|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
Şili modeli
İbrahim Işıklı - 28 Mart 2008 Cuma - Dünya
Şili modeli, Friedman'cı para politikasının kötü örneği olarak iktisat
literatüründe sık sık kullanılır. "Şili modeli" olarak ünlenen bu sistemi, bazı
yazarlar öyle ballandıra ballandıra anlattı ki, yazılanlara inanamadım. İşte bir
de öbür mahalleden görünen Şili modeli:
Şili modeli sosyal güvenliğin özelleştirilmesidir. Şili modeli toplumsal
dayanışma, kuşaklar arası paylaşım ve kamusallık ilkelerini ortadan
kaldırmaktadır. Bunun yerine özel şirketlerce uygulanan bireysel tasarruf ve
bireysel gelir esası getirilmektedir.
1 Mayıs 1981 tarihinde uygulanmaya başlanan Şili modeli ile çalışanların
ücretlerinden % 10 oranında emeklilik primi kesilmekte, isteyenler bu oranı %
20'ye kadar artırabilmektedir.
Emeklilik ve sağlık sigortasının birbirinden ayrıldığı sistemde, özel sağlık
sigortası için asgari yüzde 7, sakatlık vb. için ise yüzde 3,7 prim ödenir.
Emeklilik kesintileri emeklilik fon yöneticisi denilen özel finans şirketlerine
yatırılır. Bu paralar, hisse senedi, devlet tahvili gibi menkul değerlere
yatırılır ve karşılığında komisyon alınır. İşverenden hiçbir kesinti olmamakta,
devletten de herhangi bir katkı verilmemektedir. Kadınlar 60, erkekler 65
yaşında emekli olurlar. Sistemdekilerin ancak yarısı prim ödeyebilmektedir. Bu
sayededir ki, 1997 itibariyle emekli olabilenlerin sayısı sadece 22 bin olup
bunların da emekli maaşlarının üçte biri fonlara gitmekteydi. Asgari emekli
maaşı ise günde 1,25 dolardı! (Armağan Öztuksavul, "Şili Mucizesi", Sosyal
Güvenliğin Yok Edilişi) Bu nedenle de özellikle liberal kesimin savunduğu ve
uygulamaya koymaya çalıştığı bir sistemdir.
Riskli ve özel kararlarla bu fonlar seçilip yürütüldüğü için sermaye piyasasında
çalkantı olursa, fon kötü yönetilirse, fon yönetiminde birtakım sorunlar olursa
insanlar yaşlılıklarında tamamen güvencesiz kalabilirler. Şili'de pek çok insan
yaşlılığında tamamen güvencesiz kaldı.
Erkeklerin % 34'ü, kadınların % 45'i asgari ücretin % 85'i oranında bir asgari
emeklilik maaşı alacaklardır. 1982 ile 1995 yılları arasında emeklilik
yatırımlarının yıllık ortalama getirisi % 12.7 olarak bildirilmiş. Ancak Dünya
Bankası uzmanı Hemant C. Shah, komisyonlar ödendikten sonra kalan miktarın,
aslında ortalama % 7.4 olduğunu açıklamıştır (Orijinal Kaynak: http://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=43941).
1982 ile 1986 yılları arasında fonların getirisi yıllık ortalama % 15.9 olarak
açıklanmasına rağmen komisyonlar düştükten sonra bu oran yalnızca % 0.3'tür.
1991-1995 yılları arasında komisyon dahil ortalama getiri % 12.9 komisyonlar
düşüldükten sonra ise % 2.1'dir.
1984 yılında brüt ücretlerin % 8.4'ü komisyonlara gitmiştir. Bu oran, bir miktar
düşmesine rağmen halen emeklilik kesintilerinin % 16.7 ile % 20'si arasında bir
oran komisyonlara gitmektedir. Şili'de eski sistemde tüm yönetim harcamaları
kesintilerin yalnızca % 5'i kadardı. Toplam birikmiş emeklilik fonlarının % 3'ü
ile % 5'i kadar bir miktar, değişik finans seçenekleri arasında seçim yapmak
üzere önerilerde bulunan danışmanlara verilmektedir. Benzer uygulamaların
yapıldığı Arjantin'de brüt ücretlerin % 3.5'i komisyonculara gitmektedir.
Şili'de 17 yıllık kamu emekçisi Cecilia Prado, "Şu andaki bildiklerimle asla
özel sisteme geçmezdim. Demokratik bir yönetim altında bizi zorlayamazlardı. Şu
an geriye dönmeye izin veren bir yasa çıksa büyük bir kitle sistemden çıkar"
diyor. (Fred J. Solovey, Kasım 1996, Focus), (Chile: The Laboratory Test;
http://www.huppi.com/kangaroo/L-chichile.htm)
İşçiler emeklilik dışında ayrıca hastalık ve diğer sigorta kollarına da prim
ödemektedir. Bu sistemde çalışanların eş, çocuk, anne ve babaları açısından bir
güvence bulunmuyor.
Kısaca, vatandaşlar için sosyal güvensizlik modelidir "Şili modeli".
Ancak, öte yandan özel emeklilik şirketleri için de komisyon cennetidir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |