Çiftlik Muhasebesi

 

20.07.2010

 

Arşiv Arama

 

Önceki Sayfa

 

Çiftlik Muhasebesi

Arif Aytulun - YMM - 20 Temmuz 2010 Salı - İstanbul

Giriş :

Ülkemiz için yeni bir gelişme sayılabilecek bir atılım olan çiftlik muhasebesi biz mali adamlar içinde yakından takip edilmesi gereken bir uzmanlık alanı olup, konunun detaylı olarak ulusal ve uluslar arası bazda takip edilmesi gereken bir konudur. Çiftlik Muhasebesi muhasebe ile uğraşan biz mali kişilerin yanında beraber çalışacağımız konu ile ilgili kişiler (veteriner,ziraat mühendisi vbg) içinde önem arz etmektedir.Bu nedenle konu meslek mensuplarımızın dikkatine özet olarak sunulmuştur.  

Dünyada nüfusun artması, insanların yaşaması için beslenme zorunluluğu yanında ekonomik gücün belli kesim ve bölgelerde toplanması bize tarımın (Bitkisel ve hayvansal) ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Gelişim için en önemli öğe, insan ve diğer canlılar olup bunların yarattığı ekonomik ve teknolojik işlemlerdir. Tarımsal (Bitkisel ve hayvansal) üretimin gelişmesi için, teknik ve mali kayıtların tutulması yanında ekonomik olarak istatistikî verilere dayanması ve analiz yapılabilmelidir. Tarımsal İşletmelerin ekonomik ve ticari boyutta diğer işletmelerden farkı yoktur. Hatta tarımsal işletmede üretim ve bakım işlemi canlıya dayandığı için özellikli bir durum gündeme gelmektedir. Her işletmede olduğu gibi tarım işletmesi de en gerçekçi şekilde maliyeti yanında gelir-giderini hesaplamak ve kar -zararını bilmek durumundadır. Çünkü gelecek için planlama ve bütçesini yapıp, işletmesinin gelişmesi ve ilerlemesi yanında devamlılığını sağlayabilmelidir.

Bu yazdıklarım bir mali adam olarak bizler için bildik şeyler olabilir. Ama ekonomik hayat içersinde ticari boyutta muhasebenin kavramlarından olan sosyal sorumluluk kavramı çerçevesinde diğer kavramlarda göz önünde bulundurulduğunda topluma ve ülkemize karşı sorumluluğumuzu da ortaya koymaktadır.Çünkü artık devletimizde tarım ve hayvancılığa önem verip bu sektörü destekleyici teşviklere yönelmiş durumdadır.Tabi bu durum gelecekte daha da önem arz edecektir.

Tarihçe:

Çiftlik Muhasebesi Veri Ağı (ÇMVA) nın tarihçesine baktığımızda dünyada tarım ve hayvancılık doğa ve bölgesel şartlarda değişiklikler ile kendini göstermiş olup, insanların el beceri ve düşünüşleri üzerine deneme yanılma yöntemi ile kendini göstermiş olup, farklı cins ve türler ortaya çıkmıştır. Tabi artan nüfusun yanında gelişen ekonomik olaylar neticesinde bilimsel olarak Tarım ve Hayvancılığın kontrol altına alınması gerekliliği doğmuştur. Bunun için Çiftlik Muhasebesi Veri Ağı (ÇMVA) adı altında 15.06.1965 tarihinde AB Tarım Politikalarının belirlenmesi ve değerlendirilmesine olanak sağlamak amacıyla 79/65/EEC sayılı Konsey kararı oluşturulmuştur. Bu sistemde AB üyesi ülkelerdeki tarım işletmelerinin yıllık gelir ve faaliyetlerine ilişkin muhasebe verileri toplanır.

ÇMVA Sisteminin uygulanmasında AB üyesi ülkeler, istatistikî Bölge Sınıflandırmasına (NUTS) tabi tutulmuşlardır. AB içerisinde ülkeler, ülkedeki bölgeler arasında büyük farklılıklar mevcut olup, NUTS sınıflandırması ilk olarak 1970‘lerin başında Avrupa Birliği istatistik Ofisi (Eurostat) tarafından herhangi bir hukuki dayanağı olmadan Eurostat ve üye ülkeler arasındaki gayri resmi bir mutabakata göre oluşturulmuştur. Ancak, konunun son yıllarda öneminin artmasından dolayı, 26.05.2003 tarih ve 1059/2003 sayılı Tüzükle işlem hukuki nitelik kazanmıştır. Bölgeler, AB terminolojisinde NUTS I, NUTS II ve NUTS III olarak adlandırılmakta, planlama ve bölgelerarası karşılaştırmalar bu sınıflandırmaya göre yapılmaktadır.

