|
Metal Fırtınaya Cevap
(Metal Eridi)
Cevdet Akçakoca Yeminli Mali Müşavir - 31
Ekim 2007 Çarşamba - Bursa
Bu sütunlarda, Metal Fırtına isimli kitabı okuduğumda çok canımın sıkıldığını,
böyle yanlış bilgilerle yazılan, gerçeklere dayanmayan bir roman olduğundan
bahsetmiştim. Çok zayıf bir kurgu üzerine yazılmış Türk-Amerikan ilişkilerini
bozmaya yönelik ve Türk halkının kendine güvenini yok etme gayeli bir eserdi.
Eseri yazan 2 genç ayrı ayrı yeni romanlar yazmaya çalışıyorlar. Onların da aynı
zayıflıkta ve aynı gayelerde olduğunu tahmin ediyorum.
Bu günlerde yeni bir kitap çıktı.
Metal Eridi. Yazarı: Halil Kanargı
Bu eseri okuduğumda rahatladım. Sevindim. Gurur duydum. Biraz abartılı da olsa
nihayet Türk Ordusunun gücünü anlatabilen yine bir “Türk-Amerikan savaşı”
romanı. Bu romanda Türk ordusunun gücü, silah sistemleri biraz abartılı da olsa
gayet iyi anlatılıyor.
Biraz ordumuza gelelim.
Türk ordusu:
Kara Kuvvetleri = 400.000
Jandarma = 180.000
Tank = 4179
Zırhlı araçlar = 5790
Top ve roket = 2600
Hava Kuvvetleri = 60.000
Savaş uçakları = 340 (Elektronik savaş uçağı)
Helikopter gücü = 462
İnsansız hava aracı = 168
Deniz Kuvvetleri = 56.000
Denizaltı = 12-16 arası
Fırkateyn = 26
Hücum bot = 22
Diğerleri = 141
Hava Ulaştırma = 84
Tanker uçak = 7
Erken uyarı = 4
Kaynak: Tusam yayınlarından “Yeni dünya
stratejileri”
Kilit ülke: Türkiye
Yazan: Ali Külebi
Bu ülke, tersanelerinde, son yıllarda 44 tank çıkarma gemisi, 12 avcı botu,
karakol gemileri, refakat muhripleri, 4 mayın dökücü, çok sayıda lojistik ve
destek gemisi inşa etmiştir.
40 adedi Mısır’a olmak üzere 300 adete yakın F-16, 53 adet nakliye uçağı,
yüzlerce zırhlı araç, motorlu top, roket imal eden ve ihraç eden bir
ülkeyiz.(Savunma ve havacılık dergisi sayı 20613)
Ülkemizin ordusu aynı anda 6 ila 10.000 muharip askeri havadan nakledip
indirecek güce sahiptir. Ciddi olarak savaşa karar verildiği an, savaşılacak
ülkede ihtilal olur, yönetimler değişir.
Benim hazmedemediğim konu: Başlarına çuval geçirilmesine müsaade edilmesi, gibi
olaylardır.
Ordumuzun, milletinin emrinde olması gerekir. Ordudaki subaylar, genel olarak
benzeri siviller kadar iyi yetişmiştir. Ancak halkın içinde değil, tecrit
edilmiş olarak lojmandalar. Bu durumda, sivillerle temasları az. Kendi görevini
yapmak yerine kendisini ilgilendirmeyen konularda konuşanlar çıkıyor. Bu da hoş
olmuyor.
Böyle bir orduya emir verildiğinde önünde ne başka bir ordu ne de terör örgütü
duramaz. Bunu herkes bilmeli. Bakın, bir roman bizi nerelere getirdi.
Sonuç olarak, psikolojik savaş araçlarına inanmayın, gerçekleri araştırın,
okuyun ve tarihimizi de iyi öğrenin.
İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve
Danışmanlık Ltd. Şti -(0212) 325 71 21-281 85 26 -281 85 30 |