|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
Uçak kazazedesi işçiye bir darbe de topluluk sigortasından
İbrahim Işıklı - 17 Ocak 2007 Çarşamba - Dünya
Geçtiğimiz haftanın gündeminde; 9 Ocak günü inşaat şirketinin Türk işçilerini
Adana'dan Irak'a götüren Rus yapımı Antanov-26 tipi uçağın 5 mürettebat ve 30
yolcusuyla Irak'ın Belet kenti yakınlarındaki Alasat Havaalanı'nda düşmesi
vardı. İnşaat şirketinin işçilerini taşıyan uçağın düştüğü faciada 29'u Türk
işçisi olmak üzere toplam 34 kişi hayatını kaybetti. Kazada 35 kişilik yolcudan
sadece 1 Türk işçi yaralı olarak kurtuldu.
Her yıl kendi vatanında hayata tutunamayan, iş-aş bulamayan binlerce kişi
ailesinin geçimini sağlamak için gurbete çıkıyor. Zordur gurbetçilik. Vatandan,
eş-dosttan uzakta bin bir zorluk içinde çalışmak, üretmek, kazanmak ve ailesinin
geçimini sağlamak.
Kazanın ilk şoku atlatıldıktan sonra geride kalanları düşündüren en önemli sorun
olarak karşımıza ailenin geçiminin nasıl sağlanacağı, vefat eden işçilerin
geride bıraktığı eş-çocuklarına aylık bağlanıp bağlanamayacağı çıkıyor.
Öncelikle ülkemizle sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde iş üstlenen
Türk firmaları tarafından yurtdışına götürülen Türk işçilerinin sosyal
güvenliğinin, gittikleri ülkeyle Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan sosyal
güvenlik sözleşmesi hükümlerine göre sağlandığını, Irak gibi ülkemizle sosyal
güvenlik sözleşmesi akdedilmemiş ülkelerde çalıştırılmak üzere götürülen Türk
işçilerin sosyal güvenliğinin ise (sigortalılığı); Türkiye İş Kurumu nezdinde
imzalanan bireysel iş sözleşmesi ve işçinin isteği halinde Sosyal Sigortalar
Kanunu'nun 85. maddesinde düzenlenen isteğe bağlı sigortayla veya topluluk
sigortası ile sağlandığını belirtmekte yarar var.
Topluluk sigortası uygulamasında, yurtdışına götürülen işçilere kısa vadeli
sigorta kolları olan iş kazası ve meslek hastalığı ile analık ve hastalık
uygulanmamaktadır. Bu sigortalılar için sadece uzun vadeli sigorta kolları (yani
emeklilikle ilgili olan sigorta kolları) olan malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödenmektedir.
Bu nedenle topluluk sigortasıyla yurtdışına götürülen işçiler iş kazası
geçirmeleri halinde kendilerine SSK tarafından iş kazası-meslek hastalığına
bağlı ölüm veya sakatlık nedeniyle (sürekli iş göremezlik geliri veya geçici iş
görmezlik geliri) gibi herhangi bir yardım yapılmamakta, sağlık yardımı
verilmemekte ya da doğum yardımları yapılmamaktadır.
Oysa, Anayasa Mahkemesi'nin bazı maddelerini iptal ettiği sosyal güvenlik
reformu (5510 sayılı kanun) 1 Ocak'ta yürürlüğe girmiş olsaydı bu işçiler geçici
görevle yurtdışına gönderilmiş sayılacak, vefat eden işçinin dul eşlerine ve
yetim çocuklarına iş kazası sigortasından yardım yapılacağı gibi artık
kendilerine iş kazası sürekli iş göremezlik geliri de bağlanacaktı. Sosyal
güvenlik reformu 1 Ocak'ta yürürlüğe girmediği için, Irak'ta düşen uçakta vefat
eden işçiler topluluk sigortası kapsamında Irak'a götürülmüş olup, bu işçilerin
ailelerine iş kazasından dolayı herhangi bir yardım yapılmayacağı gibi iş kazası
sürekli iş göremezlik geliri de bağlanamayacaktır.
Sadece, toplam 900 gün prim ödemesi olan işçilerin dul eşlerine ve yetim
çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilecektir. 900 prim ödeme gün sayısı olmayan
işçiler için askerlik borçlanması yapılarak gün eksiklerinin tamamlanması da
mümkündür. Bunun için de Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem Cantimur'a teşekkür
etmek gerekiyor. Zira, Sayın Cantimur, yasa teklifi yapmamış ve 5561 sayılı yasa
çıkmamış olsaydı vefat eden işçilerin dul eşlerine ve yetim çocuklarına aylık
bağlanması için 1800 gün gerekecekti. Dolayısıyla, en azından 900 gün prim
ödemesi olan işçilerin dul eşlerine ve yetim çocuklarına ölüm aylığı
bağlanabilecektir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|