|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
İşverenlerce ödenen özel sağlık
sigortasından prim kesilmesi gerekir mi?
İbrahim Işıklı - e-mail:
ibrahimis@hotmail.com - 18 Mayıs 2005 Çarşamba - Dünya
Kıymetli hocam Prof. Dr. Şükrü Kızılot'un 9 Nisan 2005 tarihli Hürriyet
Gazetesi'ndeki köşesinde, "özel sağlık sigortasına prim darbesi" konusundaki
yazısından sonra bir çok okuyucumdan mail ve fakslar aldım. Bir süreden beri bu
konuyla ilgili olarak bazı açıklamalar yapmak istememe rağmen, gündemin
yoğunluğundan dolayı ancak fırsat bulabildim. Önce konunun yasal düzenlemesini
açıklamak istiyorum.
Sigorta primine esas olan ücretler Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 77. maddesinde
belirtilmiştir. 506 sayılı kanunun 4958 sayılı kanunun 36. maddesiyle değişik
77. maddesine göre, sigortalıların her ay için hak ettikleri ücretlerle prim,
ikramiye ve benzeri istihkaklardan ay içinde yapılan ödemelerin, ayrıca idare ve
kaza mercilerince verilen kararlar uyarınca yapılan diğer ödemelerin brüt
toplamlarının sigorta primine tabi tutulması gerekmektedir. Hangi ödemelerin
sigorta primlerinin hesabına esas tutulup tutulmayacağı konusunda tereddütler
olmaktadır. Uygulamada tereddüt edilen konulardan birisi de, özel sigorta
yardımlarının sigorta primine tabi olup olmayacağıdır. 4958 sayılı kanunun 36.
maddesi ile 506 sayılı kanunun 77. maddesinin 2. fıkrasında 01.01.2004
tarihinden geçerli olmak üzere yapılan değişiklikle ölüm, doğum ve evlenme
yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, ayni yardımlar ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca miktarları yıllar itibariyle
belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamlarının, sigorta primlerinin hesabına esas
tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde dikkate alınmayacağı, bunların
dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemelerin prime tabi
tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı
Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü Sigorta Primleri Daire Başkanlığı, 1 Nisan 2005
tarih ve B.13.2.SSK.5.01.08.00/VIII0000-77/230671 sayılı özelgesi ile aynen
"...Yolluklar, çocuk ve aile zamları, ölüm, doğum ve evlenme yardımları ile ayni
yardımlar dışında yapılan tüm nakit ödemelerin, sigorta primine tabi olduğu, 506
sayılı kanunun 77. maddesinin ikinci fıkrasında da; primden istisna olduğu
öngörülen ödemeler yine tek tek sayıldığı ve bu ödemeler dışında, her ne ad
altında ödeme yapılırsa yapılsın, tüm ödemelerin prime tabi tutulacağı"
belirtilmişti. Fakat aynı kurumun İstanbul Sigorta İl Müdürlüğü 1 Ekim 2004
tarih ve 411263.34/116841 sayılı özelgesi ile; özel sağlık sigortası primlerinin
prim kesintisine tabi olmadığını açıklamış olması nedeniyle aynı kurumun iki
farklı uygulaması ortaya çıkmıştı. Hocamızın SSK'nın bu özelgesini köşesine
taşımasından sonra da kamuoyunda tartışmalar başladı.
'Özel sağlık sigortasına prim darbesi' başlıklı yazı ile ilgili olarak,
SSK'dan Prof. Dr. Şükrü Kızılot hocaya gönderilen 13 Nisan 2005 tarih ve 282128
sayılı yazıda,
1- Özel sağlık sigortası primlerinden, SSK primi kesintisi yapılacağının doğru
olduğu,
2- 506 sayılı yasanın 77. maddesinde, prim kesilmeyecek ayni ve nakdi ödemeler
sayıldığı, bunların arasında, özel sağlık sigortası primleri olmadığı,
3- Ayni yardımların, mal olarak yapılan yardımlar olduğu özel sağlık sigortası
primlerinin, ayni yardım olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,
4- SSK Yönetim Kurulu 14.10.2004 tarih ve 1901 sayılı kararı ile işverenler
tarafından, sigortalılar için bireysel emeklilik ve özel sağlık sigortalarına
ödenen prim ve katkı payı tutarının, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak
kazançların aylık tutarının tespitinde, gözönüne alınmaması yönünde, 506 sayılı
kanunun 77. maddesinde yasal değişiklik yapılması uygun görüldüğü açıklanmıştır.
Buraya kadar yapılan açıklamalardan görüleceği üzere, hem SSK'nın hem de Şükrü
Kızılot hocanın görüşleri birbirinden farklı. Öncelikle yasanın açık hükmünden
ölüm, doğum ve evlenme yardımları, yolluklar, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları,
ayni yardımlar ile çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca miktarları yıllar
itibariyle belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamlarının, sigorta primlerinin
hesabına esas tutulacak kazançların aylık tutarının tespitinde dikkate
alınmayacağı, bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm
ödemelerin prime tabi tutulacağı hükme bağlandığından, özel sağlık sigortası
primlerinin sigorta primine tabi tutulması gerektiği anlaşılmaktadır. Yani,
işçilerinin daha iyi koşullarda sağlık yardımı alması için fedakarlık yapan ve
sigortalıları için bireysel emeklilik ve özel sağlık sigortalarına prim ve katkı
payı tutarını ödeyen işverenlerin ayrıca SSK'ya sigorta primi de ödemesi
istenmektedir.
Aslında burada sigortalının cebine bir para girmemekte, sadece işlemin
muhasebeleştirilmesi için sigortalıya bir ödeme yapılmış ve sigortalı adına da
özel bir kesinti yapılarak ilgili sigorta şirketine ödenmiş gibi işlem
yapılmaktadır. İşte, bu şekilde özel sağlık sigortası tutarının, sigortalının
ücret bordrosunda bir gelir kalemi olarak yer alması halinde (maalesef
hakkaniyete uygun olmamakla birlikte) sigorta primine tabi tutulması
gerekmektedir.
Ben SSK'nın 13 Nisan 2005 tarih ve 282128 sayılı yazısında belirtilen "Ayni
yardımların, mal olarak yapılan yardımlar olduğu özel sağlık sigortası
primlerinin, ayni yardım olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı" şeklindeki
açıklamalarına katılmıyorum. TDK sözlüğünde "para olarak değil, madde olarak
verilen" şeyler ayni olarak tanımlanmıştır. Yani, bizce özel sağlık sigortasının
parasını sigortalıya ödemeyip, sigortalının sağlık sigortası yardımlarından
(ayni olarak) yararlandırılması halinde sigorta primi kesilmemesi gerekmektedir.
Sadece ücret bordrosuna dahil edilerek yapılan özel sağlık sigortası primlerinin
sigorta primine tabi tutulmalı, bunun dışında sigortalılara ücret bordrosu ile
herhangi bir ödeme yapılmaksızın doğrudan sağlık sigortası yardımının verilmesi
halinde sigorta primine tabi tutulmamalıdır.
Burada açıklıkla söylenmesi gereken bir diğer husus da, özellikle SSK'nın sağlık
alanındaki harcamalarını azaltacak önlemlerin desteklenmesi gerektiğidir. Prof.
Dr. Şükrü Kızılot hocanın çağrılarına bir an önce kulak verilerek yasal
düzenlemenin yapılması ve bireysel emeklilik ve özel sağlık sigortası prim ve
katkı paylarının tamamının, SSK sigorta primine tabi tutulmayacağının hükme
bağlanması gerekmektedir.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|