|
İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK
Yıllık izin kaç gün olmalı?
Resul Kurt - info@resulkurt.com - 19
Haziran 2009 Cuma - Dünya
01.05.1993 yılından beri aynı şirkette çalışmaktayım. 1994 ve 1997 yılında çıkış
ve ardından 2 ay sonra girişim yapıldı. Yıllık izin gün sayım kaç gün olmalıdır?
Şenol Özdemir
Yıllık izin ve izne ilişkin uygulamalarda zaman zaman tereddütler
yaşanabilmektedir. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren işyerlerinde çalışan
işçilerden işyerine girdiği günden başlayarak, deneme süresi de içinde olmak
üzere en az bir yıl çalışmış olanlara işyerindeki kıdemlerine ve yaşlarına göre
yıllık ücretli izin verilmektedir.
İşçinin işyerine giriş tarihinden itibaren deneme süresi de dahil olmak üzere,
her çalışma yılını tamamlaması halinde o yıla ilişkin ücretli izne hak kazanır.
Hizmet akdinin askıda kaldığı; grevde geçen süreler, izinsiz ve mazaretsiz
devamsızlık süreleri, kadın işçinin 74. madde gereğince doğumdan sonraki sekiz
haftadan sonra altı aya kadar kullanabileceği ücretsiz izin süreleri yıllık
iznin hesabında çalışılmış gibi sayılmayacaktır.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,
az olamayacaktır.
Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki
işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz. Yıllık
izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği'nin "Yıllık Ücretli İzine Hak Kazanma" başlıklı
4. maddesinde; "İş Kanunu'nun 53'üncü maddesinin birinci fıkrası ile 54'üncü
maddesindeki esaslar ve 55'inci maddesindeki durumlar göz önünde tutularak her
işçinin yıllık ücretli izne hak kazandığı tarih bu yönetmeliğin 20'nci
maddesinde sözü geçen yıllık ücretli izin kayıt belgesine yazılır.
Yıllık izin süresinin ve izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında
işçinin aynı işverene ait işyerlerinde çalıştığı süreler birleştirilir. Şu kadar
ki, bir işverenin bu kanun kapsamına giren işyerinde çalışmakta olan işçilerin
aynı işverenin işyerlerinde bu kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları
süreler de hesaba katılır.
Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin
işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanun veya
özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya
bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler de, işçinin yıllık ücretli izin
hakkının hesaplanmasında birleştirilerek göz önünde bulundurulur" hükmü
getirilmek suretiyle yıllık ücretli izine hak kazanmanın nasıl olacağı
açıklanmıştır.
Geçici iş ilişkisi ile çalışan işçilerin yıllık ücretli izinleri hakkında,
geçici iş sözleşmesinde aksi belirtilmediği takdirde, Yıllık Ücretli İzin
Yönetmeliği hükümleri uygulanacaktır.
Aynı bakanlığa bağlı işyerleri ile aynı bakanlığa bağlı tüzel kişilerin
işyerlerinde geçen süreler ve kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya
özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar veya
bunlara bağlı işyerlerinde geçen süreler, işçinin yıllık ücretli izin hakkının
hesaplanmasında göz önünde bulundurulur.
Askerlik dönüşü aynı işyerinde çalışmasına devam eden işçi ile ilgili olarak
Yargıtay'ın bir kararında "1475 sayılı İş Kanunu'nun 50. maddesinde; .. yıllık
ücretli izne hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı
işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz
önüne alınır … denilmektedir. Yasanın bu açık hükmüne ve davacı işçinin askerlik
nedeniyle işyerinden ayrılmasına ve bu ayrılışın askerlik öncesi hizmet
süresinin izin günlerinin hesaplanmasında göz önünde tutulacağı maddede açıkça
vurgulanmasına rağmen bu yönün tespiti şeklinde dava açılmasının yasal bir yönü
bulunmamaktadır" denilmek suretiyle askerlik nedeniyle işten ayrıldıktan sonra
aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalışmasını sürdüren işçilerin izin
kıdemlerinin devam ettirileceği belirtilmiştir.
Ancak Yargıtay emekli olup kıdem tazminatı aldıktan sonra aynı işyerinde
çalışmasını sürdüren işçinin yıllık ücretli izin hesabında kıdem tazminatını
aldığı önceki süreleri dikkate alınmayacağı görüşündedir. Yargıtay 9. Hukuk
Dairesi'nin 1991/ 451 Esas, 1991/ 8352 Karar ve 13.05.1991 tarihli kararında ;
"Emekli olup, kıdem tazminatı aldıktan sonra işyerinde çalışmasını sürdüren
işçinin işyerinden ikinci ayrılışında kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin
hesabında kıdem tazminatını aldığı önceki süreleri dikkate alınmaz" denilerek,
işçilerin kıdem tazminatını aldıkları sürenin kıdeminin biteceği ve yeniden aynı
işyerinde işe başlarlarsa yeni işe girmiş gibi izin sürelerinin hesaplanacağı
belirtilmiştir.
Yargıtay 9.H.D. E.2006/12556 K.2007/1252 T.30.01.2007 sayılı kararında
okurumuzun durumuna benzer bir işçinin açtığı dava ile ilgili kararında; "… aynı
işverenin değişik bir işyerinde çalışmış ve iş sözleşmesinin işverence feshi
üzerine ihbar ve kıdem tazminatları ödenmiş, işçinin imzasını taşıyan
ibranamede, yıllık izinlerin de ödendiği belirtilmiştir. Anılan ibraname ile
işveren ibra edilmiş, bir başka anlatımla 1986-1990 yılları arasında kalan
çalışmalar, işçilik hakları ödenmek suretiyle tamamen tasfiye edilmiştir.
İşçinin 1992 yılında yeniden aynı işverene ait işyerinde çalışmaya başlaması
yeni bir hizmet akdi niteliğindedir. İşçilik hakları hesabında tasfiye edilen
çalışmaların, bu yeni hizmet akdi çerçevesinde yeniden değerlendirmeye alınması
doğru olmaz. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 54. maddesi hükmünün, işçinin önceki
dönem çalışmalarının tasfiye edilmediği hizmet süreleri bakımından bir anlamı
bulunmaktadır" denilmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu'nda, aynı işverenin istifa ederek ayrılan işçilerinin
yıllık izin kıdeminde eski sürelerin dikkate alınmayacağına ilişkin bir hüküm
yoktur. İşçinin kıdem tazminatına hak kazanmasına rağmen, kıdem tazminatı
almadan ayrılması durumunda izin kıdemi devam etmesi gerekmektedir. Ancak, kıdem
tazminatının alınması veya istifa nedeniyle işten ayrılınması durumunda izin
kıdeminin birleştirilmemesi yönündeki Yargıtay'ın yukarıdaki (9.H.D.
E.2006/12556 K.2007/1252 T.30.01.2007) kararına bulunsa da, işçi lehine yorum
ilkesinden hareketle İş Kanunu 54. maddesi hükmüne istinaden işyerindeki kıdem
süresinin izinler yönünden birleştirilmesinin doğru olacağını düşünmekteyiz. Bu
yorumumuz dikkate alındığında 2008 yılında 15 yıl kıdeminiz olduğundan dolayı
(aradaki kesintiler düşülmek suretiyle) 2009 yılında 26 gün izin kullanmanız
gerekecektir.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz. |