|
İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK
(Sorular-Cevaplar)
Gazete ve televizyonlarda özürlü ve eski
hükümlü çalıştırma zorunluluğu var mı?
Resul Kurt - info@resulkurt.com -
www.resulkurt.com - 31 Ağustos 2007 Cuma
- Dünya
4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesinde, işverenlerin 50 veya daha fazla işçi
çalıştırdıkları işyerlerinde her yıl ocak ayında yürürlüğe girecek şekilde
Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek oranlarda özürlü ve eski hükümlü ile 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ek 1'inci maddesinin (B) fıkrasına göre
istihdamı zorunlu olan terör mağduru işçiyi durumlarına uygun işlerde
çalıştırmakla yükümlü oldukları belirtilmiştir. Bu, işletmeler açısından sosyal
sorumluluğun bir gereği olmalıdır.
Aynı il sınırları içinde aynı gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği
olmayan kurum ve kuruluşlarına ait birden fazla işyerinin bulunması halinde,
çalıştırmakla yükümlü olunan özürlü işçi sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam
işçi sayısına göre hesaplanır. Ancak, aynı gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel
kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara ait olmasına rağmen ayrı ayrı tüzel
kişiliği bulunan kuruluşlarda çalışan işçi sayıları birlikte dikkate alınmaz.
Çalıştırılacak özürlü sayısının tespitinde 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi
işyerlerinde çalışan işçilerin sayısı esas alınmaktadır. Özürlü, eski hükümlü ve
terör mağduru çalıştırılması özel kanunla yasaklanmış işyerlerinde çalıştırılan
işçiler ile işyerinde çalıştırılan özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru işçiler
ile çıraklar, toplam işçi sayısının hesabında dikkate alınmaz. Ayrıca, yeraltı
ve sualtı işlerinde özürlü işçi çalıştırılamayacak ve yukarıdaki hükümler
uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının tespitinde yeraltı ve sualtı işlerinde
çalışanlar hesaba katılmayacaktır.
Okurumuz Nevzat Özkan, Basın İş Kanunu'na göre çalışan gazetecilerin bu kapsamda
hesaplamada dikkate alınıp alınmayacağı konusunda tereddütleri olduğunu
belirtmiş. Okurumuz diyor ki, Türkiye İş Kurumu'nun 30.05.2007 tarih ve 73290
sayılı yazısında aynen; "Konuya ilişkin Hukuk Müşavirliğimizden görüş alınmış
olup, söz konusu görüşte; .. 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla
Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'da Basın İş
Kanunu'na tabi çalışanların özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru sayısının
hesaplanmasında dikkate alınıp alınmayacağı yönünde bir düzenleme bulunmadığı;
ancak 4857 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinde sayılan istisnalar arasında bu
Kanuna (5953) tabi olarak çalışanlara yer verilmemiş olması nedeniyle bu kanun
(5953) kapsamına giren iş ve iş ilişkilerinde özürlü ve eski hükümlü çalıştırma
zorunluluğunun bulunduğu, bu kanun (5953) kapsamında hizmet akdi ile çalışan
işçilerin de zorunlu istihdam için çalışan sayısının hesaplanmasına dahil
edilmesinin gerektiğinin düşünüldüğü belirtilmektedir." Okurumuz bu açıklamanın
doğru olup olmadığını soruyor.
Bir işyerinde eski hükümlü çalıştırmakla yükümlü işyeri kapsamına girip
girmediği, o işyerinde özürlü ve eski hükümlü dışında 4857 sayılı yasaya tabi
olarak çalışan işçilerin sayısı dikkate alınarak belirlenecektir.
Çalışma ilişkilerini ve tarafların yükümlülüklerini düzenleyen 3 farklı iş
yasası vardır. 4857 sayılı İş Yasası, 5953 sayılı Basın İş Yasası ve 854 sayılı
Deniz İş Yasası.
4857 sayılı İş Yasası "genel kanun"dur. Fakat, 5953 sayılı Basın İş Yasası ve
854 sayılı Deniz İş Yasası "özel kanun" olup, belirli bir meslek grubuna
yöneliktir. Ancak, gazete ve televizyonlarda çalışanların tümü 5953 sayılı Kanun
kapsamında değildir. Bir kişinin 5953 sayılı Basın İş Kanunu kapsamında gazeteci
sayılabilmesi için,
Gazete, Mevkute, Haber veya Fotoğraf Ajansında Çalışması,
Fikir ve Sanat İşinde Çalışması,
Ücret Karşılığı Çalışması,
Gazetecilik Mesleğinin Başlıca Geçim Kaynağı Olarak Seçilmesi,
İş Kanunundaki "işçi" Tanımı Dışında Kalması,
koşullarının bulunması gerekmektedir. Yukarıda sayılan nitelikleri taşımayan
çalışanların 4857 sayılı yasa kapsamında olduğunu belirtmek gerekir.
Hukuk Fakültesi birinci sınıf öğrencisi bile temel hukuk ilkelerinden birisi
olan "genel kanun" "özel kanun" çatışmasında "özel kanun"un; "önceki kanun" ve
"sonraki kanun" çatışmasında ise "sonraki kanun"un uygulanacağını bilmektedir.
Bu temel ilkeyi dikkate aldığımızda, 122 maddeden oluşan 4857 sayılı İş
Yasası'nın gerek amacı ve gerekse kapsamı itibarıyla bireysel iş hukukuna
ilişkin "genel kanun" olduğu ve 32 maddeden oluşan 5953 sayılı Basın İş
Yasası'nın ise gerek amacı ve gerekse de kapsamı itibarıyla "özel kanun"
niteliğinde olduğu açıktır.
Genel iş yasası olarak adlandıracağımız 4857 sayılı İş Yasası, istisnalar ve
özel kanunla (5953 ve 854) yapılan düzenlemeler haricinde tüm iş ve işyerlerinde
uygulanacaktır. 4857 sayılı Kanun kapsamında çalışanlara işçi denilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesine göre işverenler elli veya daha fazla
işçi çalıştırdıkları işyerlerinde özürlü ve eski hükümlü ile terör mağduru
işçiyi zorunlu olarak istihdam etmek zorundadırlar. Oysa, Basın İş Kanunu'nun
kapsamına giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci
denilmektedir. Gazetecilerin işverenleriyle olan iş ilişkileri, yazılı mukavele
yapılması, akdin feshi, yıllık izin, askerlikte ve gebelikte ücret, ihbar ve
kıdem tazminatı, fazla çalışma, sendika ve teftiş ve murakabe gibi konuları
düzenlemektedir.
Dolayısıyla 5953 sayılı Basın İş Kanunu'na tabi gazeteciler için 4857 sayılı
yasa hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenledir ki, 5953 sayılı
Basın İş Kanunu'nun 6. maddesinde 4857 sayılı "İş Kanunu'nun 18, 19, 20, 21 ve
29'uncu maddesi hükümleri kıyas yoluyla uygulanır." hükmü getirilmiştir. Eğer,
Türkiye İş Kurumu'nun 30.05.2007 tarih ve 73290 sayılı yazısında dayanak
yapıldığı gibi "4857 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinde sayılan istisnalar
arasında bu kanuna (5953) tabi olarak çalışanlara yer verilmemiş olması
gazeteciler için 4857 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanabileceği" anlamını
taşısaydı 5953 sayılı Basın İş Kanunu'nun 6. maddesindeki düzenleme
getirilmezdi.
5953 sayılı Basın İş Kanunu'na tabi olarak çalışanlar gazeteci olarak
tanımlandıklarından ve "özel kanun" olan 5953 sayılı yasada özürlü, eski hükümlü
ve terör mağduru işçi çalıştırılmasına ilişkin bir hüküm yer almadığından 5953
sayılı Basın İş Kanunu'na tabi olarak çalışanlar dikkate alınmayacaklardır.
Gazete ve televizyonlarda Basın İş Kanunu'na tabi olmayan ve 4857 sayılı İş
Kanunu kapsamında çalışan işçilerin özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru işçi
zorunlu istihdam için çalışan sayısının hesaplanmasına dahil edilmesi gerektiği
kuşkusuzdur.
Dolayısıyla, Türkiye İş Kurumu'nun 30.05.2007 tarih ve 73290 sayılı yazısında
açıklanan gerekçeler inandırıcılıktan uzak olduğu gibi, hukuki mesnetten de
yoksundur. Bu nedenle özürlü, eski hükümlü ve terör mağduru işçi
çalıştırılmasına ilişkin hesaplamalarda 5953 sayılı Basın İş Kanunu'na tabi
olarak çalışanlar dikkate alınmamalıdır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|