|
İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK
(Sorular-Cevaplar)
İşçi işe giriş ve çıkış bildirimi belgesi
(Ek-1 ve Ek-2) verilmesinde son değişiklikler
Resul Kurt - e-mail:
resulkurt@hotmail.com - 29 Temmuz 2005 Cuma - Dünya
İşverenlerin, işe alınan ve işten ayrılan işçiler için çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'na ve bu bakanlığın ilgili bölge müdürlüğüne (ayrı ayrı) Ek/1
işçi işe giriş bildirimi, işten ayrılan işçiler için de yine çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı'na ve bu bakanlığın ilgili bölge müdürlüğü'ne (ayrı ayrı)
Ek/2 işçi çıkış bildirimi belgelerinin izleyen ayın 15'ine kadar aylık
bildirimlerle verilmesi gerekmekteydi.
Özellikle, sendikal çalışmalarda kullanılmak amacıyla getirilen çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na ve bölge müdürlüğüne (ayrı ayrı) Ek/1 işçi işe
giriş bildirimi ve Ek/2 işçi çıkış bildirimi belgesinin günümüzde bir anlamı
kalmamıştır. Bilgisayar ve otomasyon sistemleriyle sigortalılara yönelik
istatistiki bilgiler daha sağlıklı edinilebilecektir.
5401 sayılı kanunla (5401 sayılı kanun, 19.07.2005 tarih ve 25880 sayılı Resmi
Gazete'de yayımlanmıştır) değişiklik yapılmış ve "işveren, işe aldığı veya
herhangi bir nedenle iş sözleşmesi sona eren işçileri, izleyen ayın 15'ine kadar
aylık bildirimle çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bildirmek zorundadır"
şeklinde düzenleme yapılmıştır. 31.05.2005 tarihine kadar uygulanacak ağır para
cezasının alt sınırı 495,53 YTL olarak hesaplandığından, Ek-1 ve Ek-2 işçi
Bildirimlerinin süresinde yapılmaması halinde 31.05.2005 tarihine kadar her bir
işçi için 2005 yılı ağır para cezasının alt sınırı olan 495,53 YTL olarak
uygulanacaktır.
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı (yeni) Türk Ceza Kanunu ile
önemli değişiklikler yapılmıştır. 2821 sayılı kanunun 62. maddesindeki işçi
bildirimlerine aykırı davranmanın cezası aynı kanunun 59. maddesi ile asgari
ücrete bağlanmış ve cezası da her bir fiil için 18 yaşından büyükler için
belirlenen asgari ücretin beşte biri olarak belirlenmiştir. Ancak, 5237 sayılı
(yeni) Türk Ceza Kanunu'nun 52. maddesine göre adli para cezasının bir gün
karşılığının en az 20 YTL ve en çok 100 YTL olacağı ve adli para cezasının alt
sınırının da en az 5 günlük olacağının belirtilmesi nedeniyle uygulanacak olan
adli para cezasının alt sınırı 100 YTL olacaktır.
5401 sayılı yasayla yapılan düzenleme ile 19.07.2005 tarihinden itibaren Ek-1 ve
Ek-2 belgeleri sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bildirilecek,
bakanlığın bölge müdürlüğüne verilmeyecektir.
Geçmiş yıllardaki gün boşlukları borçlanılabilir mi?
1- 1979 yılından bu yana sigortalı olarak çalışmaktayım. 1984-1991 yılları
arasında boşluklarım var. Prim ödeme gün sayısını yükseltmek için bunları
borçlanabilir miyim?
2- Belediye işçisiyim. 2001 yılına kadar yasa ve sözleşmeden doğan haklarla her
yıl yevmiyeye uygulanan kıdem zammını alıyorduk. 2001 yılında sözleşmemiz yüksek
hakem kararıyla imzalandı. Yıllık kıdem zamları için sözleşmede "Her yıl için"
ibaresi bulunmadığı gerekçesi ile kıdem zamları sözleşmeden sözleşmeye yani iki
yılda bire çıkarıldı. Bu doğrumudur? Yasa bu konuda ne demektedir? E. Gedikli
Sayın Gedikli, maalesef geçmiş yıllardaki gün boşluklarının tamamlanması mümkün
değildir. Borçlanma için bir yasa çıkması gerekmektedir. SSK'da yurtdışında
geçen sürelerle askerlik süresinin borçlanılabilmesi mümkündür.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine göre, işçi ve işveren aralarında
anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. işveren, iş
sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve
benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı
bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir.
Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı
olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini
bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene
dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak
açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
işçi bu durumda 17 ila 21'inci madde hükümlerine göre dava açabilir. Dolayısıyla
sözleşmede yapılan bir değişiklik uyarınca işçilik haklarında kısıntıya
gidilmesi mümkündür.
Fazla çalışma ücreti kıdem tazminatına eklenebilir mi?
Ben 23 yıldır sigortalı olarak bir iş yerinde çalışıyorum. İşimiz gereği her
ayın cumartesi ve pazarında çalışma mecburiyetimiz var. Ancak emekli olan
arkadaşlarımız kıdem tazminatı hesaplanırken hafta sonu mesailerimiz bu
tazminata dahil edilmiyor. Bu da her arkadaşın tazminatında en az 2 milyar eksik
hesaplanmasına neden oluyor. İş Kanunu'ndaki bir maddeden dolayı işyerimiz bu
parayı ödemiyor. İşyerimi mahkemeye versem kazanma durumum olabilir mi? (İsmi
saklı)
Sayın okurumuz, kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında, çıplak ücretine
ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akitten ve
kanundan doğan menfaatler de göz önünde bulundurulur. Bu menfaatlerin
belirlenmesinde şu hususlara dikkat edilmelidir.
1- Yapılan ödemenin sözleşmeden veya kanundan doğması,
2- Süreklilik arzetmesi,
3- işçiye sağlanan bir menfaat niteliği taşıması,
4- Para ve para ile ölçülebilir olması.,
Bu esaslardan birinin bulunmaması halinde, işçiye sağlanan menfaat kıdem
tazminatının hesabına dahil edilmez. Fazla çalışma ücreti, hafta tatili, ulusal
bayram ve dini bayram günleri çalışması için ödenen ücretler kıdem tazminatının
hesabında değerlendirmeye alınmaz. İşvereninizin yaptığı işlem yasalara
uygundur.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik
Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|