Maltada - Şövalyeler
Cevdet Akçakoca - Yeminli Mali Müşavir - 29 Mayıs 2007 Salı - Bursa
2000’li yıllarda idi
O sırada Malta henüz Avrupa Birliğine girmemiş ve vizesiz gidilen bir ada ülke
idi. Bir bayramda Malta’ya düzenlenen bir tura ailece katıldık. Günler, toplum
mühendisliğinin çalıştığı, Ali Kalkancıların, Fadime ve Aczmendi uydurmaları ve
irtica avazelerinin yükseldiği günlerdi. (Bu size bir şey anımsatıyor mu?)
Uçakta, Yahya Kemal’in “Süleymaniye’de bayram sabahı” şiirinin mısraları
kulaklarımda çınlıyor, sanki kendimi o donanmada Malta’ya sefere çıkmış, Turgut
Reisle buluşacak gibi hissediyorum.
Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?
Barbaros, belki
donanmayla seferden geliyor!..
Adalar’dan mı? Tunus’ dan
mı, Cezayir’den mi?
Hür ufuklarda donanmış
iki yüz pare gemi
Yeni doğmuş aya
baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi
seherden geliyor?
Ulu mabedde karıştım vatanın birliğine
Çok şükür Tanrıya,
gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber
bulunan ervahı,
Doludur gönlüm
ışıklarla bu bayram sabahı.
Ben, bu duygular içinde iken, uçakta, daha önce Malta’ya gitmiş olanlar orayı
anlatmaya başladılar. Bu sırada benim de aklıma geldi. Turgut Reis Malta’yı
alamadı, kendi canını verdi. Osmanlı, Malta’dan bozgunla çekildi. Avrupalılar
hala bunu kutluyorlar.
Saf saf sordum. Acaba Malta’da cami var mı? Bilen var mı? Bayram namazını orada
kılmak isterim dedim. Birden ani bir sessuzluk. Malta’yı anlatanlar sustu.
Acayip bakışlar oldu.
Neyse, ben otele indiğimizde sordum. Otel, bana bir araba tahsis etti.
Bayramımızı anlattım. Libyalıların bir camisi varmış: Taksi bekledi. Bu arada
Sunusi usulü bayram namazında secdeye yattın mı yarım saat kalkmıyorsun. Az daha
kan beynime dolduğundan namazdan kalkamayacaktım.
Taksi bekleyip beni geri getirdi. Otel, bütün Türk müşterilerin bayramını
kutladı. Fakat, insanlar hep bir acayip, bir mesafeli. 2-3 gün sonra, bir
müşterek yemekte içki kadehini kaldırınca, bütün mesafe kayboldu. Ne deseler
beğenir misiniz? “Biz seni irticacı zannetmiştik.” Şu tatlı su aydınlarına
bakın. Bir bayram namazına giderseniz, Cuma’ya giderseniz veya namaz kılarsanız
irticacısınız. İçki içerseniz değilsiniz.
Ülke için en tehlikeli kafa bu ve buna sebep olan toplum mühendisliğidir.
Herkes, halkından ve insanından kopuk bu toplum mühendislerine ve tatlı su
aydınlarına cevabını seçimlerde Türk halkının ders verdiğini hatırlasın.
Biz yine o şiirden bir kısım mısra ile yazımızı
bitirelim.
Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir
başka zaferden geliyor;
Kosova’dan, Niğbolu’dan,
Varna’dan, İstanbul’dan...
Anıyor her biri bir
vak’ayı heybetle bu an;
Belgrad’dan mı? Budin,
Eğri ve Uyvar’dan mı?
Son hudutlarda
yücelmiş sıra-dağlardan mı ?
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|