|
Ba-Bs
Formları Veya Denetim Böyle Mi Olmalı?
Cevdet Akçakoca - Yeminli Mali Müşavir - 08
Şubat 2008 Perşembe - Bursa
Bu yazımız, yine esas mesleğimizle, muhasebecilikle ilgili olacaktır. Konumuz
Ba-Bs formları.
Yazımıza başlamadan önce Nasrettin Hoca’nın meşhur bir evim dar hikayesi vardır.
Onu hatırlamak ve hatırlatmak istiyorum.
Hoca hikayelerinde, bazan eşi bir dünya güzeli ve huy bakımından da dünya
tatlısı olur, bazan da bir cadı. Her şeyden şikayet eder. Hikayemiz kimi zaman
hoca ve eşi ile ilgili olur, kimi zaman da halktan birinin şikayeti ve hocanın
çözümü olur. Biz, olayın hocanın başından geçtiği ile ilgili olarak kurgumuzu
yaptık.
Hikaye bu ya , hocanın eşi bir gün evinin küçük olduğundan , dar olduğundan
erğğğHkakakakakaekkakakbahseder. Hoca bir gün ses çıkarmaz, iki gün ses
çıkarmaz. Üçüncü gün akşam yatacakları zaman Hoca, evin köpeğini içeri alır.
Şikayetler daha artar. Dördüncü gün eşeği, beşinci gün, katırı, altıncı gün iki
sığırı içeri alır. Feryat figan göğe çıkmıştır.
Derken bir gün içerideki bütün hayvanları dışarı çıkarır. Ertesi gün, hoca bir
şey söylemeden eşi ( Aman hocam, bizim evimiz ne kadar büyükmüş de benim haberim
yokmuş) der.
Bizim Maliye Bakanlığı da galiba ayni esasları takib ediyor.
Yıllardır, senede bir defa doldurulan Ba ve Bs formları vardır. Daha önceki
yıllarda muhtelif firmaların mal alış ve satışları belli bir tutarı aşıyorsa bu
formlar doldurulur ve Maliye Bakanlığına gönderilirdi. Yılda bir defa da olsa
muhasebe mesleğini yürütenler için bu çok ama çok büyük bir külfetti. Bildirim
sınırı da 30 milyar gibi bir rakamdı.
Bu sene, 381 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği bir bomba gibi gündeme
düştü. Ba ve Bs formlarında bildirim sınırı 8.000 YTL: ye indirildi. 2007 yılı
ile ilgili bildirimler Şubat ayı sonuna kadar verilecektir. Ayrıca mükellefler
bildirim formlarını aylık dönemler halinde düzenleyecek ve takip eden ayın 5
inci günü akşamına kadar vereceklerdir hükmü getirildi.
Hadi bakalım, buyurun cenaze namazına.
Neyse , iki gün sonra gerek meslektaşların cep telefonlarına ve gerekse mail
adreslerine başka bir mesaj geldi. 2007 yılına ait Ba ve Bs formlarının Haziran
ayı sonuna kadar verilmesi sağlanmıştır diye.
Nasıl, olay Nasrettin Hocanın yukarıda anlattığımız hikayesine benziyor değil
mi? Meslektaşlar , bir rahatladılar, bir rahatladılar ki sormayın.
Gelelim Ba-Bs formları ile ilgili yeni düzenlemenin bazı mahzurlarına.
1. Bundan sonra, bu formlar aylık olarak verilecekse, her işletmede şöyle bir
kadro oluşmalıdır. A. Bir üretici işçi B. Bir muhasebeci C. Bir de ba – bs
formlarını düzenleyecek ve Maliyeye gönderecek eleman.
2. Bildirimler her ayın 5 ine kadar verilecek, tabii Maliye Bakanlığında
bildirimlerde geçen firmalar, karşı firmaların bilgileri ile herhalde bir
bilgisayar programı aracılığı ile kontrol edilecek. Bu bir bakımdan çok iyi.
Naylon faturacıları, hataları , hatalıları yakalamaya yarayacak, ancak bildirimi
yanlış dolduranlar için kötü olacak, yanlıştan dönüş zor olacak. Dediğim gibi
bildirimi dolduracak çok dikkatli ayrı bir eleman istihdamı gerekecek. Bu da
Türkiyedeki istihdam problemini halletmek için ayrı bir çözüm galiba. Zavallı
muhasebeciler ne yapacak bilmem?
3. Eğer bu bildirimler Maliye Bakanlığında kontrol edilmeyecekse boşu boşuna
doldurulmuş, hazırlanmış olmayacak mi?
Bana göre yeni iş yükü getirmek yerine başka bir çözüm olabilir?
1. Ba ve Bs formları tanzimi yerine, o zaman elektronik fatura düzenini getirin,
her faturanın bir sureti , otomatik olarak Maliye Bakanlığında olsun. Yalnız,
işletmelerin ticari sırlarının bakanlık tarafından açığa çıkarılmayacağı
garantisini verin.
2. Bu sisteme iş adamları karşı çıkar, ticari sırlarımız, müşterilerimiz
başkalarının eline geçer diye. Dolayısıyla bu sistemin de uygulanması çok
zordur.
3. Ancak aylık kontrol için ve dünyanın elektronik kontrola geçtiği bugünlerde
böyle bir sistem kurulması gerekebilir.
4. Eskiden olduğu gibi bildirimler yıllık olarak tanzim edilebilir.
5. Veya Maliye Bakanlığı elemanları artık vergi dairelerinde oturmaz, denetim
elemanları da bütün gün sokak sokak dolaşıp denetimde bulunurlar.
6. Hatırlıyorum, eskiden SSK müfettişleri ki aralarında benim sınıf arkadaşlarım
da vardı. Sokak sokak dolaşıp önüne gelenleri kontrol ederlerdi. Hatta, bir gün
arkadaşlarım benim firmama da gelmiş ve seni de kontrol edeceğiz demişlerdi.
7. Ancak, bütün bildirimler vs. tamam da esas önemli olan HALK İLE DEVLET ARTIK
BİRBİRİNE İNANSIN.
Mükellefler vergi kaçırmasın, kaçıranlara mani olsun, devlet de halkına inansın
diyelim ve daha fazla bir şeyler yazmadan , ağzımızdan kaçırmadan yazıya son
verelim.
İktisadi Dayanışma
Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti
- Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına
Hoş Geldiniz. |