 

Türkiye’de ise,1998 yılında  üç ili kapsayan bir pilot çalışma ile hazırlanan soru kağıdı ve uygulanan veri derleme metodolojisi denenmiştir. Bu çalışmada, tarım işletmelerinin hemen hiçbiri muhasebe kaydı tutmadığından, yardımcı kayıt formu ve özet bilgilerin kaydedileceği soru kağıdı birlikte kullanılmıştır. Dünyada 1965 yılından buna bilimsel olarak kontrol altına alınmak istenen çiftlik muhasebesi veri ağı çalışması ülkemizde, AB Katılım sürecinde Mali Yardımın 2006 dönemi programında dokuz ilde pilot çalışma hazırlanmıştır.


Ülkemiz AB‘ne katılım görüşmelerinde, tarım sektörü ile ilgili işletme bilgilerinde mikro ve makro bazlı detay bilgilerin olmamasından dolayı karar almada önemli bir eksik olarak gündeme gelmektedir. Bu nedenle, Çiftlik Muhasebesi Veri Ağı (ÇMVA)‘nın pilot uygulaması 2007 senesinde Türkiye‘de başlamıştır. Muhasebe verilerinin ne şekilde değerlendirildiği, Standart Brüt Kar (SBK), Avrupa Büyüklük Birimi (ESU) ve istatistiki Bölge Sınıflaması (NUTS) gibi kavramları önem kazanmaktadır.

Tanımlar ve Kavramlar:

Tarımsal İşletme: Yasal durumu ne olursa olsun (tek hane halkı ya da birden fazla hane halkı ortaklığı, şirket, yarı şirket vb.) kendi mülkü, ortakçılık, yarıcılık ya da kiralama yoluyla işlediği arazide, kendi adına bitkisel üretim yapan, küçükbaş yada büyükbaş hayvan besleyen, ya da hem bitkisel üretim hem de hayvancılık yapan tek yönetim altındaki ekonomik birimdir.

Standart Brüt Kar: Standart Brüt Kar (SBK), bu çalışmada tarım işletmelerinin ekonomik büyüklüğünü ve işletme tiplerini belirlemede kullanılmıştır. Ziraat Bankası Ürün Bütçesi formlarından yararlanılarak 1996-1998 dönemi ortalama SBK değerleri hesaplanmıştır. Bitkisel ürün ya da canlı hayvan yetiştiriciliğinde, 1 dekardan ya da 1 hayvandan 12 aylık dönemde elde edilen üretim değerinden, bu değeri üretmek için gerekli bazı değişken  masrafların çıkartılmasıyla 3 yıllık dönemin ve 7 coğrafik bölgenin ortalamaları olarak SBK değerleri bulunmuştur.

Avrupa Büyüklük Birimi (ESU)

Bir ESU değeri Çiftlik Brüt Karının EUR/ECU cinsinden sabit bir değeri olarak tanımlanmaktadır.1 ESU değeri (eur/ecu) 1.200 euroya karşılık gelmektedir.

Ekonomik Büyüklük: Bölge ve ürün ortalaması olarak hesaplanan SBK değerlerinin (tarla ürünleri, açıkta sebzeler, sera ürünleri için 1., 2. ve diğer ekilişler toplam alanları ve meyve alanları için dekar başına, hayvanlar için baş başına), işletmelerin arazi büyüklükleri ve hayvan varlıklarıyla  çarpılarak elde edilen toplam değer, ilgili işletmenin ekonomik büyüklüğünü vermektedir. Ekonomik büyüklük sınıflarının belirlenmesinde AB kriterleri dikkate alınmıştır. İşletmelerin ekonomik büyüklük sınıflamasında Avrupa Büyüklük Birimi (ESU – European Size Unit) kullanılmıştır. 1 ESU, 1 000 Euro’ ya karşılık gelen, tarım işletmelerinin ekonomik büyüklüklerinin ifade edildiği bir birimdir. 2001 yılı Euro kuru dikkate alınarak ekonomik büyüklük grupları oluşturulmuştur. 2001 yılında tarım işletmeleri için eşik değer 1 500 milyon TL olarak belirlendiğinden ilk ekonomik büyüklük grubu buna göre oluşturulmuş ve eşik değerin altında kalan işletme sayısı tespit edilmek istenmiştir. Diğer ekonomik büyüklük grupları AB kriterlerine göre aşağıdaki gibi belirlenmiştir. Standart brüt karı; eşik değeri ile 4 ESU arasında olan işletmeler çok küçük (II. grup), 4 ESU ile 8 ESU arasında olan işletmeler küçük (III. grup), 8 ESU ile 16 ESU arasında olan işletmeler orta küçük (IV. grup), 16 ESU ile 40 ESU arasında olan işletmeler orta yüksek (V. grup), 40 ESU ile 100 ESU arasında olan işletmeler büyük  (VI. grup), 100 ESU’dan büyük olan işletmeler çok büyük (VII. grup) işletme olarak sınıflandırılmıştır.

