|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
Şirket yöneticilerinin SGK borçlarından sorumluluğu
İbrahim Işıklı - 24 Kasım 2010 Çarşamba - Dünya
Bu köşeden birkaç kez zorunlu olarak prim
affının yapılması gerektiğini yazmıştık. Af kapıda. Ancak, sosyal güvenlik
mevzuatına göre sadece şirketler / tüzel kişiler değil, SGK'ya borçlu
şirketlerin üst düzey yöneticileri de ödenmeyen prim ve diğer borçlardan sorumlu
tutuluyor.
Sosyal güvenlik reformu öncesinde yürürlükte olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu'nun 80'inci maddesi son bendinde "Sigorta primlerini haklı sebepleri
olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye
etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu
görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst
düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte
müştereken ve müteselsilen sorumludur." denilmek suretiyle tüzel kişinin üst
düzey yöneticilerinin SSK'na ödenmeyen prim borçlarından, işveren tüzel kişisi
ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu düzenlenmişti.
5510 sayılı Kanun'un 88'inci maddesinde "Kurumun sigorta primleri ve diğer
alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun'da belirtilen sürelerde ödenmez
ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel
kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak
üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri kuruma
karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar" hükmü
getirilmiştir.
506 sayılı Kanun dönemindeki üst düzey yönetici sorumluluğu sadece prim alacağı
bakımından söz konusu iken 5510 sayılı Kanun'da, üst düzey yöneticiler kurum'un
diğer alacakları için de sorumlu tutulmuşlardır.
SSK Genel Müdürlüğü 1-73 Ek sayılı genelge ile borç ihtarlarının şirket tüzel
kişiliği ile birlikte şirketin yönetim kurulu üyesi, murahhas aza, genel müdür,
müdür, şirketi temsile yetkili ortak, sorumlu muhasip gibi üst düzey yönetici ve
yetkililerine yapılması ve alacakların bu kişilerden tahsili yoluna gidileceğini
hükme bağlanmıştı. Yine, 11.08.1997 tarih ve 16-145 Ek sayılı SSK Genelgesi'nde
ise kamu kurum ve kuruluşlarında genel müdür, yönetim kurulu üyeleri, belediye
başkanlığı ile tahakkuk ve tediye ile görevli muhasip, muhasebe ve hesap işleri
müdürleri, saymanları, tüzel kişiliği haiz işyerlerinde ise üst düzeydeki
yetkilileri kuruma karşı müteselsil sorumlu tutulacaklar olarak sayılmıştı.
Konuyla ilgili olarak Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 26.9.2000 tarih, 2000/5121
Esas ve 2000/6113 Karar sayılı kararında özetle, SSK'ya olan prim borçlarından
dolayı işveren şirketle birlikte şirketin karar ve işlemlerinin yürütülmesinde
görevli ve yetkili olan şirket üst düzey yöneticilerinin de sorumlu olduğu
belirtilmiştir.
5510 sayılı Kanun'un 88. maddesinde "yönetim kurulu üyeleri" ile işverenin
kanuni temsilcilerinin de müteselsil sorumlu oldukları açık biçimde
belirtilmiştir.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin 2005/13984 E., 2006/3590 K. sayılı ilamında 506
sayılı yasanın 80/II. bendi hükmüne göre, tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta
görev yapan bir kişinin primlerin ödenmesinden işverenle birlikte müştereken ve
müteselsilen sorumlu olabilmesi için, primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili
üst düzey yöneticisi olması zorunlu olduğu, öte yandan, Türk Ticaret Kanunu'nun
317'nci maddesi uyarınca bir anonim şirketin temsil ve yönetimi aynı zamanda
karar organı olarak yetkili yönetim kurulunca yerine getirilmektedir. Her iki
hükmün birlikte değerlendirilmesi durumunda, bir anonim şirket yönünden
primlerin ödenmesinde, sorumlu üst düzey yöneticiden söz edebilmek için bu
kimsenin yönetim kurulunda başkan veya başkan yardımcısı gibi unvan taşıması
veya imza yetkisine sahip üye olması veya şirketin yönetiminde parasal konularda
yetkili genel müdür, finansman veya muhasebe müdürü gibi üst düzeyde sorumluluk
taşıyan görevli olması gerektiği belirtilmiştir. Bunun dışında kalan ve şirketin
idare veya mali işlerinde doğrudan söz sahibi veya yetkili olmayan, karar
organında yer almayan kişilerin işverenle müşterek sorumluluğu olmayacaktır.
Şirkette görevli bir kimsenin belli konularda imza sahibi olması da bu
zorunluluğu ortadan kaldırmamaktadır.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz
|