|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
Eşit davranmayan işveren tazminat öder
İbrahim Işıklı - 12 Ocak 2011 Çarşamba - Dünya
İş sözleşmesi, işveren ve işçi arasındaki özel
ve genel çalışma koşullarını göstermektedir. İş sözleşmelerinde yer alan
hükümler diğer bir işçinin çalışma koşullarından farklılık gösterebilmektedir.
Ancak, işverenlerin çalışan işçiler dil, din, ırk, mezhep, inanç, cinsiyet ve
benzeri nedenlere dayalı ayrımcılık yapmaması, diğer bir deyişle işverenin tüm
çalışanlarına eşit davranması zorunluluğu vardır. Yani, işyerlerinde aynı
nitelikte ve eşit verimle çalışan kadın-erkek işçilere sadece cinsiyet ayrılığı
sebebiyle farklı davranılmaması, farklı ücret ve sosyal hakların verilmemesi
gerekmektedir.
Eşit davranma, işverenin işçilerine keyfi şekilde farklı davranmamasını ifade
etmektedir. Bir başka deyişle aynı durumdaki işçilere haklı sebepler
bulunmadıkça eşit davranması gerektiğini ifade eder.
İşverenlerin tüm işçilerine eşit davranmasını, tüm çalışanların aynı ücret ve
aynı sosyal haklarla çalıştırılması gerektiği şeklinde anlamamak gerekmektedir.
Şüphesiz çalışanlar arasında eğitim düzeyinden, mesleki deneyime ve görev
pozisyonuna kadar bir çok farklılık bulunmaktadır. Bu farklılıklara dikkat
etmeden farklı niteliklere sahip olan işçileri aynı koşullarda çalıştırmak da
yanlıştır.
İşverenin esas olarak işçilere eşit davranmak zorunluluğu vardır. 4857 sayılı İş
Kanunu'nun 5'inci maddesinde işverenlerin eşit davranma borcu düzenlenmiştir.
Buna göre, iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç,
din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayırım yapılamayacaktır. İşveren,
esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmî süreli
çalışan işçiye, belirsiz süreli çalışan işçi karşısında belirli süreli çalışan
işçiye farklı işlem yapamaz.
İşveren, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir
işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında,
uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya
dolaylı farklı işlem yapamaz. Aynı veya eşit değerde bir iş için cinsiyet
nedeniyle daha düşük ücret kararlaştırılamaz. İşçinin cinsiyeti nedeniyle özel
koruyucu hükümlerin uygulanması, daha düşük bir ücretin uygulanmasını haklı
kılmaz.
İş ilişkisinde veya sona ermesinde bu hükümlere aykırı davranıldığında işçi,
dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı
haklarını da talep edebilir.
2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 31'inci maddesine göre, işveren, bir sendikaya
üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan
işçiler arasında, işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde,
işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde
ve diğer hususlara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırmaya son
verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz. İşçiler, sendikaya üye
olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş
saatleri içinde,işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine
katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya herhangi bir nedenle farklı
muameleye tabi tutulamazlar. İşverenin, hizmet akdinin feshi dışında, bu
hükümlere aykırı hareket etmesi halinde, işçinin bir yıllık ücret tutarından az
olmamak üzere tazminata hükmedilir. Sendika üyeliği veya sendikal faaliyetlerden
dolayı hizmet akdinin feshi halinde ise, İş Kanunu'nun iş güvencesine ilişkin
18-21 madde hükümleri uygulanır. Ancak, İş Kanunu'nun 21'inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az
olamaz.
İşverenin eşit davranma ile ilgili hükümlere aykırı davrandığını işçi ispat
etmekle yükümlüdür. Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde
gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut
olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz.
|