İşletme tipi: Hesaplanan ekonomik büyüklükler içerisindeki tarla ürünleri, sebzeler (açıkta ve örtü altında yetiştirilen sebze ve çiçekler), meyveler ve hayvanlar (büyükbaş ve küçükbaş)

Kategorileri geneli için hesaplanan, SBK değerinin bu kategorilerin tümünden elde edilen toplam SBK değerlerinin oranlarına bakılarak, % 66 ve üzerinde orana sahip olan kategori o işletmenin ana tarımsal faaliyet grubunu yani tipini belirlemektedir. Eğer hiçbir kategori % 66 ve üzerinde bir orana sahip değil ise, bu işletmeler karma çiftçilik yapan işletmeler grubuna dahil edilmiştir.

Çiftlik Muhasebesi:

Muhasebe ile uğraşan bizler ekonomik açıdan sektörel olarak gelişim ve doğru işlem için doğru bilgi ve belge ile kayıt yapmaya mecburuz. Tabi buna bağlı olarak ekonomik analiz yapabilmeyi de unutmamalıyız. Denetlediğimiz veya mali sorumlusu olduğumuz işletmede düzgün bilgi yoksa ve gerekli kayıtlar tutulmuyorsa maliyeti hesaplamak,gelir-giderle birlikte karı-zararı tespit etmek neredeyse imkansızdır.Buna bağlı olarak da işletmenin gelişmesi ve ilerlemesi neredeyse mucizeye kalmıştır.Zaten günümüzde bu verilerin elimizde olmamasından dolayı tarım ve hayvancılık politikalarımız çökmüş ve dışa bağımlı hale gelmiştir.Zaten bu sektörde faaliyet gösteren kişi ve işletmelerin feryatları da bunun en güzel delilidir.İşletmeciler bu sektörde üretimle ilgili çiftlik gelirlerini, amaçlarına göre harcamalarını, para kullanmadan yapılan ayni işlemleri kayıt etmek zorundadır. Kayıt tutmak sadece kar zarar için önemli bir bilgi değildir. Üretimimizde ve çalışmalarımızda hangi dönemde hangi ürünün üretime gireceği ve ne kadar üretileceğini ortaya koyar. Tabi bu bilimsel yaklaşımlar işletmecinin devlet politikası ile beraber pazar olanaklarını genişletip,satış sözleşmelerinde büyük avantajlar sağlar. Ülkemizdeki İşletmelerin %99 u KOBİ niteliğinde olduğu için ve kayıt dışılığın % 50 mertebelerinde olduğu düşünülürse ÇMVA nın önemi bir kat daha ortaya çıkmaktadır. Ayrıca KOBİ lerin genel karakteristiği olan işletme bütçesi ile aile bütçesinin aynı olduğu kabul edilirse (Genelde aile fertleride işletmede çalıştığı için)bu yaklaşım çok da yanlış değildir. Çünkü kayıt altına almak ile vergilemenin farklı olduğu yıllardır mükellefe anlatılamadı. Unutulmamalıdır ki insanın sağlıklı yaşaması için önce beslenmesi gereklidir. Zaten ülkemizde son zamanlara kadar ekonomik verilere göre işsizlik ve açlığın gündeme gelmeyişinde en önemli etken ülkemiz nüfusunun belli bir bölümünün tarım ve hayvancılıkla uğraşması ve bu aile fertlerinin önce kendi beslenmesini kendi ürünlerinden sağlayıp, sonra fazla olan kısmının bir bölümünü yakın çevresine vermesini ve kalan kısmını ise satıp ürettiği ürünlerden gelir elde etmesidir.

