çocuklardan her birinin miras hissesinin 109.768 TL si, mirasçı çocuk yoksa eşin miras hissesinin 220.073 TL si veraset ve intikal vergisinden müstesna tutulduğundan bu kadar tutara kadar olan miras için vergi ödenmeyecek.

Emekli aylığınızın düşüklüğü yanlış hesaptan değil sistemden kaynaklanıyor

Soru: 10 Haziran 1948 doğumlu bayanım. 21 Temmuz 1969 tarihinde SSK lı olarak işe başladım. 51 yaşında 1 Mart 2000 tarihinde emekli oldum. Toplam prim gün sayım 10653 dür. Aylık bağlama oranımda 74/71'dir. Şu anda 975 TL maaş almaktayım. Benden daha az prim günü ve senesi olanlar, benden fazla maaş almaktadırlar. Acaba maaşım yanlış hesaplanmış olabilir mi? Eğer yanlış hesaplanmışsa hakkımı nasıl arayabilirim?

Perran AKSU

Cevap: Emekli aylığınızın düşüklüğü yanlış hesaplamadan değil, sistemden kaynaklanıyor. Aynı dereceden emekli olan memurlar hangi yılda emekli olursa olsun aynı tutarda emekli maaşı alırken, sizin gibi aynı prim günü ve aynı kazanç tutarı üstünden prim ödeyen ancak, farklı senelerde emekli olanlar çok farklı aylık almakta. Bu emekli aylıklarında memurlar gibi adaletli artış yapılmamasından kaynaklanıyor. Zamanında tavan tutar üstünde emekli aylığı bağlanmış, bugün tabandan aylık bağlananlar kadar aylık alanlarda var(süper emekliler gibi). Çalışma ve sosyal güvenlik Bakanı, bu durumda kaç kişi olduğunun tespiti ve emekli aylıkları uyumlaştırılırsa bütçeye ne kadar yük getirdiğinin hesaplanması için çalışma başlattı. Şayet uyumlaştırman mali yükü bütçe imkânlarıyla karşılanabilirse, emekli aylıklarında uyumlaştırma yapılacak. Ne olacağını bekleyip hep birlikte göreceğiz. Bu aşamada yapılacak bir şey yok.

Bağ-Kur şartların tabi olma riskiniz yok

Soru: 31 Aralık 1957 Doğumlu bir bayanım. 8 Şubat 1993 tarihinde sigortalı oldum. 2000 yılına kadar 1948 işgünü prim ödedim. 1 Nisan 2006 tarihinden itibaren isteğe bağlı prim ödüyorum. 1 Ekim 2008 den itibaren yeni yasaya göre Bağ-Kura geçirildiğimizi gözlemledim. Ve halende prim ödemem devam ediyor. Bu durumda ne zaman emekli olabilirim? Ayrıca ben SSK' dan mı? Yoksa Bağ-Kur'dan mı emekli olacağım? Bilgilendirirseniz mutlu olurum.

Fikriye ARSLAN

Cevap: Kısmi yaşlılık aylığı ile daha erken emekli olursunuz. Kısmi yaşlılık aylığı(yaş haddinden emeklilik) ile emekli olmak için; 15 yıl sigortalılık süresi, 3600 gün prim ödeme ve 56 yaş şartlarına tabisiniz. 362 gün daha prim ödeyerek, 3238 gün olan prim ödemenizi 3600 güne tamamlamanız şartıyla, 56 yaşınızı dolduracağınız 31 Aralık 2013 tarihinde emekli olabilirsiniz. Yeni yasanın yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı prim ödemeleri 4/b sigortasına(eski Bağ-Kura) sayılıyor. Bu tarihten itibaren primi ödenmiş son yedi yılda, isteğe bağlıya 1260 gün(3.5 yıl) ve daha fazla prim ödeyenler, Bağ-Kur şartlarıyla emekli olmak zorunda kalacaklar. Ancak, 1 Ekim 2008 den itibaren isteğe bağlıya 752 gün prim ödemiş olacağınızdan sizin için Bağ-Kur şartlarıyla emekli olma riski yok.(tabi belirttiğimizden fazla prim ödememeniz şartıyla) 1 Kasım 2009 dan itibaren 362 gün daha isteğe bağlı prim ödeyerek 56 yaşınızı dolduracağınız tarihte SSK dan emekli olabilirsiniz.

İşverenle sorunu uzlaşarak çözmek en doğru olanı

Soru: Yaklaşık üç yıldır çalıştığım şirkette gerçek ücretten sigortalı gösterilmiyorum. Davayı hangi koşullarda açmalıyım? İşe devam ederken mi? İşten çıktıktan sonra mı? İşten çıkış belgelerinin usulüne uygun düzenlenmesi handikap oluşturur mu, işten çıktıktan sonra dava yoluna gitmem durumunda?

Rüçhan Akcan SELİM

Cevap: İşvereni Çalışma ve Sosyal güvenlik Bakanlığına, Bölge çalışma müdürlüğüne ve SGK ya şikâyet edebileceğiniz gibi, İş Mahkemesine dava da açabilirsiniz. Gerek şikâyet, gerekse dava hakkınızı kullandığınızda işverenle aranızın açılacağına ve muhtemelen işinizden olacağınıza hiç şüphe yok. Bu açıdan işverenle görüşüp uzlaşarak sorunu çözmek en doğru olanı.

Yeni yasa sağlık yardımı almayı kolaylaştırdı

Soru: Sigortalı olarak yeni çalışmaya başlayan biri kaç gün prim ödediğinde sağlık yardımı alabilir?

SEVİLAY

Cevap: Yeni yasa sağlık yardımı almayı kolaylaştırdı. İlk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar, genel sağlık sigortasına 30 gün prim ödediğinde sağlık yardımı almaya başlar.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Ekrem Sarısu

 

Okunma: 1020

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Şirket gayrimenkul satışları belirli durumlarda vergiye tabidir