|
Arsa vergisi için emekliye ve özürlüye
sağlanan vergi avantajı yok
Ekrem Sarısu - 28 Kasım 2010 Pazar - Posta
Soru: SSK emeklisi olan babamın imarlı bir arsası vardır. Aynı zamanda kendisi
diyaliz hastası olduğu için özürlü belgesi de mevcuttur. Arsanın vergisi
hususunda herhangi bir indirim veya muafiyet söz konusu mudur?
ARZU
Cevap: Türkiye sınırları içinde brüt alanlı 200 m2 aşmayan tek meskeni olan ve
emekli aylığından başka geliri olmayan emekliler, özürlüler, şehitlerin dul ve
yetimleri ile hiçbir geliri olmayanların emlak vergisi oranı Bakanlar Kurulunca
sıfıra indirildiğinden, meskenleri için emlak vergisi ödemiyorlar. Bunun dışında
emeklilere ve özürlülere sağlanan emlak vergisi avantajı bulunmuyor. Maalesef
babanız arsası için emlak vergisi ödemek zorunda.
Emekli aylığınızı kestirmediğinizden destek primi ödemeniz gerekiyordu
Soru: 2000 yılında emekli oldum. 2005 yılında basit usulde vergiye tabi oldum.
2010 yılında vergi kaydımı kapattım. Vergi mükellefi olduğum için emekli
aylığımın yüzde 10 nun kesildiğini yeni öğrendim. Son 3 aydır maaşımdan 180 TL
kesiliyor. Bu daha ne kadar devam eder? Bu konuda bilgi verebilir misiniz?
Asgari aylıktan emekliyim.
Mustafa YURTKORU
Cevap: Emekli olup, Bağ-Kur sigortalısı olmayı gerektiren faaliyette bulunanlar,
emekli aylığı kestirmeden çalışmalarına devam ettiğinde, Sosyal Güvenlik Destek
Primi ödemek zorundalar. Sizde emekli olup, emekli aylığınızı kestirmeden vergi
mükellefi olarak kendi nam ve hesabınıza çalıştığınızdan Sosyal Güvenlik Destek
Primi ödemek zorundasınız. Hangi kurumdan emekli olduğunuzu bildirmemişsiniz. 1
Ekim 2008 tarihine kadar Bağ-Kur emeklilerinin emekli aylığından, aylığının
yüzde 10’ u kadar destek primi kesildi. SSK ve Emekli Sandığı ve özel vakıf
emekli sandıklarından emekli olanlar ise, Bağ-Kurun 12 nci basamak gelir
tutarının yüzde 10 u kadar destek primini her ay kendileri yatırdı.
Destek primi; 1 Ekim 2008 den itibaren tüm emeklilerin aylıklarından kesilmeye
başladı.
1 Ekim 2008 ile 31 Aralık 2008 arasında yüzde 12, 2009 yılında yüzde 13, 2010
da yüzde 14 oranında kesilen destek primi, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren de
yüzde 15 oranında kesilecek.
Sorunuzdan, Bağ-Kur dışındaki bir sosyal güvenlik kurumundan emekli olduğunuz ve
destek primini ödemediğinizden kurumun destek primini emekli aylığınıza haciz
koyarak tahsil ettiğini anlıyoruz. Prim borcunuz bitene kadar kesinti devam
eder.(çıkacak af kanunundan da yararlanırsınız) Vergi kaydınızı kapattığınız
tarihten itibaren cari dönem için, emekli aylığınızdan destek primi kesilmemesi
gerekir. Vergi kaydınızı kapattığınız tarihten sonra destek primi kesilip
kesilmediğini kontrol edin. Kesinti yapılıyorsa, kesintinin durdurulmasını ve
vergi kaydınızı kapattığınız tarihten sonraki dönem için yapılan kesintilerin
geçmiş dönem destek primi borcunuza mahsup edilmesini talep edin.
Bağ-Kur SSK emeklisi kız çocuğuna babasında yetim aylığı bağlamaz
Soru: Sigortadan emekli evlenmemiş bayanım. Bağ-Kur emeklisi vefat etmiş babadan
yetim aylığı alabilir miyim?
Başak KAYA
Cevap: Bağ-Kur, emekli kız çocuğuna ana ve babasından dolayı yetim aylığı
bağlamaz. SSK emeklisi olduğunuzdan, babanızdan dolayı Bağ-Kurdan yetim aylığı
alamazsınız. Babanız Emekli Sandığı emeklisi olsaydı, emekli sandığından yetim
aylığı alabilirdiniz. Çevrenizde bu durumda olup yetim aylığı alanlar olabilir.
