|
Tahsilat Genel Tebliğine Göre Limited
Şirketlerin Amme Borçları
Cevdet Akçakoca - Yeminli Mali Müşavir - 25
Ağustos 2007 Cumartesi - Bursa
Ülkemizdeki yüzlerce yasa birbiri içine girmiş ve düzenlemeler bazan vergi
kanunlarında bazan ticaret kanununda ve bazan da ilgisi olmayan kanunlarda
yapılmıştır. Yasa, tebliğ, genel tebliğ, yönetmelik, sirküler içiçe girmiş
durumdadır. Herhangi bir konuda bilgi sahibi olmak uzun bir araştırmayı
gerektirmektedir.
Limited Şirketlerin, ortaklarının borçları, şirketlerde kanuni temsilcilerin
durumu ve yurtdışı çıkış yasağı gibi konuların incelendiği ve açıklandığı Seri A
No. 1 sayılı Tahsilat Genel Tebliği, 30 Haziran 2007 Tarih ve 26568 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanmış ve birçok konuya açıklık getirmiştir.
Her iş adamının, her muhasebeci ve yöneticinin söz konusu tebliği bir başvuru
kitabı gibi elinin altında bulundurmasında yarar buluyorum.
Bu tebliğin yukarıda saydığım limited şirketin amme borçları, kanuni
temsilcilerin durumu ve yurtdışı çıkış yasağını bir veya birkaç yazı konusu
yapmayı düşündüm ve
Böylece okurlarımıza faydalı bir hizmette bulunacağım kanaatine vardım.
Tebliğle ilgili konuları sırasıyla sunmaktayım.
Bu tebliğde konular o kadar açık bir şekilde anlatılmış ki benim yorumum hemen
hemen hiç olmayacak, bir çok konuda tebliği aynen almış bulunuyorum.
VI. Limited Şirketlerin Amme Borçları
1. 6183 sayılı Kanunun 4369 sayılı Kanunla[1] değişik 35 inci maddesinde
“Limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından
sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun
hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.” hükmü yer almaktadır.
Bu hükme göre, limited şirket ortakları şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme
alacaklarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaklardır.
2. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun[2] 503 ve müteakip maddelerinde limited
şirketlerin kuruluşu düzenlenmiş, Kanunun 511 inci maddesinde tescil ve ilan
edilecek hususlar arasında; ortakların kimliği ve koymayı taahhüt ettikleri
sermaye miktarları yer almış, 515 inci maddesinde şirket esas mukavelesinde
yapılan her değişikliğin ilk mukavelede olduğu gibi tescil ve ilan edileceği,
519 uncu maddesinde de pay defterinin tutulacağı, bu deftere; ortakların ad ve
soyadlarının, pay miktarlarının, vukuu bulan ödemelerin, payların devir ve
intikali ve bu hususlarla ilgili değişikliklerin kaydedileceği hükme
bağlanmıştır.
Aynı Kanunun 520 nci maddesi hükmüne göre de ortaklık payının devri; tescil ve
ilan edilmese de noter tasdikli devir sözleşmesi, ortakların devir işlemine
muvafakatı ve devrin pay defterine işlenmesi ile hüküm ifade etmektedir.
Bu hükümlerin birlikte incelenmesinden de görüleceği gibi, limited şirket
ortaklarının kimliği ve şirketteki sermaye hisselerine ilişkin bilgiler;
şirketin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ana sözleşmesinde, bu
sözleşmede yapılan değişikliklerde, pay devrinin tescil ve ilan edilmemiş olduğu
hallerde pay defterinde yer almaktadır.
Burada , limited şirket hisse devri işlemlerinin noter kanalıyla yapılması ve
pay defterine işlenmesi halinde tescil ve ilan edilmemiş olması halinde bile
hüküm ifade edeceği özellikle belirtilmiştir. Ancak, yapılan her işlemin
muhakkak ki tescil ve ilan edilmesi gerekmektedir.
3. 6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesi uyarınca limited şirket ortakları
hakkında takibe geçilebilmesi için, Kanunun 54 ve müteakip maddelerine göre
şirket hakkında yapılan takip muameleleri sonucunda amme alacağının şirketten
tahsil imkanının bulunmaması gerekmektedir.
