|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
”Özel sağlık sigortası”na prim darbesi
İbrahim Işıklı - 30 Nisan 2008 Çarşamba - Dünya
Geçtiğimiz haftaya sosyal güvenlik reformu tartışmaları damgasını vurdu.
Reformda yer alan düzenlemeler iyi veya kötü yönleriyle kamuoyunda daha uzun bir
süre tartışılacak gibi görünüyor.
Sosyal güvenlik reformu olarak adlandırılan 5510 sayılı kanunun 80. maddesinde;
ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar
görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı
mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile kurumca
tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları,
işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel
emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin yüzde 30'unu geçmeyen
özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime
esas dahil edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm
ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas
kazanca tabi tutulacak. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine
dair muafiyet ve istisnalar bu kanunun uygulanmasında dikkate alınmayacak.
Burada özellikle bir konuya dikkatleri çekmek istiyorum. Aylık toplamı asgari
ücretin yüzde 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik
katkı payları tutarları prime tabi tutulmayacak. Diğer bir deyişle,
çalışanlarının sosyal güvencesini sağlayarak SSK bildirimini yapan ve bununla da
yetinmeyerek çalışanlarına özel sağlık sigortasından faydalanma imkanı veren,
yani işçilerinin daha iyi koşullarda sağlık yardımı alması için fedakarlık yapan
işverenler cezalandırılmaktadır.
Zira, özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık
toplamı asgari ücretin yüzde 30'unu (bugünkü asgari ücret üzerinden 182,52 YTL)
geçen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları
tutarlarından prim alınacağı öngörülmüştür.
Bu düzenleme ile çalışanlarına özel sağlık sigortası yaptırarak SSK'nın sağlık
harcamalarını ve sağlık kuruluşlarındaki yığılmaları azaltan işverenler adeta
cezalandırılmaktadır. Bunu anlamak mümkün değildir.
İşveren tarafından çalışanlarına özel sağlık sigortası yaptırılmış olmasından
dolayı hem sosyal güvenlik kurumunun sağlık alanındaki harcamalarında azalma
olacak, hem kamu sağlık kuruluşlarındaki hasta sayısı yükü düşerek diğer
sigortalıların sağlık hizmetlerinden daha rahat faydalanmaları söz konusu
olacak, hem de işverenlerin personeline sağlık sigortası yaptırması suretiyle
moral ve motivasyonları yükselerek üretim artışı sağlanacaktır.
Çalışanlara özel sağlık sigortası yaptırılmasının ayni bir yardım olduğu
açıktır. Zira, personele özel sağlık sigortası yaptırılması halinde herhangi bir
ücret artışı olmamaktadır. Sadece, sigortalıların özel sağlık sigortası
imkanlarından faydalanmalarına yönelik ayni bir yardım yapılmaktadır. Yargıtay'a
göre somut biçimde belli edilmiş bir ihtiyaca yönelik yardımlar ayni yardım
olarak kabul edilir ve prim hesabında dikkate alınmazlar.
Burada açıklıkla söylenmesi gereken bir diğer husus da, özellikle SSK'nın sağlık
alanındaki harcamalarını azaltacak önlemlerin geliştirilmesi ve bu bağlamda özel
sağlık sigortası işveren katkı payından prim alınmaması suretiyle işverenlerin
bu yöndeki girişimlerinin desteklenmesi gerektiğidir. Bu nedenle, asgari ücretin
yüzde 30'u olarak sınırlandırılan özel sağlık sigortalarına ödenen işveren katkı
payları tutarlarının tamamından prim alınmamalıdır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |