|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
Kamuda çalışan emeklilere sağlık yardımı
yok!!!
İbrahim Işıklı - e-mail:
ibrahimis@hotmail.com - 16 Şubat 2005 Çarşamba - Dünya
5277 sayılı 2005 Mali Yılı Bütçe Kanunu'nun
25'inci maddesinin (f) bendi ile değişiklik yapılıncaya kadar, bir sosyal
güvenlik kuruluşundan aylık veya gelir alanların kamu sektöründe sosyal güvenlik
destek primi ödeyerek çalışmalarını devam ettirmeleri mümkün iken, 5277 sayılı
yasa ile önemli değişiklikler yapılmıştır.
5277 sayılı "2005 Mali Yılı Bütçe Kanunu"nun 25. maddesinin (f) bendinin ikinci
paragrafında, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık
aylığı alanların bu aylıkları kesilmeksizin; genel bütçeye dahil daireler, katma
bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri,
belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal
güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş
diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve
bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin yüzde
50'sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro,
pozisyon veya görevde çalıştırılamayacağı ve görev yapamayacağı;
Üçüncü paragrafında ise diğer kanunların emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta
iken emeklilik veya yaşlılık aylıkları ve/veya diğer tazminatları kesilmeksizin
atanmaya, çalıştırılmaya veya görevlendirilmeye izin veren hükümleri ile 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'nun ek 11. maddesine göre
alınmış Bakanlar Kurulu kararlarının 2005 yılında uygulanmayacağı
belirtilmiştir.
2005 yılı Bütçe Kanunu'nun 25'inci maddesinin (f) fıkrası uyarınca, kamu
işyerlerinde çalışan emeklilere tercih yapmaları bildirildi. Bunun üzerine bazı
emekli kamu çalışanları işlerinden istifa ederek ayrıldılar. Yani, emekli
aylığını tercih ettiler. Bazı çalışanlar ise emekli aylıklarından feragat ederek
kamudaki görevlerine devam ediyorlar.
Kamuda çalışmaya devam edenlerin emekli aylığı kesildiği için emeklilik
statüsünden dolayı sağlık yardımları da sona ermektedir. Gerçekten, Bütçe Kanunu
yürürlüğe girinceye kadar emekli oldukları kurumdan (SSK, Bağ-Kur, T.C. Emekli
Sandığı'ndan) aldıkları sağlık karnesi ile hastanelerde muayene ve tedavi
olabilen, gerektiğinde ilaç alabilen emekliler, normal sigortalı olarak tüm
sigorta kollarına tabi çalışmaları nedeniyle aylıkları durdurulduğu için
emeklilik statüsünden çıktılar. Dolayısıyla sağlık yardımları da kesildi.
Kamu işyerlerinde çalışan emekliler, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren sosyal
güvenlik destek primi yerine, normal sigortalılar gibi prim ödemeye başladılar.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre, sigortalı olarak çalışmaya başlayan
bir kişinin sağlık yardımı alabilmesi için, yani muayene ve tedavi olabilmesi
için son bir yıl içinde en az 90 gün hastalık sigortası primi ödenmesi
gerekmektedir. Bakmakla yükümlü olduğu eş, çocuk, ana ve babasının sağlık
yardımı alabilmesi için ise, son bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası
primi ödenmiş olması gerekmektedir.
Görüldüğü gibi, kamuda çalışmaya devam edenler emekliler üç ay süreyle sigortalı
olarak sağlık yardımı alamadıkları gibi dört aylık bir süreyle de bakmakla
yükümlü oldukları eş, çocuk, ana ve babalarını da tedavi ettiremeyecekler,
hastaneye götüremeyecekler ve ilaç alamayacaklar. Bütçe Kanunu ile yapılmaması
gereken bir düzenlemenin bu şekilde yapılmış olması neticesinde bu tür
sorunların çıkabileceği hesaplanamamıştır. Bu durumun mutlaka düzeltilmesi ve
aylıklarının kesilmesi nedeniyle zaten son derece mağdur olan bu kişilerin
sağlık yardımlarından yararlandırılmaları sağlanmalıdır.
Uzun bir süreden beri genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler,
döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel
idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları,
bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum,
kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı
ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin yüzde 50'sinden
fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda çalışmakta olanlardan, aylıklarının
kesilmesini istemeyenler, dolayısıyla iş sözleşmesi bu nedenle feshedilecek
olanlara ihbar ve/veya kıdem tazminatı ile diğer işçilik haklarının ödenip
ödenmeyeceği önemli sorunlar yaşanmaktadır. Aylıklarının kesilmesini kabul
etmeyenlerin iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17'nci maddesine göre
feshedilmesi nedeniyle bu durumdaki işçilere hem ihbar tazminatının, hem de
kıdem tazminatının ödenmesi gerekmektedir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|