Yasaların farklılığından kaynaklanan bu durum sizi yanıltmasın.
İşten ayrıldığınız tarihten itibaren 5 yıl içinde dava açmanız gerekiyordu
Soru: 1976 doğumluyum. 1988 ile 1991 yıllarında eniştemin bakkalında çalıştım.
Eniştem çocuklara sigorta olmadığını söylüyordu. Bu yüzden sigortamı yapmadı.
Duyduğuma göre eniştemi iki esnaf kefil ile mahkemeye verip, 1993 olan sigorta
başlangıcımı 1988 e alabilir miyim?
Arif KARATAŞ
Cevap: İşe girişiniz bildirilmediğinden, hizmet tespit davasını işten
ayrıldığınız tarihten itibaren 5 yıl içinde açmanız gerekiyordu. İşten
ayrıldığınız tarih üstünden 5 yıldan fazla süre geçtiğinden, bugün için hizmet
tespit davası açarak sigortalılık süresi kazanmanız mümkün değil.
İşveren Kıdem tazminatınızı ödemiyorsa dava açmanız gerek
Soru: On üç yıldır sigortalı olarak çalıştığım iş yerinden ayrılmam gerekiyor.
Maşımı üç ayda bir tek maaş olarak alıyorum. SGK’ dan kıdem tazminatı alabilir
yazısı aldım. İşverene tebliğ etmeme rağmen işverenden henüz haber çıkmadı.
Yasal hakkım olan kıdem tazminatımı işverenden en erken alabilmek için nasıl bir
yol izlemem gerekiyor? Bu konuda bilgilendirir misiniz?
Nursen BAYRAK/ İSTANBUL
Cevap: İşverene yazılı olarak işten işten ayrılacağınızı ve kıdem tazminatınızın
ödenmesini talep edin. Ödemezse işten ayrılıp noterden ihtar çekin. Yine
ödemezse, kıdem tazminatınızın faiziyle birlikte ödenmesi için İş Mahkemesine
dava açın.
İstediğiniz zaman emekli olabilirsiniz
Soru: 11 Haziran 1966 doğumluyum. SSK ya Aralık 1985 de girdim. 5348 prim
ödedim. Ne zaman emekli olabilirim?
Tümay OKUR/ESKİŞEHİR
Cevap: Emekli olmak için; 20 yıl sigortalılık süresi, 5075 gün prim ödeme ve 42
yaş şartlarına tabisiniz. Aranan şartları sağladığınızdan istediğiniz zaman
emekli olabilirsiniz.
Bankalarda elini taşın altına sokmalı
Soru: Banka kartı borçları da af kanunu kapsamında mı? Bankaya borcu olup takibe
düşenler de elektrik, su, doğalgaz ve vergi borçluları gibi aftan yararlanacak
mı?
HASİBE
Cevap: Ortada henüz yasa tasarısı yok. İlgili Bakanların açıklamaları var.
Bugüne kadar yapılan açıklamalardan, banka kredi kartı borçlarının af kapsamında
olmadığı anlaşılıyor. Gerekçe olarak da, bankaların zaten isteyen borçluyla bir
pazarlık yaparak borcunu taksite bağlattığı öne sürülmekte. Peki bankalar
isteyen borçluyla anlaşarak taksitlendirme yapıyorsa, bankaya borçlu olanların
af kapsamına alınalım feryadı ne? Belli ki, banka kendi kuralları çerçevesinde
anlaşma ve taksitlendirme yapıyor. Yani borçluya sağlanan ciddi bir kolaylık
yok. Çünkü; bankaların takibe aldığı kredi borçları Eylül 2008 den bu yana yüzde
81.6 arttı. Takibe alınan krediler 7.9 milyar TL den 21.1 milyar TL ye yükseldi.
Takipteki 21. 1 milyar TL nin 4.2 milyar TL si büyük işletmelere, 6.3 milyar TL
si küçük işletmelere, 8.1 milyar TL si de tüketicilere ait.
Sonuç olarak, Devlet toplumsal barışın bozulmaması için, borcunu ödeyemeyenler
ceza ve Gecikme zammını bir bölümünden vazgeçerek taksitle ödeme kolaylığı
getirdiği bir ortamda, bankaların, sanki başka gezegende çalışıyor ve parayı
başka gezegende kazanıyor gibi, af düzenlemesine seyirci kalması doğru değil.
Bankalarda taşın altına elini sokarak, en az devletin yaptığı kadar fedakârlık
yaparak, hem tahsili şüpheli olan alacaklarına tahsil kabiliyeti kazandırmalı,
hem de müşterilerini rahatlatmalıdır. Ne de olsa herkes aynı gemide…
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz
|