Varlık Barışı hapis cezasından kurtarmaz

 

13.12.2009

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Varlık Barışı hapis cezasından kurtarmaz

Ekrem Sarısu - 13 Aralık 2009 Pazar - Posta

Soru: 2006 yılında mal aldığımız firmanın sahte belge(naylon fatura) düzenlediği tespit edilmiş. Vergi inceleme elemanı, bu firmadan aldığımız faturaları sahte belge sayarak kabul etmiyor. Bu faturalara ilişkin KDV’leri faiziyle birlikte tekrar ödememizi istiyor. Ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunabileceğinden bahsediyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunursa, hapis cezası olduğunu öğrendik. Varlık beyan ederek, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanımı sonuçlarından kurtulmamız mümkün mü?

Osman

Cevap: Son aylarda KOD uygulaması hızla yayılıyor. Sahte belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilen mükellefler KOD’a( kara listeye) alınıyor. KOD a alınan firmadan mal alanlar ve bu firmanın mal aldığı kişi ve kurumlar da KOD’a alınıyor. KOD a alınanlardan mal alanların mal alımlarına ilişkin KDV lerin indirimleri kabul edilmeyerek indirime konu edilen KDV ler faiziyle tekrar isteniyor. Kolaylık olarak da varlık barışı kapsamında varlık beyanı öneriliyor.

Sizde aynı uygulamaya maruz kalmışsınız. Yıllar önce mal aldığınız bir firmanın sahte belge düzenlediğinin tespit edilmesi üzerine, KOD’ a alınmış. Bu firmanın düzenlediği tüm faturalar sahte kabul edilerek, mal alan mükelleflerin KDV indirimleri kabul edilmeyerek, indirime konu edilen KDV lerin faiziyle birlikte ödenmesi isteniyor.

31 Aralık 2009 tarihine kadar, istenen KDV nin matrahı kadar varlık beyanında bulunup, beyan ettiğiniz varlık tutarının yüzde 5 oranında hesaplanacak vergiyi ödemeniz halinde, faiziyle birlikte KDV ödemekten kurtulursunuz. Ancak, inceleme sonucunda inceleme elamanının sahte belge kullanımı nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunması durumunda, varlık barışı kapsamında varlık beyanınız nedeniyle hapis cezasından kurtulacağınıza dair ne yasada ne de yasaya ilişkin tebliğde herhangi bir açıklama yok. Şahsi kanaatimiz, savcılığı suç duyurusu halinde, sahte belge düzenleyen ve kullananın varlık barışı yoluyla hapis cezasından kurtulmasının mümkün olmadığı yönündedir.

Bağışlanan gayrimenkul için ödenecek vergiler

Soru: Öldükten sonra mal paylaşmak için birbirine düşmesinler diye, gayrimenkullerimi çocuklarıma bağışlamayı düşünüyorum. Gayrimenkulleri çocuklara bağışladığımda, benim ve çocukların ödeyeceği vergi var mı? Varsa oranı nedir?

Ali ZEYBEK

Cevap: Gayrimenkullerinizi çocuklarınıza bağışladığınızda, öncelikle tapu tescilinde, bağışlanan gayrimenkulün emlak vergi değeri üstünden, binde 54 oranında tapu harcı ödenmesi gerekiyor. Tapu harcını gayrimenkul bağışlanan çocuklarınız ödeyecek. Ayrıca; Mal bağışlanması, Veraset Ve İntikal Vergisi konusuna giriyor. Mal bağışladığınız çocuklarınız, tapu tescil tarihinden itibaren bir ay içinde, bağışlanan gayrimenkulü veraset ve intikal vergisi beyannamesi ile beyan edeceler. Emlak vergi değeri üstünden, ilk 160 bin TL için yüzde 5, sonra gelen 350 bin TL için yüzde7.5, sonra gelen 760 bin TL üstünden yüzde 10, sonra gelen 1.500 bin TL üstünden yüzde 12.5, beyan edilen matrahın 2.770 bin TL yi aşan kısmı üstünden yüzde 15 oranında veraset ve intikal vergisi hesaplanacak. Tahakkuk eden vergi 3 yıl içinde, her yıl Mayıs ve Kasım aylarında olmak üzere 6 eşit taksitte ödenecek.

Hafta tatilinin Cumartesi veya Pazar yaptırılma zorunluluğu yok


Soru: Hafta tatilinin Cumartesi veya Pazar günü yaptırılması zorunlu mudur? İşi Cumartesi ve Pazar günü çalışmayı gerektiren işveren, işçisine hafta arasında, hafta tatili yaptırabilir mi? Örneğin; Salı Günü işçiye hafta tatil izni verebilir mi?

Abdi TOP/KARABÜK

Cevap: Hafta tatilinin Cumartesi veya Pazar günü yaptırılması gibi yaygın bir kanaat ve uygulama vardır. Oysa, hafta tatilinin Cumartesi veya Pazar günü yaptırılması zorunlu değildir. İşveren işinin gerektirdiği günde hafta tatili yaptırabilir. İşçinize Salı günü hafta tatili yaptırabilirsiniz.

