SSK sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na devri

 

12.01.2005

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU

SSK sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na devri

İbrahim Işıklı - e-mail: ibrahimis@hotmail.com - 12 Ocak 2005 - Çarşamba - Dünya

Bir süredir çeşitli kamu kuruluşlarına ait sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na devrine ilişkin tartışma kamuoyu gündemini meşgul ediyor. 06.01.2005 tarih ve 5283 sayılı Yasa'yla, Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler, Sayıştay, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı, üniversiteler, mahalli idareler ve mazbut vakıflara ait sağlık birimleri hariç olmak üzere, bakanlıklar, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlara ait tüm sağlık birimleri; bunlara ilişkin her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşınırlar, taşınmazlar ve taşıtlarla birlikte, Sosyal Sigortalar Kurumu'na ait olanlar rayiç bedeli karşılığında, diğerleri bedelsiz olarak Sağlık Bakanlığı'na devredilmiştir. 5283 sayılı Yasa, bu yazının hazırlandığı gün henüz Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmamış olup, yürürlüğe de girmemiştir.

5283 sayılı Yasa'nın 4. maddesi uyarınca, Sosyal Sigortalar Kurumu'na ait sağlık birimlerinin devre konu taşınır, taşınmaz ve taşıtlarının bedeli Maliye Bakanlığı temsilcisinin koordinatörlüğünde, Bakanlık ve Sosyal Sigortalar Kurumu temsilcilerinden oluşan komisyonlar tarafından tespit edileceği, anılan bedelin Hazine tarafından karşılanacağı, bu bedelin, on yılı geçmemek üzere ödenme süresi ve şartları Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceği, komisyonların, bedel tespit ederken gerektiğinde, bedelin hesabında kullanılacak fiyatları, belediye, ticaret odası, sanayi odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturacağı, taşınmazlarda bu işler için kanunların verdiği yetkiye dayanılarak ilgili dairelerce tespit edilmiş birim fiyatlar varsa, bunların da dikkate alınacağı, komisyonların teşkili ile çalışma usul ve esasları Sağlık Bakanlığı ve çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın görüşü alınarak Maliye Bakanlığı'nca belirleneceği hükme bağlanmıştır. Devredilen sağlık birimlerinde devir tarihinde sürekli işçi kadrolarında çalışan personel, devir tarihi itibarıyla kadroları ile birlikte bakanlığa devredilecektir. Sağlık Bakanlığı'na geçmek istemeyen işçilerin kanuni hakları ödenerek kurum ile ilişikleri kesilecektir. Bakanlığa devredilen sağlık birimlerinde, devir tarihinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tâbi olarak çalışan memurlar devir tarihi itibarıyla kadroları ile birlikte Sağlık Bakanlığı'na devredilecektir.

Söz konusu 5283 sayılı Yasa'nın kamuoyunu bu kadar meşgul etmesinin en önemli nedeni, SSK'ya bağlı 573 sağlık kurumunun (148 hastane, 212 dispanser, 202 sağlık istasyonu, 6 ağız ve diş sağlığı merkezi, 5 hemodiyaliz merkezi) Sağlık Bakanlığı'na devredilmesidir. SSK'ya bağlı sağlık kurumlarının verdiği hizmetten hiç kimsenin memnun kalmamasına rağmen, özellikle muhalefet partileri ve işçi sendikaları bu devre karşı çıkıyor. Bu bağlamda, sağlık tesisinin kime bağlı olduğundan ziyade, halka verilecek sağlık yardımlarının kalitesinin artırılmasının gerektiğine inanıyorum. Elbette SSK sağlık kurumları işçi ve işverenlerin primleri ile kurulmuştur ama, maalesef hiç kimse bu kurumun verdiği hizmetin kalitesinden memnun değildir. SSK sağlık kurumlarının önce Sağlık Bakanlığı'na devredilmesi, sonra da özelleştirilmesinin amaçlandığı görüşlerine de katılmıyorum. Bana göre, önemli olan en az maliyetle, en fazla üretimin yapılması, SSK sağlık kurumlarının verdiği hizmetin kalitesinin artırılması ve tüm yurttaşların eşit ve sağlıklı bir sağlık yardımı almasının sağlanmasıdır. Yoksa, sadece tabelanın değişmesi bir anlam ifade etmeyecektir.

Yoksulluk, yolsuzluk ve Deniz Feneri

Ülkemiz, özellikle son 15-20 yıl içinde yapılan planlı yolsuzluklar nedeniyle çok önemli miktardaki bir borç yükü altında eziliyor. Yolsuzluklar, tüm toplumun iliğine kadar sömürülmesine yol açtığı gibi halkın yoksullaşmasının da önemli nedenlerinden biri. Maalesef bir ayda asgari ücret kadar bir paraya bile kazanamayan aileler var. Toplumdaki yoksullara yardım elini uzatan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Kızılay ve Deniz Feneri Derneği gibi kurumlar yoksul halkın ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli rol oynuyorlar.

Kamu yararına çalışan Deniz Feneri Derneği'ni özel bir televizyon kanalında yayınlanan ve izleyen herkesi ağlatan yoksulluk hikayelerinin yer aldığı programdan tanıyoruz. Dernek, kuruluş amaçları doğrultusunda yardıma muhtaç vatandaşlarımıza geçimlerine katkıda bulunmak amacıyla gıda, giyim, nakit yardımı, eğitim, sağlık (muayene, tedavi, tahlil, tetkik, ultrason, MR, ameliyat, protez, işitme cihazı, sünnet. vs), ev eşyası, yakacak, meslek edindirme ve beceri kazandırma kursları, barınma ve temizlik alanlarında yardımlar yapmaktadır. Tunceli'den İzmir'e, İstanbul'dan Adıyaman'a, Edirne'den Kars'a, dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın Türkiye'nin dört bir yanına olduğu kadar, Etiyopya'dan Endonezya'ya kadar dünyadaki diğer felaketzede ve yoksullara da yardım götüren Deniz Feneri Derneği, kurulduğu günden beri yaklaşık 200 bin aileye gıda, giyim, para, sağlık vb. yardımları yapmış, onbinlerce öğrenciye burs ve giyim, eğitim gereci vb. yardımları sağlamıştır. Dernek, Kurban Bayramı'nda da yine yüzbinlerce yoksula yardım yapmaya devam edecek. Deniz Feneri Derneği'nin faaliyetleri ile ilgili olarak www.denizfeneri.org.tr web adresinden, +90-212-4146060 numaralı telefondan ayrıntılı bilgi alınabilir.

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30

 

İbrahim Işıklı

 

Okunma: 1454

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

SSK sağlık kuruluşlarının Sağlık Bakanlığı'na devri