|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
Sosyal güvenlik reformuyla asgari işçilik
uygulaması değişiyor
İbrahim Işıklı - 14 Mayıs 2008 Çarşamba - Dünya
Düzenli prim ödeyen işverenler ile düzenli prim ödemeyen işverenlerin ayırt
edilmesi ve düzenli prim ödemediği anlaşılan işverenlerin etkin bir şekilde
takibe alınması amacıyla, inşaat işyerleriyle ihale konusu işler için 07.07.1994
tarihinden itibaren 16/86 Ek sayılı genelge yayımlanmak suretiyle asgari işçilik
uygulaması başlatılmıştır. Bu düşünce, 5510 sayılı kanunda da devam
ettirilmektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu açısından üç türlü kaçak bulunmaktadır. Birincisi
çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu'na hiç bildirilmemesi, ikincisi çalışma gün
sayılarının eksik bildirilmesi ve üçüncüsü de sigorta primine esas kazanç
tutarlarının eksik olarak bildirilmesidir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun prim
kaybını, sigortalıların da sosyal güvence kayıplarını önlemeye yönelik olarak
yapılan yasal değişikliklerden sonra SGK müfettişlerine önemli yetkiler
verilmiştir.
İşverenin işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü
açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas
kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü
açısından gerekli olan asgari işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan
teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı
sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate
alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, kurumun denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurları tarafından saptanacaktır.
Bu düzenleme ile sigortasız işçi çalıştırma, prime esas kazançların ve prim
ödeme gün sayılarının eksik gösterilmesi gibi konularda daha etkin bir denetimin
sağlanması amaçlanmıştır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar
ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel
nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli
işçilik bildirilmiş olup olmadığı kurumca araştırılacaktır. Bu araştırma
sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen
işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, gecikme cezası ve gecikme zammı
ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilecektir. Tebliğ
edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödendiği veya ödeneceğinin
işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde borç kesinleşir.
Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödenmemesi, taahhütname
verilmemesi veya kurumca işyerinin denetlenmesine gerek görülmesi durumunda
kurumca inceleme yapılacaktır.
Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgari işçilik tutarı üzerinden kurumca
re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, işverene tebliğ edilir. İşveren,
tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde kuruma
itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren,
kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine
başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini
durdurmaz.
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca, kuruma asgari
işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca 102'nci
maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca kuruma bildirilmediği tespit
edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay için, aylık asgari
ücretin iki katı tutarında ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendinde yer alan
her bir geçersizlik hali için aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para
cezası uygulanacaktır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar
ile bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili kurumca istenilecek bilgileri ve
belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecbur tutulmuşlardır.
Asgari işçilik incelemesi sonucunda tespiti yapılan ve sigortalılara mal
edilemeyen fark sigorta primine esas kazanç matrahı üzerinden gecikme cezası ve
gecikme zammı ile birlikte hesaplanacak sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak
idari para cezalarında, konuya ilişkin raporun kurumun ilgili birimine
gönderilmesinden önce işverenle uzlaşma yapılabilecektir. Uzlaşmaya varılması
halinde, bu durum tutanakla tespit edilir ve uzlaşma konusu yapılan tutarlar
hakkında işverence dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayet ve itirazda
bulunulamaz. Uzlaşılan prim ve idari para cezaları, uzlaşma tutanağının
düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir. İşveren, uzlaşılan idari
para cezası tutarı için ayrıca peşin ödeme indiriminden yararlandırılmaz.
Uzlaşılan tutarların, bu sürede tam olarak ödenmemesi halinde uzlaşma bozulur ve
uzlaşılan tutarlar kazanılmış hak teşkil etmez. Uzlaşmanın temin edilememiş veya
uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması veya uzlaşmanın bozulması
hallerinde işveren, bu konuya ilişkin daha sonra uzlaşma talep edemez.
Uzlaşma neticesinde indirim yapılması nedeniyle tahsil edilmemiş olan sigorta
primlerinin daha sonra kurum veya mahkeme kararıyla sigortalılara mal edilmesi
halinde, daha önce eksik tahsil olunan sigorta primleri, sigortalının çalıştığı
süre ve sigorta primine esas kazancı dikkate alınarak gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte tahsil olunur.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd. Şti -
Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz. |