 

Eğer biz çiftlik muhasebesini oturtmak ve devamını sağlıklı bir şekilde yürütmek istiyorsak bu sektördeki kişi ve işletmeleri bir an evvel AB de olduğu gibi bölgelere ve üretimlerine göre sınıflandırmalıyız. Bu sektörde mükellef yapacağımız kişi ve işletmelere sadece teşvik veren bir yapıdan uzak yapılanma sağlamalıyız. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunundaki Zirai Kazançlar bölümünü AB uygulamaları ve TMS-41 e göre yapılandırıp,kayıtları işletme büyüklüklerine göre kolay anlaşılabilir olmanın yanında istenen bilgiye haiz olması sağlanmalıdır.Ayrıca Ulusal Program istatistik 18. Fasıl dizaynının da bu yapılanmaya uyumu sağlanmalıdır.Tabi biz mali mevzuatımızda bence şunu gerçekleştiremedik. İşlemleri kolaylaştıralım derken kayıtsızlığı yarattık.yada her şeyi kayıt altına alalım derken de mükellefi ve işlemlerini kayıt dışına ittik.Çiftlik muhasebesi veri ağının çalışabilmesi için ülkemizin tarım ve hayvancılık için inanılmaz bir ülke gerçeğinden hareketle önce bu alanda çalışacak muhasebe ofislerinin kurulması ve bu muhasebe ofisleri ile çalışacak teknik adamların belirlenmesi gerekmektedir.İşletme büyüklüklerine göre çok bir maddi yük getirmeyecek şekilde bu yapılanma acilen sağlanmalıdır.Sonra teknik adamların çalışmalarına paralel olarak mali yapılanma oluşturulup,işletme sahibi bilgilendirilmeli ve planlamaya geçilmelidir.Bu verilerin toplanmasına müteakip,devlet politikası oluşturulmalıdır.Yani keşfedilen yeri yeniden keşfetmek gibi bir duygu içinde olunmamalıdır.Mali yapılanmanın alt yapısı ülkemizde zaten mevcut olup,çağdaş üretim ve işletim özelliklerine göre muhasebe ve mali yapılanma sağlanır.Tabi tarım ve hayvancılık alanında terim farklılıklarının olması ne kadar doğalsa da muhasebe verilerinin farklılığı da o kadar doğaldır.Çünkü bu farklılık envanter işlemlerinin kaydında amortisman hesabında,değerlemelerde kendini gösterecektir.Çünkü bu alanda yetiştirilen ürün ve hayvanın yanında bunların atıklarının değerlemesi ve bu atıkların geri dönüşümü,tabiata etkisi,genetik değiştirme ve karbon muhasebesine etkisinin araştırılması ve kayıt düzeni büyük önem arz etmektedir.

 

Muhasebe sisteminde hesap planı oluştururken, ürün ve yan ürün çeşitleri önem arz etmektedir. Çünkü iş sonunda doğru analiz yapabilme ve doğru bilgiye ulaşma ancak bu şekilde olur.Ayrıca ulusal ve uluslar arası bir teşvik ve yardım alıyorsak kodlarına göre kayıt edilmelidir. Mesela meyve üretimi yapacaksak taş çekirdekli,yumuşak çekirdekli gibi bir ayırım yapmalıyız.Tabi bu üretimler için sahip olduğumuz kota ve haklar iyi bir sınıflamaya tabi tutulmalıdır.

 

Bu işletmelerin Maliyet hesapları,Direkt Hammadde,Direkt İşçilik,Direkt Üretim Giderleri olarak bölünecek olup,alt bölümleri işletme ihtiyaca göre(sınıflandırdığımız işletme tipine göre) detaylandırılmalıdır.   

 

Maliyet dışı diğer gider yapılanması da tek düzen hesap planı içeriğinde olabilir. 

 

Yararlanılan Kaynaklar:

-TC Tarım Bakanlığı ÇMVA yayınları

-Vergi Kanunları

-Cihan Nazlı AB ÇMVA Uzm Tezi

İktisadi Dayanışma Gazetecilik Matbaacılık ve Danışmanlık Ltd.Şti - Türkiye' nin En Büyük Mevzuat Portalına Hoş Geldiniz.

 

Arif Aytulun

 

Okunma: 2558

Diğer Yazıları

 


Yazarın En Çok Okunan 5 Yazısı

 

Çiftlik Muhasebesi