|
SOSYAL GÜVENLİK VE İŞ HUKUKU
4857 sayılı İş Kanunu'nda telafi çalışması
İbrahim Işıklı - e-mail: ibrahimis@hotmail.com - 10 Ağustos 2005 Çarşamba -
Dünya
Fax: 0-212-4402114
Telafi çalışması, ilk defa 4857 sayılı İş Yasası ile düzenlenmiştir. İşçilerin
zorunlu sebeple çalışmaması, ulusal bayram ve genel tatil günlerinden önce ve
sonra izin kullanmaları durumunda bu sürenin telafi çalışması adı altında iki ay
içerisinde çalışılması olarak tanımlanabilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 64. maddesinde düzenlenen telafi çalışması, zorunlu
nedenlerle işyerinde işin durması ve benzeri nedenlerle belirli zaman dilimi
içinde haftalık çalışma saatleri tamamlanamadığı takdirde işçilere bu eksik
çalışmalarını telafi ettirme süreci olarak tanımlanabilecektir.
Özellikle ulusal bayram genel tatil günlerinden önce veya sonra işyerinin tatil
edilmesi halinde daha sonraki günlerde yaptırılan telafi çalışmalarının hangi
hallerde yaptırılabileceği belirtildikten sonra, bu telafi çalışmasının iki ay
içinde ve bir günde en fazla üç saat olabileceği hüküm altına alınarak telafi
çalışmalarına bir düzen getirilmesi amaçlanmıştır. Maddede ayrıca, telafi
çalışmalarının fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmayacağı açıkça
belirtilmek suretiyle, uygulamada ortaya çıkabilecek tereddütler giderilmek
istenmiştir.
SSK tebliğ edilen gecikme zammından ayrıca kanuni faiz almayacak
SSK tarafından, tebliğ edilen gecikme zammı tutarına tebliğ edildiği tarihten
itibaren kanuni faiz alınmaktaydı. Ancak, SSK Yönetim Kurulu, tebliğ edilen
gecikme zammına ayrıca kanuni faiz alınmasına ilişkin SSK uygulamasına son
verilmesi karara bağlamıştır. Konuya ilişkin olarak 16-349 sayılı SSK genelgesi
ile de uygulama duyurulmuştur. Buna göre,
1- SSK tarafından re'sen tahakkuk ettirilerek işverenlere 7201 sayılı kanuna
göre tebliğ edilecek prim ve diğer alacaklar ile 6183 sayılı kanun hükümlerine
göre takip edilecek prim ve diğer alacaklarda tebliğ edilen gecikme zammı
tutarlarına ayrıca kanuni faiz alınmayacaktır.
2- Daha önce 6183 sayılı kanuna istinaden açılmış olan icra takip dosyalarından
henüz tahsil edilmemiş kanuni faiz tutarları tahsil edilmeyerek terkin
edilecektir.
3- Buna karşın, bugüne kadar tahsil edilmiş olan kanuni faizlerin ise, iadesi
veya işverenlerin mevcut borçlarına mahsubu yapılmayacaktır.
İlk defa çalışmaya başladıkları tarihte malul olan SSK sigortalıları
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 53'üncü maddesinin (B) bendinde; bu
kanun kapsamında ilk defa çalışmaya başladıkları tarihte malul olduğu tespit
edilen sigortalıların malullük sigortası yardımlarından yararlanamayacakları
öngörülmüştür. Bu nedenle de, 506 sayılı kanuna tabi olmadan önce ilk defa diğer
sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlayıp, bu tarihte malul
olmadıkları halde, münhasıran 506 sayılı kanuna tabi çalışmaya başladıkları
tarihte malul oldukları tespit edilenlere de SSK tarafından malullük aylığı
bağlanmamaktaydı. Bu durum nedeniyle mağdur olan sigortalılar tarafından konunun
yargıya intikal ettirilmesi üzerine Yargıtay tarafından da onaylanarak
kesinleşen çeşitli yargı ilamlarında, birden fazla sosyal sigorta kanunu
kapsamında çalışmanın bulunduğu durumlarda, yukarıda sözü edilen bent hükmünün
uygulanmasında, sigortalıların, ilk defa çalışmaya başladığı sosyal güvenlik
kuruluşundaki işe giriş tarihinin esas alınması ve bu şekilde tespit edilen
tarih ile 506 sayılı kanuna tabi çalışmaların başladığı tarih arasında malul
duruma düştüğü tespit edilenlere, malullük aylığı bağlanması yönünde kararlar
verilmiştir.
SSK Başkanlığı da, uygulama değişikliğine gitmiştir. Bu nedenle, 29.07.2005
tarihinden itibaren 506 ve 2925 sayılı janunlara göre sigortalıların malullük
durumlarının tespitinde diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak ilk defa
çalışmaya başladığı tarih esas alınacaktır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|