Şirketten amme alacağının tahsil imkanın bulunmaması;
- Şirketin haczedilen mal varlığının, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan
değerleme sonucu, tespit edilen değerlerinin amme alacağını karşılamaması veya
satış yapılmasına rağmen amme alacağının tamamen tahsil edilememiş olması,
- Şirketin haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması,
- Şirketin iflasının istenmiş veya iflasının açılmış olması hallerinde amme
alacağının iflas yoluyla takip sonucunda da tahsil edilemeyeceği kanaatinin
oluşması,
- Borçlu şirketin yapılan araştırmalara rağmen bulunamaması,
gibi alacaklı tahsil dairesinin takdir ve tespitine dayalı hallerdir.
Yukarıda sayılan hallerde limited şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme
alacaklarını ödemek mecburiyetinde olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar, 6183
sayılı Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca amme borçlusu olup, bu Kanun hükümlerine
göre takip edilecektir.
Şirket ortaklarının amme alacaklarının zamanında ödenmesi konusunda hassas
davranması şarttır. Aksi takdirde yukarıdaki hükümlere göre kendileri sorumlu
tutulacaklar ve ödemek zorunda kalacaklardır.
4. Limited şirket ortakları hakkında yapılacak takipte aşağıdaki hususlara
dikkat edilecektir.
- Öncelikle şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağının ait olduğu
dönemde ve ödeme zamanında şirket ortaklarının kimler olduğu ve bu ortakların
sermaye hisseleri; şirket ana sözleşmesi, ana sözleşme değişikliği veya pay
defterindeki kayıtlardan tespit edilecektir.
- Her bir ortağın sermaye hissesine göre takip konusu olan amme alacağından
sorumlu olduğu miktar belirlenecektir.
- Takip konusu amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında pay devri
nedeniyle farklı kişilerin ortak olması halinde, payı devreden ve devralan
kişiler hakkında müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre takip
yapılacaktır.
- Ortaklar hakkında takip muamelesine 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre
tanzim edilecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılacaktır.
Ortakların , herhangi bir takip halinde ne şekilde sorumlu olduğu belirtilen bu
madde aynı zamanda ortakların haklarını da belirtmiş olmaktadır. Ortaklar ,
herhangi bir amme alacağı tahsil talebi geldiğinde, ilgili vergi dairelerinde o
tarihteki hisse miktarı kadar sorumlu oldukları konusunda ikaz edebileceklerdir.
5. 6762 sayılı Kanunun 540 ıncı maddesinde, aksi kararlaştırılmış olmadıkça,
ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi
temsile mezun ve mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Böyle bir durumda ortaklar
hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak takip; 35 inci madde hükümlerine
göre sermaye hisseleri oranında olmayacaktır. Ortakların hepsi kanuni temsilci
sıfatına haiz olacaklarından, haklarındaki takip 213 sayılı Kanunun 10 uncu ve
6183 sayılı Kanunun mükerrer 35 inci maddelerine göre, amme alacağının
tamamından müşterek ve müteselsil sorumluluk esasına göre yürütülecektir.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun “Amme alacaklarının korunması” başlıklı
ikinci bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve
diğer koruma hükümleri, yeterli şartların varlığı halinde bu tebliğdeki
düzenlemeler dikkate alınarak amme borçlusu sayılan ortak hakkında da
uygulanacaktır.
Bu hüküm, daha da önemli özellikler taşımaktadır. Ortaklar, müdür sıfatıyla
şirketi temsil ve ilzam ettikleri takdirde, kanuni temsilci sıfatını
taşıyacaklar ve o zaman amme alacağının tamamından müşterek ve müteselsil
sorumlu olacaklardır.
Şirket, anasözleşme düzenlenmesinde bu hususun da dikkate alınarak düzenlemeler
yapılmasının ne kadar önemli olduğu açıkça görülmektedir.
6. 6183 sayılı Kanunun 35 inci maddesinde 4369 sayılı Kanunla yapılan değişiklik
29.07.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu itibarla, 29.07.1998 tarihi ve bu
tarihten sonraki dönemlere ait olan amme alacakları, limited şirketten tahsil
imkanı bulunmaması halinde yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde ortaklardan
takip ve tahsil edilecektir. Bu tarihten önceki dönemlere ait amme alacakları
ise ortaklardan kanun değişikliği öncesi hükümlere göre takip ve tahsil
edilecektir.
Tebliğ , bu hükümlerle limited şirket ortaklarının sorumluluklarını hiçbir
tereddüde yer bırakmadan düzenlemiştir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] 29.07.1998 tarihli ve 23417 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
[2] 09.07.1956 tarihli ve 9353 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30
|