Babadan sağlık yardımı alınıp alınmayacağını dul kalma tarihi belirliyor

Soru: Ben 47 yaşında dul bir bayanım. Babamın yanında kalıyorum. Babam emekli sandığına bağlı. Babamın sağlık sigortasından faydalanabilir miyim?

O.M.

Cevap: Babanızın üstünden sağlık yardımı alıp almamak, ne zaman dul kaldığınızda ve sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışıp, çalışmadığınıza, bu kurumlardan gelir ve aylık alıp almamanıza göre değişiyor. Şayet; yeni yasanın yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 den önce dul kalmışsanız ve sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak çalışmıyor ve bu kurumlardan gelir ve aylık almıyorsanız babanızın üstünden sağlık yardımı alabilirsiniz. 1 Ekim 2008 den sonra dul kalmışsanız, babanızla otursanız dahi, babanızın üstünden sağlık yardımı alamazsınız. Sağlık yardımını; Genel Sağlık Sigortasına prim ödeyerek alabilirsiniz.

Mezarda emeklilik yasasına tabi olmadığınızdan şanslısınız

Soru: 1 Ocak 1955 doğumlu ev hanımıyım. 1 Aralık 1977 – 31 Aralık 1977 tarihleri arasında 1 ay sigortalı oldum. Daha sonra 1 Şubat 1998 de isteğe bağlı ödemeye başladım. 2004 Şubattan itibaren 2 yıl ödemeye ara verdim. 1 Nisan 2006 da tekrar isteğe bağlı olarak prim ödemeye başladım. Ve halen de ödemeye devam ediyorum.
Bu gün itibariyle SSK ya: 3090 gün ve Bağ-Kura 420 gün olmak üzere toplam 3510 gün prim ödemem var. Ne zaman emekli olabilirim? Ne zaman dilekçe vermem gerekir?

Nurten ISIK

Cevap: 8 Eylül 1999 tarihi itibariyle 18 yıldan fazla süredir sigortalı olduğunuzdan bu tarihte uygulamaya konan ve emekliliği zorlaştırdığı için kamuoyunda mezarda emeklilik yasası olarak adlandırılan 4447 sayılı kanuna tabi olmadan, eski kanun hükümlerine tabi olarak emekli olacağınızdan şanslısınız. Çünkü eski kanuna göre;15 yıl sigortalılık süresi, 3600 gün prim ödeme ve 50 yaş şartlarıyla emekli olmanız mümkün. 90 gün daha prim ödeyerek, 3510 gün olan prim ödemenizi 3600 güne tamamlayacağınız tarihte emekli olabilirsiniz. 1 Ekim 2008 den sonra isteğe bağlı prim ödemelerinin 4/b sigortasına(eski adıyla Bağ-Kura) sayılması sizin için sorun oluşturmuyor.

Sigortalı çalışan erkek eşinden dolayı dul aylığı alabilir

Soru: Özel sektörde 21 yıldan beri çalışan ve emekliliğini hak eden eşim vefat etti. Elimden dolayı dul-yetim aylığı bağlatabiliyormuşum. Şu an da işsizim. Ocak ayında özel bir şirkette işe başlama ihtimalim var. Başlayamazsam da kendi adıma bir iş yeri açmayı düşünüyorum. Ocak ayında işe girdiğimde veya kendi adıma işyeri açtığımda, eşimden dolayı aldığım aylık kesilir mi? Kesilmemesi için ne yapmam gerekiyor?

TANER

Cevap: Eşinizden dolayı dul aylığı bağlatabilirsiniz. Sigortalı bir işe girip çalıştığınızda veya işyeri açıp kendi nam ve hesabınıza bağımsız olarak çalışmaya başladığınızda eşinden dolayı bağlanan dul aylığınız kesilmez. Hem dul aylığını hem de çalıştığı yerden ücretinizi birlikte alabilirsiniz. Hatta kendi çalışmalarından dolayı emekli olduğunda da dul aylığınız kesilmez, emekli aylığınızla dul aylığını birlikte alabilirsiniz. Dul aylığınız sadece evlendiğinizde kesilir.

Özürlü hakkıyla emekli olmak için en az yüzde 40 rapor gerek


Soru: 1968 doğumluyum. İlk işe 1988 yılında girdim. Prim ödeme günümü doldurdum. Şu anda yüksek tansiyon hastasıyım. Bir böbreğim doğuştan çalışmıyor. Birde yeni gut hastalığım çıktı. Bu yüzden erken emekli olabilir miyim?

Hüseyin AYDIN

Cevap: Primi tamamladım dediğinize göre, en az 5450 gün prim ödemiş olmalısınız. Prim ödeme ve sigortalılık süreniz yeterli olduğundan, rahatsızlıklarınızdan dolayı en az yüzde 40 işgücü kaybı raporu alabilirseniz özürlülere tanınan haktan yararlanarak emekli olabilirsiniz.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Ekrem Sarısu

 

Okunma: 714

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Varlık Barışı hapis cezasından kurtarmaz