|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
Doğum borçlanması'nda gizli mağduriyet var
İbrahim Işıklı - 10 Kasım 2010 Çarşamba - Dünya
Geçen hafta İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, doğum
borçlanması yapan isteğe bağlı sigortalı annelerin bilinmeyen bir mağduriyetini
basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdu. Gerçekten de gözden kaçan bu
mağduriyetin olumsuz etkisini önümüzdeki günlerde daha fazla göreceğiz.
Sosyal Güvenlik Kurumu, isteğe bağlı sigorta primi ödeyen SSK'lılara 2008 Ekim
ayında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformu ile büyük bir mağduriyet yaşatmış
ve isteğe bağlı sigortaya ödenen primlerin Bağ-Kur kapsamında sayılması
uygulaması getirilmişti.
Son düzenlemeyle SSK'lı annelere 2 çocuğa kadar toplam 4 yıl borçlanma hakkı
tanınmasına rağmen, SGK getirdiği kısıtlamalarla çok sayıda annenin doğum
borçlanması yapmasına engel olmuştur. Şimdi SGK, isteğe bağlı prim ödeyen
sigortalıların doğum borçlanması konusunda yeni bir mağduriyet yaşatıyor.
İsteğe bağlı sigortalı iken yapılan doğum borçlanması, SGK tarafından Bağ-Kur
kapsamında kabul edilmektedir. Bu durumda da isteğe bağlı sigorta primi ödeyerek
eksik günlerini tamamlarken doğum borçlanmasına başvuran annelerin emeklilik
şartlarının Bağ-Kur'a göre hesaplanma tehlikesi ortaya çıkmakta, "prim ödeyerek
erken emekli olma düşüncesindeki" çok sayıdaki annenin emeklilik tarihi otomatik
olarak ileri bir tarihe atılabilmektedir.
İsteğe bağlı sigorta primi öderken doğum borçlanması yapmaları halinde son 7
yıla denk gelen doğumlar Bağ-Kur'da geçmiş sayılacağından, bu durumdaki
annelerin iyi bir emeklilik planlaması yapması gerekiyor.
Ancak, birçok konuda hatalı uygulamasıyla sigortalıları mahkeme kapılarına
düşüren ve neredeyse tüm davaları kaybeden SGK'nın burada da geri adım atmasını
bekliyoruz.
Geri adım atmak, hatadan dönmek ve ders çıkarmak en büyük erdemdir. Doğum
borçlanmasında bu şekilde mağdur edilecek annelerin açacağı binlerce davanın
tamamını kaybetmesi muhtemel olan SGK, Yargıtay kararlarını da dikkate alarak
uygulamasını değiştirmelidir. Yargıtay'ın bu konuda verilmiş ve borçlanmaları
fiili çalışma süresinden saymayan birçok kararı var.
Kaldı ki, doğum borçlanmasında tezatlar da var. SGK'nın 2008/111 sayılı
genelgesinin 15. sayfasında başvuru tarihinde 4/b sigortalısı olan sigortalı
kadının yaptığı borçlanmalar 4/a (SSK) kapsamında değerlendirilmiştir.
Ancak 2010/106 sayılı genelgenin 5. sayfasında ise başvuru tarihinde 4/b
sigortalısı olan sigortalı kadının yaptığı borçlanmalar 4/a (SSK) kapsamında
değerlendirileceği belirtilmiştir.
Emeklilik hesabında son 3.5 yılın dikkate alınması durumunda, bu gün isteğe
bağlı ödeyen birçok kişinin emeklilik durumu tehlikeye girmiş olacak. 2010/106
sayılı genelge çıkana kadar doğum borçlanmasıyla kazanılan süreler 2008/111
sayılı genelge esas alınarak SSK'lı hizmet olarak değerlendirildi ve emekli
aylığı bağlandı. Şimdi bağlanan bu aylıkların bir kısmı tehlikeye girdi. Bizden
uyarması, anneler emeklilik planlamanızı iyi yapın, sonra mağdur olmayın.
"Ok gibi doğru olsam, yabana atarlar beni,
Yay gibi eğri olsam; elde tutarlar beni,
Doğruda aç görmedim; eğride tok,
Eğri yay elde kalır; menzil alır doğru ok..." diyor Mevlana.
Yahya Arıkan'ın basın açıklaması bir tek anneyi bile mağdur olmaktan kurtarsa,
kendisine şükran duymamız gerekir.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz
|